Bosphorus City
İstanbul'un son dönem kentsel dönüşüm alanlarından biri olan Halkalı'da, kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzun ince bir arazi üzerinde konumlanan bir proje.Bölgeye kazandırdığı zengin rekreasyon alanları ve birbirinden farklı mekansal düzenlemelere sahip 80 farklı konut tasarımıyla İstanbul'un bu dönüşümünü ivmelendiren bir proje. Bir konut yerleşim projesi olarak hayata geçen Bosphorus City'nin tasarımındaki en önemli girdi, zengin açık alan kullanımı sağlayan 'su' ve 'yeşil'in iç içe geçtiği rekreasyon alanları. Arazinin uzun yapısına uygun olarak konumlandırılan su, alanı iki ayrı yakaya bölerek, birbirlerine geçişlerle dinamik bir kentsel ağ örüntüsü oluşmasını sağlar. Su'ya eşlik eden yeşil doku konut binalarının arasında rastgele oluşmuş artık alanlar olarak değil, önerilen 'yeni kamusallık' içinde karşılaşma / toplanma / buluşma eylemlerinin yapılmasına olanak veren nitelikli bir açık alan kurgusu olarak karşımıza çıkar. İstanbul'un kentsel gündelik hayatının değerleri açık alanlardaki sosyalleşme olanaklarıyla korunmuş olur. Konut çözümlerinde de benzer bir anlayış hakimdir; geleneksel sivil mimarinin özellikli örnekleri plan ve cephe düzleminde modernize edilerek projeye özgün bir nitelik kazandırır.
Suyun kenarında alçak katlı yalı ve yalı dairelerinin olması parselin batı ve doğu taraflarında yapı yoğunluğunun artmasını gerektirmiş, bu doğrultuda yapı alanının sınırları boyunca 12-13 katlı teras evler, 16 kattan başlayıp 13 kata kadar inen kademeli ve çatı bahçeli yay bloklar, stüdyo dairelerin yer aldığı 20 kattan başlayıp 14 kata kadar inen kademeli ve çatı bahçeli kuleler tasarlanmış. Ayrıca bu yapılarda 3'lü ve 4'lü bloklar birleştirilerek tek kütle haline getirilmiş ve binalar arasındaki mesafeler arttırılarak yeşil alanlar yoğunlaştırılmış.