İlgili Projeler

Katılımcı (Malt Mimarlık), Beylikdüzü Belediyesi Cemevi, Kültür Merkezi ve Çevresi Ulusal Mimari Proje Yarışması

Mimari proje raporu:

Tasarım Kararları:

Alevilik inancı, tarihte kültürel pozisyonu gereği siyasal bir baskı görmüştür ve bu baskı ile ilintili olarak tipolojik olarak belirginleşmiş bir biçimlenişe sahip değildir. Bu durum ise, inancın, kendi kültürü ile birlikte, bulunduğu coğrafya üzerinde yer’e özgü olarak kendi bağlamını tanımlamasını ve yere özgü dokunun ve sosyal yaşantının içinden yeşererek biçimlenmesini getirmiştir. İnancın temelindeki yer alan ‘kucaklayıcı’ tavır ise, süregelen zamanda gizli kalmış bir ritüelin, günümüzde kentsel hayatta nasıl var olabileceği konusunda ipuçlarını vermiştir.

Bu bağlamda; Beylikdüzü Cem evi ve Kültür Merkezi Projesinin odağına, proje alanının yeri ile de bağlantılı olarak Beylikdüzü ilçesinin kuzey-güney doğrultusunda E-5 Karayolu ile Marmara Denizi arasında bir sınır tanımlayan ve kıyı, kırsal-kentsel dokuyu birbirine bağlayan vadi topografyasının potansiyelleri alınmıştır. Topografik yapısı ile bölgenin kuzey kesimlerinden Marmara denizine kadar bir sınır ve fiziki engel tanımlayan vadi alanının doğal potansiyellerinin tanımladığı kamusal yaşam ve bu yaşamın yeşil alan potansiyeli ile birlikte, kentsel-kamusal yaşama katılma biçimi, vadi kenarında yer alan Cem evi ve Kültür Merkezi ve Çevresi yarışma alanının bu kamusal hayata nasıl entegre olabileceği sorusu üzerine odaklanmıştır.

Yakın gelecekte Beylikdüzü’nün iki yakasını birbirine entegre edecek bu kentsel açık alana eklemlenecek bir Cem evi ve kültür merkezi nasıl olmalıdır?

Diğer bir yandan, alevi inancının alt metinlerine yerleşmiş olan,  ‘kucaklayan’, doğa ve insan sevgisini odağa alan tavır ile ibadetin ritüelleri, şekli ve kuralları entegre edilerek nasıl bir araya getirilebilir?

Bu sorular ışığında tasarım kararları vadinin boyu oluşacak kamusal akışa entegre olarak, bu akışın kuvvetlendirilmesi yönünde gelişmiştir. Konut alanından park alanına ve daha sonrasında yaşam vadisine uzanan topografik aks boyunca yaya erişimini maksimize etmek hedeflenmiştir. Cem evi ve Kültür Merkezinin biçimlenişi ise bu akışı içine alarak, kucaklaması ve kendi ihtiyaç alanları ile bu rotaları beslerken yer’e özgü tipolojisini ortaya çıkarması hedeflenmiştir.

Kütle Biçimlenişi:

Hikaye, proje alanının bütüncül bir yaklaşımla ele alınarak, park ve spor alanlarını birbirine entegre edecek ve bağlantıları kuvvetlendirecek bir kuzey-güney doğrultusunda yaya allesinin yerleştirilmesi ile başlamıştır. Daha sonra bu yaya allesine entegre olacak ve alanı doğu batı doğrultusunda dikecek kentsel promenadlarla rota güçlendirilmiştir. Cem evi ve Kültür Merkezinin tanımlı sınırlarında biçimlenişi ise, yaya promenadlarını kucaklayarak içine çekmesi, kendi iç sokaklarını oluşturarak, işlevleriyle bu rotaları beslemesi şeklinde tanımlanmış, işlevsel akış anlayışına destek olarak bina, tekil bir kütle olmak yerine parçalı bir biçimlenişe doğru evrilmiştir. Bu sayede yarışma alanı içerisinde yaya akışının maksimize edilmesi ve Cem evi, Kültür Merkezi, Park Alanı ve Spor Aktivitelerinin tümünde bu akışın farklı işlevlerle beslenmesi ve teşviki hedeflenmiştir.

Tüm bunların yanında, Cem ritüelinin mahremiyetinden kentsel kamusal hayata katılma şekillerinde ise özelden kamusala doğru eşiklenecek bir biçimlenişi ortaya çıkarmıştır. Aşevi, atölyeler, kütüphane ve çok amaçlı salon gibi işlevler iç sokaklara dolaysız bağlanırken, kütleyi zemin kotunda şeffaf ve davetkâr bir hale getirmiştir.  

Cem Meydanı ise, cenaze evi gibi mahremiyetin yüksek olduğu alanlar kendi girişlerini tüm bu akıştan koparırken, aynı zamanda iç sokaklara açarak, kamusaldan özele bir eşik tanımlamıştır. Bu sayede mahremiyeti yüksek mekanlar birbirleri ile sıcak bağlantıya sahipken kullanım olarak da kontrollü bir alanla ayrılmıştır. Cenaze evinin, ihtiyaçları gereği sistemin arka tarafında çözümlenmesi, işlevin ihtiyaç duyduğu mahremiyeti sağlamış, açık-yarı açık ve kapalı mekanları ile kendi içinde tanımlanmıştır.  Kütüphane, yönetim birimleri iç sokak kotundan koparak +3.85 kotuna yerleştirilmiş, günışığı ihtiyacı duymayan çok amaçlı salon, fuaye ve sergi alanları ise -3.85 kotunda konumlandırılmıştır. Ancak tüm bu mekanlar, Cem evi ve Kültür Merkezinin sahip olduğu iç sokaklara bakan bir sirkülasyon bandı ile düşey doğrultuda birbirine entegre edilmiştir.

Arazinin mevcut yapısı ve Cem evi ve Kültür Merkezinin tasarımı ile oluşturulan kot farkı ve bu alanda sağlanacak ulaşım ise yumuşak bir geçiş ile sağlanmıştır. Merdiven- rampa birleşimi ile engelsiz bir erişimin tanımlandığı bu geçişe, Alevi kültüründe önemli yer tutan ve Cem evi kütlesini vurgulayan bir yansıma havuzu eşlik etmiştir.

Sosyal İşlevler:

Proje alanı içerisinde çıkış noktası kabul edilen yaya rotalarını besleyecek Spor ve Park alanlarına ait aktivite mekânları,  parselasyon gereği kendi alanlarında konumlandırılsa dahi, yaya promenadları, yürüyüş parkuru ve yeşilin bütüncül yapısı ile birbirine bağlanmıştır. Aynı zamanda yeşil alan üzerinde tariflenen hobi bahçeleri ile kentlinin yaşantısına eklemlenecek alanlar tanımlanmıştır. Açık alanları tarifleyen etkili elemanlardan biri olan park alanındaki bu hobi ve botanik bahçeleri, kafeterya işlevi, spor alanında ise açık ve kapalı spor aktivitelerini destekleyecek yapılar ile entegre edilerek, yeni kentsel kamusal açık alan tariflemelerini ortaya çıkarmıştır. Kullanıcıların ihtiyaç duyduğu otopark işlevi ise +65.55 kotunda yer alan yönetim ve erişim evi ile direk ilişki kurabilen ve bu kottan yaya promenadlarına açılabilecek şekilde tasarlanmış, yapının statik yapısını engellememesi ve bütüncül bir çözüm sunması açısından spor alanının altında yer almıştır.

Künye
Proje Yeri: Beylikdüzü, İstanbul
Proje Tipi: Cemevi
Proje Tipi Grubu: Katılımcı
Danışman: Özgün Özeren

Pin It
Mimarlık Ofisi
Mimar

Fulya Menderes

Barış Ateş