T - Evi

Konumlandığı yerle kurduğu benzersiz uyum ile T-Evi, doğal çevresiyle derinlemesine ilişki kuran yapının doğa ile birlikte nefes almasına izin verir.

Yapının şeffaflığı ve geçirgenliği, kullanıcıların her noktadan doğa ile ilişkilenmesine olanak sağlar. İç mekanın hemen hemen her noktasından dış mekanın algılanabiliyor olması; iç ve dış arasındaki sınırı eritirken aynı zamanda “yer” duygusunu da güçlendirir.

Aktif ve pasif sürdürülebilir sistemlerin mimari tasarımın ayrılmaz bir parçası olarak ele alındığı T-Evi’nde; elektrik enerjisi üretimi için PV paneller, suyun ısıtılması amacıyla güneş enerjisi panelleri, ve yerden ısıtma / soğutma sistemleri ile entegre çalışan toprak kaynaklı ısı pompası kullanılmıştır. Camlı yüzeylerdeki karşılıklı açıklıklar farklı mevsimlerde bölgenin hakim rüzgarlarını yapının içine alarak doğal havalandırmaya olanak verirken; etkin biçimde kullanılan doğal aydınlatma enerji kullanımını azaltmaktadır. Çatı üzerindeki ahşap gölgelendirme elemanları, oluşturdukları havalandırılmış ve gölgelenmiş çatı yüzeyi ile çatı kaynaklı ısınmayı azaltırken; zeminden koparılmış strüktür, tamamen pasif olarak soğutulmuş bir zemin altı depolama alanı sağlar. Yağmur suyunun depolanarak yeniden kullanımına olanak verecek biçimde tasarlanmış bu alan; evin karbon ayak izinin küçülmesine de katkıda bulunmaktadır.

Evin dış kabuğu sürekli brüt beton perde duvarlar biçiminde tasarlanmış, böylece geleneksel bir çerçeve strüktür oluşturulmasına gerek kalmamıştır. Çelik bağlantı detayları ve gergi çubukları aracılığıyla perde duvarlara oturtulan lamine ahşap kirişler, farklı strüktürel elemanların dışavurumunu ve aralarındaki apaçık ayrımı ortaya koyar.

T-Evi, yerel zanaatkârların pratiği ile çağdaş yapım teknolojisinin biraraya gelmesiyle; kırsal alanda doğaya saygılı çağdaş bir mimari ve düşük maliyetli bir sürdürülebilir yaşam ortamı yaratılabileceğine bir örnek ve kanıt olarak öne çıkar.