EspressoLab Taksim

Espressolab /Taksım Beyoglu'unda 4. subesi  ile yer almaktadır. Kahve kültürünü Türkiye'de zincirleştirmeyi hedefleyen marka dinamik ve Avrupai tasarımı oldukça ses getirmiştir. Özel imalat ürün tasarımı, ahşap ve metalin eskitme mobilyalarla bütünlüğü ile farklı bir tarz oluşturmuştur.

Her katı 95  m2 bir alana sahip olan  mekan İstanbul'un en önemli konumu Beyoğlu'nda olması projeye ayrı bir değer katmıştır. Beyoğlu'nun tarihi yapısı ve markanın tasarımda kullanılan detaylar ile binanın verdiği eski Beyoğlu hissiyatı bir bütün olarak birleşmiştir. 

İçeride kullanılan bütün malzemeler özgün, hepsi markaya özel tasarlanmıştır. Tasarımda ağırlıklı olarak kestane ağacı ve metal kullanılmıştır. Mekanda özellikle kahve içen insanların rahatlığı mekanı daha fazla daha uzun saatler nasıl kullanabilecekleri konusunda her nokta ayrı ayrı düşünülmüştür.

İçeride kullanılan putrel demirler ve bazı bölümlerdeki  taş duvar eski yapıdan kalma. Bina hafriyatı atılırken eski yapıda güçlendirme olarak kullanılmış. Bütün demir profilleri tasarımın içerisine katarak değerlendirdik. .Tamamen sürpriz oldu tasarıma inanılmaz retro bir hava verdi. Kahve servis tezgahları  çok eski  bir kestane tomruğundan kesildi. Giriş bölümü çok fazla insan sirkülasyonundan dolayı on giriş tarafı ve servis bankosu onu oturma alanları olarak düşünüldü. Giriş kat  Arka bölümde büyük bir Kahve kavurma makinesi var Markanın Lab ismine uygun bir çalışma alanı yaratıldı. Duvarlar Leo Lunatic (grafiti sanatçısı) tarafından grafiti  çalışmalarla renklendirildi. Grafik tasarımcımız Basak Aras tarafından özenle seçilmiş görseller ile düzenlendi. Emeklerinden dolayı teşekkür ederim.

Mekanın büyük oluşu her alanda farklılık yaratmak için çok elverişli tasarımlar çıkmasını sağladı. Orta katta tavanlarda kullanılan uzun ahşap kiriş markanın bir bakıma menü board'u. Satılan kahvelerin isimleri bu ahşapların üzerlerine işlendi. İçeride her şeyi doğal olarak kullanmak istedik. En çok beğenilen tasarım urunu kahve bardaklarını aldıkları boru şeklindeki dispanserler. Özel bakır kaplama olan dispanserlerden 3 tanesi bardak için geri kalanları aydınlatma olarak kullanılıyor.
Teras bölümü Beyoğlu'nun nadir geniş alanlarından bir tanesi. İnsanlar burada kendilerini özgür hissediyor. Bağdaş kurup oturabiliyorlar. Çok farklı şarkı listeleri ile farklı müziklerle keyifli vakit geçirebiliyorlar. Ders çalışabiliyorlar. Öğrenciler bilgisayarları ile rahat çalışabilsinler diye her köşede WIFI ve elektrik prizleri koyduk. Büyük masa üzerlerinde özel tasarım iPad tablaları bulunuyor. Dışarıda kullanılan mobilyalar  müşteriler tarafından bir anda kalabalık grup oturmasına göre kendileri tarafından şekilleniyor.   İstediğimiz herkes kendine göre bir alan yaratsın. Bir sabitleme getirmedik. Sağ duvardaki Kalekim duvar şablon üzerinde grafik ekibimiz tarafından elle boyandı. Bu haritada kahve alınan bölgeler kullanılıyor. Üst terasın yüksekte  kalışından dolayı  iki mekanı birbirine bağlamak için tribün bir oturma tasarladım. Merdiven olarak geçişi sağlıyor. Sağ bölüme doğruda genişleyerek tribün şeklinde oturma bolumu oluşturuyor.

Bina dış cephesinin koyu olması nedeni ile meydan tarafından da çok güzel şekilde algılanıyor. Kurumsal renklerimiz olan siyah ve kırmızı dikkat çekmenin harici çok farklı bir algı yarattı.