Arkitera Mimarlık Merkezi - Proje
http://www.arkiv.com.tr/proje/index
2000 yılından beri İstanbul'da faaliyet gösteren Arkitera Mimarlık Merkezi, mimarlık kültürünün gelişmesi için ulusal ve uluslararası alanda çalışan Türkiye'nin ilk bağımsız mimarlık merkezidir.Küçük Çaltıcak Halk Plajı
http://www.arkiv.com.tr/proje/kucuk-calticak-halk-plaji/15145
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/kucuk-calticak-halk-plaji/kcl01.jpg.jpeg" width="1000" /><br/>Tasarım Ekibi : Can Tamirci,Nazlıcan Maydos<br>Mimarlık Ofisi : Tamirci Architects<br><br>Antalya, Konyaaltı'nda yer alan Küçük Çaltıcak Halk Plajı, Tamirci Architects tarafından tasarlandı.
<br><br><p>Proje yaklaşık 200.000 m² büyüklüğünde, Antalya’nın Konyaaltı ilçesinde bulunan âtıl durumdaki Küçük Çaltıcak Halk Plajı ve Mesire alanını kapsamaktadır. Doğası ve farklı özellikteki sahilleri ile turizm odağı potansiyelini her daim yüksek tutan Akdeniz coğrafyası, 18 derecelik yüksek yıllık sıcaklık ortalaması ile diğer turizm bölgelerinden ayrışır.</p>
<p>Yeni bir işlevlendirme stratejisi ile başlanılan dönüşüm projesi; alanın karakteristik özelliklerini vurgulamaya dönük olarak ele alınmıştır. Küçük Çaltıcak Halk Plajı ve Mesire Alanı projesi; halkın kullanımına sunulacak rekreasyon ve dinlenme merkezi olarak tanımlanmış, doğal dokuya eşlik eden, sürdürülebilir çözümler aranmıştır. Mesire alanı içerisindeki günübirlik kamp ve karavan park alanları önerilerek bütüncül bir vaziyet planı oluşturulmuştur.</p>
<p>Yer seviyesinden kısmen yüksekte teşkil edilmiş ahşap bazalar üzerinde şekillenen kapalı mekanlar yine doğal ahşap saçaklar ile örtülenmiştir. Yapı yaklaşma sınırı içerisinde denize paralel yerleşen mekan dizgisi, geçirgen ve yarı-açık bir örüntü oluşturur.</p> Wed, 23 Oct 2024 13:59:55 EESTHaliç Köprüaltı Spor Odağı ve Kıyı Bağlantısı
http://www.arkiv.com.tr/proje/halic-koprualti-spor-odagi-ve-kiyi-baglantisi/15144
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/halic-koprualti-spor-odagi-ve-kiyi-baglantisi/01.jpg.jpeg" width="1000" /><br/>Tasarım Ekibi : Ervin Garip,Banu Garip<br>Mimarlık Ofisi : Banu Garip<br><br>“İstanbul Senin Haliç Kıyıları Yarışması” kapsamında 2. Bölge olarak tanımlanan 230.000 metrekare alana sahip Balat-Eyüpsultan kıyı şeridinde 1. Ödülü kazanan projenin Haliç Köprüaltı Spor Odağı ve Kıyı Bağlantısı uygulandı ve kullanıma açıldı.
<br><br><p>Haliç Köpraltı Spor Odağı ve Kıyı Bağlantısı Projesi, 2020 yılında düzenlenen “İstanbul Senin Haliç Kıyıları Yarışması”nda, 7 Bölgeden oluşan yarışma alanının 230.000 metrekarelik alanı kapsayan 2. Bölgesi’nde 1. Ödülü kazanan projede oluşturulan odaklardan biridir. Uygulaması tamamlanan Haliç Köpüraltı Spor Odağı; Spor Sahaları, Toplanma Alanları, Kaykay Parkı, Esnek Spor Birimi ve Haliç Kıyısı ile ilişkiyi güçlendiren oturma yüzeylerinden oluşmaktadır. Alan dahilinde olan Haliç Köprüaltı bölgesinin, tarihsel süreçte çevresi ile olan kopuk ilişkisi ve atıl olma durumunun önerilen kentsel kurgu ile iyileştirilerek, alanın kıyı sürekliliğine dahil edilmesi amaçlanmıştır. Bu bağlamda alanda bulunan tramvay yolunun yaya geçiş bölgesi bir potansiyel olarak alana “ana geçiş zonu” olarak kabul edilerek, kent kıyıya ve oluşturulan spor parkına bağlanmıştır.</p>
<p>Geliştirilen projede, spor aktiviteleri içe kapalı aktivitelerden ziyade birer açık eylem olarak ele alınmıştır. Spor fonksiyonları, yaya yollarının ve toplanma meydanlarının birer parçası olarak yorumlanmıştır. Örneğin, alanda oluşturulan basketbol alanları, kamusal meydanın bir parçası olarak çözülmüştür. Proje genelinde oluşturulan bütünsel kurguda, farklı odaklarda oluşturulan esnek strüktürler içerisinde parçalı olarak kurgulanmış mimari elemanlar yer almaktadır. Yapılar, esnek kurguları sayesinde farklı odaklardaki ihtiyaçlara göre farklı kullanımlara imkan vermektedir. Uygulanan Spor Odağı’nda bu yapılar spor alanlarına hizmet eden soyunma birimleri olarak düzenlenmiştir. </p>
<p>Köprüaltının kamusal bir alan olarak aktif ve yeniden kullanımı fikrini anlamlandıran ve bu alanın en belirleyici elemanı olarak yerleştirilen Kaykay Parkı, tamamen açık, kent-su ilişkisini düzenleyen ve bu ilişkiden beslenen bir aktivite yüzeyi olarak ele alınmıştır. “Köprü altında olma durumu” spor alanı ve rekreasyon için kendiliğinden korunaklı bir alan tariflerken, bu durumda üst köprü otoyolu da güçlü bir kentsel “saçağa” dönüşmekte ve güçlü bir kentsel kimlik tanımlamaktadır.</p> Wed, 23 Oct 2024 11:55:17 EESTOknal Sınai Gazlar Yönetim Binası
http://www.arkiv.com.tr/proje/oknal-idari-bina-projesi/15131
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/oknal-idari-bina-projesi/1.jpg.jpeg" width="750" /><br/>Tasarım Ekibi : Hilmi Serkan Yüzbaşı<br>Mimarlık Ofisi : Hsy Mimarlik Ofisi<br><br>Oknal Sınai Gazlar Yönetim Binası, Hsy Mimarlik Ofisi tarafından tasarlandı.<br><br><p>Toplam 836 m² kapalı alana,1.350 m² inşaat alanına sahip yapı kahramanmaraş türkoğlu organize sanayi bölgesi içerisinde yer almaktadır. Yapı içerisinde açık ofis, bireysel ofisler , yönetici odaları ile sosyal ve servis alanları mevcuttur.yapının strüktür sistemi betonarme ve çelik konstrüksiyon olarak çözülmüştür. Ana çekirdek olarak betonarme kullanılmış olup konsol ve cephede yaratılan hareketlerde çelik sistem kullanılmıştır.yapı; katlarda yaratılan hareket ile katların birbirinden ayrışarak fevri davranması amaçlanmıştır. Yapının cephesindeki hareket ve katılık, çimento esaslı brüt beton panel kaplamalar ile vurgulanmak istenmiştir. Yapının kütle hareketi olarak bu katı davranışına karşın iç mekanda kullanılan ahşap malzemeler ile daha ılımlı bir tavır sergilemektedir. Yapı çevresinde oluşturulan arkatlı yaya sirkülasyon alanında yaratılan boşluklarla davetkar olması amaçlanmıştır. Kullanılan beton elemanlar ve brüt beton panel kaplamalar ile "yapının nasıl eskiyeceğine" yön verilmek istenmiştir.</p> Fri, 27 Sep 2024 16:33:18 EESTTurgutreis Yaşam Merkezi
http://www.arkiv.com.tr/proje/turgutreis-yasam-merkezi/15130
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/turgutreis-yasam-merkezi/TURGUTREIS_YASAM_MERKEZI-IMAJ-01.jpg.jpeg" width="1000" /><br/>Tasarım Ekibi : Atıl Beçin,Susanne Boss<br>Mimarlık Ofisi : Bcn Design Studio<br><br>Bcn Design Studio tarafından tasarlanan Turgutreis Yaşam Merkezi tamamlandı.
<br><br><p>Turgutreis Yaşam Merkezi, 1970 lerde sahip olduğu balıkçı kasabası niteliğini; turizm, emekli göçü ve rant yapılaşmasıyla yitirmiş bir sahil beldesinin, bu dönüşümle değişen ihtiyaçlarına çözüm arandığı ve kaybettiği kent hafızasını canlandırmayı amaçlayan bir kamu yatırımıdır. İhtiyaç programı, ilk etapta beldenin araç parklama kapasitesini arttırmaya yönelik katlı otopark ile sınırlı iken, yerel yönetimlerle program yeniden ele alınmış ve kent için daha etkin bir mimari söylem hedeflenmiştir. Komşu park peyzajını canlandırıp üzerine de örten, kat otoparkını yapının çekirdeğinde saklayan, içerisinde yerel halkın ve turistlerin kent mutfağını deneyimleyebileceği bir hal/restoran ile zanaatkar atölyeleri bulunan tasarım, yaklaşık 8.000m² kapalı alana sahiptir. Yapı adası, yarısı yeşil alan olmak üzere toplam 15.000m²’den fazla açık alan düzenlemesi ile kent için alternatif toplanma ve etkinlik alanı olacaktır.</p> Fri, 27 Sep 2024 15:54:31 EESTTatil Sepeti Ofis
http://www.arkiv.com.tr/proje/tatil-sepeti-ofis/15129
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/tatil-sepeti-ofis/_ABK9237.jpg.jpeg" width="1000" /><br/>Tasarım Ekibi : Feza Koca,Özlem Çelik,Helin Erişik,Rumeysa Başaran<br>Mimarlık Ofisi : Elips Tasarım Mimarlık<br><br>1320 metrekare alana sahip Tatil Sepeti Merkez Ofisi İstanbul Levent Sanayi Mahallesi’nde Elips Tasarım Mimarlık tarafından tasarlandı ve uygulandı.
<br><br><p>Türkiye’nin önde gelen turizm portallarından biri olan Tatil Sepeti Levent Ofisi, 180 kişi kapasiteli ve takım çalışmasına uygun şekilde açık ofis olarak planlanmıştır. Kat girişinde bizi, resepsiyon ve bekleme alanı karşılamaktadır. Ofis alanına girildiğinde merkezde yer alan lobinin her iki tarafında devam eden koridor , sirkülasyonu sağlayan ana aksı oluşturmaktadır. Lobi, cepheden gün ışığını içeri alabilecek şekilde hareketli panellerle sınırlandırılmıştır. Lobi ile bağlantılı, çalışanların birlikte zaman geçirebileceği ortak alan, Tatil Sepeti kimliğini ve değerlerini ortaya çıkaracak şekilde tasarlanmıştır. Koridor boyunca toplantı odaları, açık ofis birimleri, WC, mutfak, depo ve teknik hacimler yer almaktadır. Toplantı odaları 4 farklı renk konseptine göre tasarlanmıştır. Her ofis biriminin kendine ait konsepti ile oluşturulmuş çalışma alanı, kahve ve yazıcı köşesi ile vestiyer alanı bulunmaktadır. Büyükdere Caddesi cephesinde yönetici odaları ve ana toplantı odası konumlandırılmıştır. Yönetici koridoru ile ayrıştırılan bölüm, kullanılan malze ve renklerle de farklılaştırılmıştır.</p>
<p>Tüm mekanlar, Tatil Sepeti’nin yenilikçi ve genç çalışma ekibinin performansını yükseltici şekilde maksimum gün ışığı alabilecek şekilde konumlandırılmıştır, kullanılan renklerle enerjik bir ortam yaratılırken ve malzemelerle konforlu bir çalışma alanı yaratılması planlanmıştır.</p> Fri, 27 Sep 2024 09:42:40 EESTGood Job Games
http://www.arkiv.com.tr/proje/good-job-games/15128
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/good-job-games/20230916_JeyanUlku_GoodJob112230-kopya.jpg.jpeg" width="1000" /><br/>Tasarım Ekibi : Melis Kurultay,Jeyan Ülkü,Semih Yilmaz,Sinem Kiliç,Cenk Dayı<br>Mimarlık Ofisi : Jeyan Ülkü Mimarlık<br><br>Jeyan Ülkü Mimarlık'ın tasarladığı Good Job Games, İstanbul'da yer alıyor.
<br><br><p>Bir mobil oyun teknolojisi şirketi olan Good Job Games'in birincil tasarım talebi, hali hazırda mevcut ofislerinde yakalamış oldukları gayri resmi ve genç hissin yeni ofislerine de taşınmasıydı. Mevcut ofisin iki villanın birleşmesinden oluşan avlulu bir mekân olması, ve taşınılacak alanın Vadi İstanbul’da bir plaza binasının giriş katı olması genç ekibin öncelikli endişelerinden biriydi. Bir başka talepleri ise yeni ofislerinin, bahçe içindeki mevcut ofisleri gibi yeşillikli bir mekan olmasıydı.</p>
<p>Good Job Games çalışanlarının bu taleplerini karşılayabilmek için onlara neredeyse bir kamusal alanı anımsatan, “Üniversite” kampüs tipolojisi esas alınarak; kapalı iç mekanların farklı fakülte binaları gibi birbirinden ayrıldığı; espas alanların ise dış mekan gibi düşünüleceği bir tasarım önerisi yapıldı.<br /> <br /> Mekanın 11 metre kat yüksekliği olması düşeyde de farklı kotlarda odalar ve bunları birbirine bağlayan merdiven ve köprüler oluşturulmasına imkan sağladı. Galeri girişinin merkezine yerleştirilen büyük ağaçlı dış mekân mobilyası fokal nokta olarak belirlenerek teras-balkon ve toplantı odaları bu merkeze bakacak şekilde tasarlandı. </p>
<p>Ana girişin ofis alanlarına yönlü koridorunda tasarlanan ve yine galeriye bakan kafeteryanın cephesi Viktorya dönemine ait cam sera kontrüksiyon karolajlarından esinle tasarlandı. Yine bu ön cephede sokak aplikleri uygulaması yapılarak günışığı olmayan saatlerde; sokağa bakan bir restoranı andırması düşünüldü. Giriş aksından ofis alanına doğru yürüyüşün bir kaldırımda gezer gibi deneyimlenmesi amaçlandı.</p>
<p>“Fokal” noktaya bakan açık toplantı alanlarının yanı sıra bir açık pazar standı gibi tasarlanan kafe alanı eklenerek, orta avluya kafeterya ve restoranlarıyla bir dinlenme mekânı fonksiyonu yüklendi. Bu alana bakan teras-balkonlar ve pencereler ziyaretçilerin kullanımına açık düşünülmüş, arka ofis alanlarına ise erişim bir nebze zorlaştırılmıştır.</p>
<p>Birinci kat ofis alanına çıkan geniş merdiven aynı zamanda tribün oturmalı bir sosyal alandır. Burada müşterinin talebi doğrultusunda sunumların ve partilerin yapılabileceği ön görülmüştür. Ofis masalarının olduğu Zemin ve birinci kat çalışma alanlarını ayrıca birbirine bağlamak için arka cepheye yakın bir başka merdiven kovası tasarlanmış, ofislerin birbirine erişimi bu şekilde kolaylaştırılmıştır. Müşterinin “takım” esaslı çalışma yöntemine uyumla, takım çalışma grupları birbirlerinden akustik bitkili bölücü panellerle ayrılmıştır. Her takıma ayrıca hizmet edecek yazılabilir duvar yüzey ve paneller sağlanarak mahremiyet ön plana çıkartılmıştır. Takımların aydınlatmaları gruplar halinde ayrı ayrı kontrol edilebilir, otomasyonlu sistemlerdir.</p>
<p>Tek ve çift kişilik çevrimiçi toplantılar için duvardan tavana akustik çözümlü telefon odaları ve “focus room”lar tasarlandı. Kahve ve çay noktaları, her ekibin kolayca erişebileceği şekilde stratejik noktalara konumlandırıldı.</p>
<p>Her iki çalışma katında da sektörel okuma materyallerinin yerleştirileceği büyük kütüphaneler önerildi. İkinci katta ise bu kütüphanenin önünden balkona ulaşan ve tüm katı çepeçevre dönen bir yürüme yolu önerildi. </p>
<p>Good Job Games ofisinin en canlı kısmı ise bodrum kattaki “oyun alanı” olarak düşünülebilir. Buradaki fonksiyonlar arasında bir kafe, soyunma odaları ve duşların bulunduğu tam donanımlı bir spor salonu, bir PS odası ve uyku odaları yer almaktadır. İş merekezi binasının kapalı otoparkından da ulaşılabilen bu kata doğal ışığın girmesini sağlamak amacıyla merdiven kovası, zemin katın pencere kenarına bitişik olarak tasarlanmıştır.<br /> <br /> Özetle Good Job Games ofisini tasarlarken amacımız; ferah, canlı, genç ve kampus benzeri bir ofis ortamı yaratmaktı. Bu hedefe belirlenen süre ve bütçe dahilinde başarıyla ulaşıldı.</p> Tue, 24 Sep 2024 10:24:14 EESTDoruk Nilufer Hastanesi
http://www.arkiv.com.tr/proje/doruk-nilufer-hastanesi1/15127
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/doruk-nilufer-hastanesi/DRKL-1.jpg.jpeg" width="1000" /><br/>Tasarım Ekibi : Atilla Kuzu,Levent Çırpıcı,Yunus Emre Kara,Özge Berberoğlu Kurbak,Sinemis Kara,Ceren Çelikel Kuzu,Işıl Budak,Gizem Akgün,Begüm Öncül Onurlu,Melike Saraç,Ege Özesen,Ozan Çevik<br>Mimarlık Ofisi : Sözüneri Mimarlık,ZOOM / TPU<br><br>Sözüneri Mimarlık ve ZOOM TPU tarafından tasarlanan Doruk Nilüfer Hastanesi, Bursa'da yer alıyor.
<br><br><p>Doruk Sağlık Grubu, 1998 yılından bu yana Bursa'da sağlık sektöründe faaliyet gösteren köklü bir kuruluştur. Sadece yerel bir sağlık kurumu olmakla kalmayıp aynı zamanda büyüme vizyonunu mimari ve tasarım alanlarıyla birleştirme hedefi gütmektedir. Bu hedefleri gerçekleştirmek amacıyla Prof. Dr. Zeynep Kahveci ile işbirliği başlatılmıştır.</p>
<p>Proje briefleri doğrultusunda yürütülen planlama aşamaları, mahal yerleşimleri ve sirkülasyonlar gibi detaylı süreçler, Prof. Dr. Zeynep Kahveci ile birlikte hayata geçirilmiştir. Planlama aşamasının ardından tasarım süreci başlamış, özellikle lobi alanı mimari açıdan büyük bir öneme sahip olmuştur.</p>
<p>Lobi, yapısal zenginliği ile dikkat çeken bir alan olarak tasarlanmıştır. Sirkülasyon alanının görsel iletişim potansiyeli, tasarıma geniş bir yaratıcılık alanı sunmuştur. Lobinin, zemin kattan mezanin kata kadar uzanan kolonları, yapıya güçlü bir strüktürel öğe olarak entegre edilmiştir. Ayrıca, zemin kattan başlayan galeri boşluğu, bodrum katlara inen merdivenlere erişimi sağlamaktadır, bu da mekanın bütünlüğünü ve görsel iletişimi artırmaktadır.</p>
<p>Tasarım sürecinde, iç mekânda yer alan yapısal strüktürler, oturma elemanları, bankolar ve aydınlatma sistemleri, parametrik bir akış içinde tasarlanmıştır. Akışkan yüzeyler, mekânı tamamen saran bir kabuk oluşturarak tasarımın ana unsurlarını belirlemiştir. İç mekân, prekast materyalden üretilmiş tekrarsız panellerle oluşturulan aydınlatma yüzeyleriyle benzersiz bir parametrik akış içinde yer almaktadır. Lobi zeminindeki mermer zemin, algoritmik olarak büyüyüp küçülen vorteks formunda tasarlanmıştır. Kadın-erkek hidroterapi havuzları da benzer tasarım prensipleri ile çözümlenmiştir. Bekleme alanlarında ise iç bahçelerle birlikte doğa etkisi en üst düzeye çıkarılmıştır. Oturma elemanları, mekanla bütünleşen bir tasarıma sahiptir ve hastane genelinde bütünsel bir yaklaşım benimsenmiştir.</p>
<p>Poliklinikler ve hasta odaları, gün ışığından maksimum fayda sağlamak üzere tasarlanmıştır. Aydınlatma tasarımları, yapının bir parçası olarak düşünülmüş ve implant öğeler yerine bütünsel bir yaklaşım benimsenmiştir. Tüm banko çözümlerinde ise yumuşak ve akışkan formlar tercih edilerek genel konseptle uyum ve insan odaklı bir tasarım anlayışı benimsenmiştir.</p> Mon, 23 Sep 2024 16:30:31 EESTÇanakkale Anten Kulesi
http://www.arkiv.com.tr/proje/canakkale-anten-kulesi/15126
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/canakkale-anten-kulesi/General-section.jpg.jpeg" width="1000" /><br/>Tasarım Ekibi : Arman Akdoğan,Charles Bessard,Felix Madrazo,Nanne de Ru<br>Mimarlık Ofisi : IND [Inter.National.Design],Powerhouse Company<br><br>IND [Inter.National. Design] ve Powerhouse Company tarafından tasarlanan Çanakkale Anten Kulesi 2023 yılında tamamlandı.
<br><br><p>Nefes kesen Çanakkale Boğazı manzarasına sahip bir tepenin üzerinde yer alan proje, mevcut telekomünikasyon kulelerini tek bir kulede toplayarak seyir platformları, ziyaretçi merkezi ve restoranla zenginleştirilmiş bir halk parkı yaratıyor.</p>
<p>Tepelerin üzerinde bir dizi telekomünikasyon kulesi bulmak dünyanın neredeyse her yerinde olağan bir durum haline geldi. Birden fazla kulenin, görsel olarak olumsuz etkilerinin yanı sıra, mevcut standart prosedür aynı zamanda erozyonu, peyzajın parçalanmasını, yaşam alanlarının tahribatını ve genellikle değerli olan bu yerlerde doğa severlerin ilgisinin kaybolmasını da beraberinde getiriyor. Çevresel ve sosyal maliyetleri ne olursa olsun hepimizin her zaman internete, radyoya ve televizyona bağlı olması gerektiğinden, bu tür altyapının manzara üzerindeki etkisi sanki hiçbir şey yapılamazmış gibi dünya çapında sessizlikle karşılandı.</p>
<p>Bu uluslararası yarışmanın özeti, bu pozisyona meydan okumaktı. Katılımcılardan, birkaç kulenin koleksiyonlarını tek bir kulede birleştirerek yalnızca yayın altyapısının fiziksel yönlerini iyileştirmekle kalmayıp, aynı zamanda bu altyapı programını sergi alanı, ziyaretçi merkezi ve restoran gibi rekreasyonel kullanımlarla birleştirilerek bir kamusal alan sunmaları istendi. Özetle, tüm programları tek bir resmi hareketle içeren bu ikonik kuleyi tasarlandı.</p>
<p>Ekibimiz, aşırı yüklenmiş resmi ihtiyaçlar nedeniyle çevreyle de uyumlu resmi bir sonuç elde edemeyince, brifinge tam anlamıyla yanıt vermeyen farklı bir yön keşfetmeye karar verdi. Telekomünikasyon mühendislerimizin, tehlikeli radyasyonları nedeniyle kuleyi kamu programından mümkün olduğu kadar uzağa yerleştirme tavsiyesi ve parsele dokunulmaması gereken bir iç parselin varlığı nedeniyle çevresel bir kuşak sunması mutlu tesadüfüyle, biz projeyi çevreleyecek bir dış bağlama izleme platformu fikrini ortaya attı. Arka planda kule ile yükselen dış halka, tepelerin dış hatlarını incelikle vurgulayarak altyapı, peyzaj ve mimariyi bir diyalog mekanı ve karşılıklı zenginleşme yeri haline getiriyor.</p>
<p>Döngü çözümü, yerli çiçek bitki örtüsünü sergileyebileceğimiz ve erozyona uğramış araziyi sağlıklı toprak ve genç orman ağaçlarıyla restore edebileceğimiz bir iç bahçenin yaratılması gibi başka bir özellik sundu. Peyzaj, evcilleştirilmiş bir manzaradan ziyade, arsadaki bitki örtüsü ile çevredeki orman manzarası arasındaki ayrımı bulanıklaştıran doğal bir yer gibi görünüyor. Yerel taşlarla işaretlenmiş yürüyüş yolları, tanımlanmış yörüngelerden ziyade öneri niteliğindedir. Oturma elemanı olarak taş kayalar peyzaj önerisini tamamlıyor.</p>
<p>100 m yüksekliğindeki kulenin 160 km/s hıza kadar 1 dereceden fazla rüzgar deforme etmeyeceği bildirilmişti. Bu, inşaat mühendislerinin iç takviyelerle birlikte 40 mm'ye kadar çelik levhalardan oluşan yapısal cephe elemanlarını kullandıkları bir çözüm türetmelerini sağladı. Buna karşılık kule, sahada monte edilecek modüllerden inşa edildi. Projenin tamamında kaplama malzemesi olarak korten çeliği kullanıldı. Bu tercih, projenin peyzajın doğal renklerine daha ince bir şekilde bağlanmasını ve ayrıca güneşe ve rüzgara göre ton değiştirmesini sağladı.</p> Mon, 23 Sep 2024 15:52:08 EESTTitanic Deluxe Golf Belek, Yamas Greek Restoran
http://www.arkiv.com.tr/proje/titanic-deluxe-golf-belek-yamas-greek-restoran/15125
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/titanic-deluxe-golf-belek-yamas-greek-restoran/Titanic Deluxe Golf Belek_Yamas Restaurant (1).jpg.jpeg" width="1000" /><br/>Tasarım Ekibi : Melek Düvenci<br>Mimarlık Ofisi : Melek Düvenci Architects<br><br>Melek Düvenci Architects, Antalya Belek’te yer alan Titanic Deluxe Golf Otel bünyesindeki Yamas Greek Restoran’ın tasarımını üstlendi.<br><br><p>Yunan tavernası olarak tasarlanan Yamas Yunan Tavernası, nehir manzarası eşliğinde, yemyeşil bir doğada zeytin ağaçları içinde ve tarihi bir atmosfer hissiyatı vererek yemek yemeyi keyfe dönüştürüyor.</p>
<p>Melek Düvenci Architects imzalı projenin tasarımının çıkış noktasında, Antik Yunan tarihinden esinlenilmiş. Yamas Yunan Tavernası’ta vakit geçirecek ziyaretçilerin Yunan kültüründen ve mitolojisinden birçok detayın keşfettirilmesi hedeflenilmiş. Bölgeden çıkan doğal taşlarla örülen ve tarihi bir kalıntı hissi veren yapının girişinde yer alan yığma doğal taşlardan örülmüş yüksek kemer ve sütunlar, arasından geçen ziyaretçilerine mekana girerken antik bir yapıya girmenin gizemini yaşatıyor.</p>
<p>Yamas Yunan Tavernası’ın yansıma etkisini vurgulamak için çoğunlukla zeytin ağacı olmak üzere, zengin peyzajla su ögesi birleştirilerek dekoratif bir havuz oluşturulmuş. Akşam aydınlatmanın etkisi ile suya yansıyan görüntü ve hasır sarkıt aydınlatmaların sıcaklığı cepheyi daha da çekici hale getiriyor. Karşılama bankosu ve barın bulunduğu kapalı bambu çatılı bölümünde, doğal taş duvarın antik izleri devam ederken, Mimar Melek Düvenci deniz-balık mutfağını vurgulamak için, modern bir akvaryumun bulunduğu alanda, bambu ve hasır gibi doğal ahşap malzemeler ile şık amforalar ve bohem duvar dekorasyonları ile giriş bölümünün ambiyansı güçlendirmiş.</p>
<p>Doğal taş örme duvarlar yanında köy sıvası kullanılarak iki malzemenin uyumu vurgulanırken, antik Yunan alfabesinden yemek, eğlence, Ege doğası, Yunan kültürüne ait kelimeler kullanılarak oluşturulan dekoratif duvar ve dj kabini yanında yer alan yine yunan mitolojisinde önemli bir yere sahip olan metal zeytin ağacı heykel ayrıca sanatın mekanların ruhunu nasıl yansıttığına dikkat çekiyor. Doğal taş örme duvarlarla köy sıvası birlikte kullanılarak bu iki malzemenin uyumu vurgulanan projede aynı zamanda Antik Yunan alfabesiyle yazılmış yemek, eğlence, Ege doğası ve Yunan kültürüne ait kelimelerle süslenen dekoratif bir duvar ve bir DJ kabini de Yamas Yunan Tavernası’nda yer alıyor.</p>
<p>Yunan mitolojisinde önemli bir yere sahip olan metal zeytin ağacı heykelini de barındıran projedeki bu unsurlar bir araya gelerek, sanatın mekanların ruhunu nasıl yansıttığını gösteriyor. Melek Düvenci Architects, mekan tasarımı yaparken daha önceki projelerinde de kullandığı gibi, Yamas Yunan Tavernası’nda da sanatı kullanmaya özen göstermiş. Bu projede birçok sanatçı ile çalışarak, mitolojik karakterler içeren amforalar, zeytin ağacı heykeli, yan duvarlarda taş formundan soyut insancık heykelleri , nehir içinde dans eden dev yunan mitolojisinden dansçı figürleri özel olarak tasarlanmış.</p>
<p>Taverna, Yunan kültürünün ayrılmaz bir parçasıdır. Bu sebeple Yamas Yunan Tavernası’nın tasarımının ve yerleşiminin, en önemli odak noktalarını dans, canlı müzik ve eğlence şekillendirmiş. Merkezde dans ve tabak kırma gösterileri için bir sahne ve onun etrafından herkesin görebileceği bir düzen ve nehir kenarında, kemerli duvarların önünde doğal taş sedirlerle farklı oturumlar oluşturulmuş. Koyu renkli masif mobilyalara güzel bir fon olarak kullanılan dökme mozaik zemin, yine bölgeden çıkan açık renkli taşlar kullanılarak yapılmış. Yunanistan ve Ege bölgesinin simgesi olan zeytin ağaçları mekanın girişinde bulunan durgun dekoratif havuz içinde ve oturma bölümleri ile sahnenin yer aldığı restorantın iç kısımlarında da kullanılırken, ağaçlardan sarkan doğal rattan aydınlatmalarda bohem bir yunan tavernası hissi pekiştirilmiş. Eski evlerden çıkma masif ağaçlardan yapılmış pergolalar, begonvil sarmaşıklarının büyüyerek kendilerini sarmalarını hedeflemiş.</p>
<p>Yamas Yunan Tavernası Melek Düvenci Architects’in sanatı, kültürü ve doğayı harmanlayarak ortaya koyduğu yenilikçi ve özgün tasarım anlayışını yansıtan bir proje olarak dikkat çekiyor. Mekanın her detayında hissedilen Antik Yunan esintileri, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunmayı hedefliyor. Titanic Deluxe Golf Belek’te yer alan bu özel restoran, hem göze hitap eden estetiğiyle hem de ruhu besleyen atmosferiyle, yemek yemeyi adeta bir sanata dönüştürüyor. Yamas Yunan Tavernası, Ege’nin sıcaklığını ve Yunan kültürünün derinliğini modern bir yorumla buluşturarak benzersiz bir mekan olarak öne çıkıyor.</p> Mon, 23 Sep 2024 14:23:50 EESTPak Evi
http://www.arkiv.com.tr/proje/pak-evi/15124
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/pak-evi/pack01-02.jpg.jpeg" width="667" /><br/>Tasarım Ekibi : Merve İpek<br><br><br>İç mekan tasarımı Merve İpek tarafından yapılan Pak Evi, Cunda'da yer alıyor.<br><br><p>Cunda'nın güneye bakan kıyısında, deniz kenarında 1,5 dönüm arsa içerisindeki 3 müstakil konutun yapımı 20 yıl öncesine dayanıyor. Pandemi ile birlikte Cunda’ya yerleşen Pak ailesi bu yerleşkenin yeni sakinlerinden oldular.</p>
<p>2023 Nisan ayında 4 kişilik (köpekleri İda ile birlikte artık 5) Pak ailesinin 2 katlı, (bodrum katındaki küçük bir depolama ve çamaşır odasıyla birlikte 2,5 diyebiliriz) 4 odalı, 3 banyolu, 140m²’lik yeni evlerinin tasarım aşaması başlamış oldu. Uygulamasını da üstlendiğim bu proje yaklaşık 8 ayda tamamlandı.</p>
<p>Ev sahipleri Elif ve Burçin ile yaptığımız ilk keşif turundan aklımda kalanlar, güverteden izlercesine evin denize hafif tepeden bakan konumu, batısındaki endüstriyel Ayvalık kıyısı manzarası ve körfezden çıkan tüm tekneleri selamlamasıydı</p>
<p>Ev, en belirgin özelliği olan konumunu olabildiğince hissettiren, iç mekanlarını mavi manzarayla doldurmak üzere sakin ve net, aynı zamanda kişiselleştirmeye imkan veren yalın bir zemin oluşturmalıydı.</p>
<p>Evin konumu ve ışığı, ev sahiplerinin tasarıma dair beklentisini karşılar nitelikteydi, aydınlık ve ferah olması önemliydi. Yaşam alanı aynı zamanda, uzaktan çalışan Burçin için motivasyonu yüksek bir çalışma ortamı sağlayabilmeliydi. Elif ise iç mekanların aynı dili konuşmasını ve bol depolama alanlarıyla düzenli yaşamayı önemsiyordu. Ev sahiplerinin samimi ve misafirperver kişiliklerini yansıtacak davetkarlıkta mekanlar kurgularken bu mekanların her birinin kullanıcısına özgü çözümlerle kişiselleşmesine olanak sağlayacak zemin hazırlaması gerekiyordu.</p>
<p>İç mekanların daha aydınlık olmasını sağlamak ve kat yüksekliğini algısal olarak artırmak için kapıları tavana kadar yükselttik. Tüm duvar ve tavan yüzeylerinde tek tip sıva dokusu uyguladık. Giriş katının zemininde büyük ebatlı seramik kullanarak yaşam alanının daha aydınlık ve geniş hissedilmesini sağladık.</p>
<p>Evin girişi, 4 yanını saran bahçesinin kuzey yönünde bulunuyor. Antre ile yaşam alanını ayıran kapıyı kaldırarak evin yerleştiği kuzey-güney aksında görsel temas ve hava akışı sağladık.</p>
<p>Giriş holü, küçük bir misafir banyosunun, misafir yatak odasının, uyku alanlarına çıkan merdivenin ve servis odasına inen holün kesişiminde bulunuyordu. Bu kadar hareketli bir ortamın sakinleşmesi için eve özgü seçtiğimiz malzeme ham meşenin yer yer duvar yüzeyine, yer yer portmanto ve dolap gibi mobilyalara ve kapı gibi yapısal elemanlara dönüşmesi beyaz pütürlü dokunun yanında bütüncül ve net bir ifade sağladı. Mutfakta meşe dolapları belirgenleştiren sakin ve uçuk bir gri tonu seçtik. En fazla depolama alanını yaratmak amacıyla tavana kadar uzanan gömme dolap yüzeyine tutunan tezgah ailenin en sevdiği alanlardan birine dönüştü bile! Oturma kısmında tüm duvarı raflı bir yüzeye dönüştürdük ve yine ham meşe kullandık. Duvara yansıyan gizli aydınlatmanın loş ışığı ise dingin akşamlar geçirmek için ideal bir ortam sağladı.</p>
<p>Ev sakinlerinin uyuma bölümü üst katta bulunuyor. 3 yatak odası ve 1’i ebeveyn olmak üzere 2 banyonun bulunduğu üst katta zemin kaplaması olarak lamine meşeyi tercih ettik.</p>
<p>Güneye bakan iki uyuma biriminden bir tanesi Elif ile Burçin'in yatak odasında banyoları da bulunuyor.</p>
<p>Kızları Defne lisede okuyor ve kürek sporcusu. Dikiş dikmeyi, çizim yapmayı seviyor, salaş ortamlar ve naturel renkler O’na huzur veriyor.</p>
<p>Oğulları Derin ise üniversite öğrencisi ve video oyunları oynamayı seven bir Beşiktaşlı.</p>
<p>Çocukların kendi mekanlarının, evin diğer odalarıyla çizgisel ilişkiler dahilinde olsa da, farklılaşan malzemeler ve renklerle kişiselleşmesini sağladık.</p>
<p>Banyodaki ve holdeki vitraylar, ev sahibi vitray sanatçısı Elif Pak’ın eserleri, bembeyaz duvarları renklerle giydiriyor. Duş içindeki pencerede ailenin yeni üyesi İda'nın vitraydan soyut portresi var.</p>
<p>Neredeyse tamamı, bir kısım ahşap işleri haricinde, yerel işçilikle tamamlanan evin şüphesiz en çelişkili kısmı nitelikli uygulamayı sürdürebilmekti. Örneğin pervazsız kapılar, mobilyacıdan sıvacıya üretim sürecindeki tüm ekip üyeleri için bir ilk olması sebebiyle uygulaması en çok zaman alan yapısal elemanlar oldu.</p>
<p>Mevcut bahçe düzenlemesindeki begonvil, biberiye,pittosporum, mavi yasemin, tespih ağacı gibi yetişmiş onlarca keyifli bitkiye dokunmadan ihtiyaç doğrultusunda oturma, güneşlenme ve yemek alanları yaratarak mobilya yerleşimi yaptık. Yapının cephesine yapısal müdehalede bulunmadan gerekli bakımlarını yaparak iç mekandaki renk kurgusuna yaklaştırmak üzere kozmetik dokunuşlarda bulunduk.</p>
<p>Pak Evi’nin çevresiyle olan ilişkisi iç mekan tasarımıyla birlikte yeniden kurgulanırken doku ve malzeme bütünlüğü ile yeni sakinlerinin rutinlerine mesken olmaya devam ediyor.</p>
<p>Notlar:</p>
<p>Yaşam alanında Devrim Erbil imzalı baskı tablo bulunuyor.</p>
<p>Rafları Elif Pak’ın güncel vitray işleri renklendiriyor.</p>
<p>Elif’in çok sevdiği geyikler farklı formlarda, evin çeşitli alanlarına dağılmış şekilde görülüyor.</p>
<p>Yaşam alanının diğer sakinleri bitkiler, gün boyu ışıkla giydirilen oturma alanında mutlu yaşamlarına devam ediyorlar.</p>
<p>Tamamlayıcı tekstil ürünlerini yatak örtülerini ve kırlentleri, 2018 yılında yavaş ve yerel dokumayı desteklemek amacıyla kurduğum sosyal markam Finegrid’den temin ettik.</p>
<p>Deniz manzarasıyla dolu oturma alanına sahil temasını güçlendiren yelken formundaki Voiles lambayı seçtik. El yapımı ve özel bir kağıttan, sipariş üzerine imal edildi.</p> Mon, 23 Sep 2024 10:42:00 EESTCrow Evi
http://www.arkiv.com.tr/proje/so-evi1/15123
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/so-evi/IMG_9316.jpg.jpeg" width="1000" /><br/><br>Mimarlık Ofisi : Arı Mimarlık<br><br>Arı Mimarlık tarafından tasarlanan Crow Evi, Yalova'da bulunuyor.<br><br><p>Estetik ve işlevselliğin uyumunu vurgulamak amacıyla tasarlanan ev, 500 metrekare arazi üzerinde inşa edilmiştir. Zemin katta, eve girdiğinizde sizi karşılayan 7 m yüksekliğinde bir galeri ve doğal taş galeride yer alan çelik & ahşap merdiven bulunuyor. Geniş koridor un tam karşısında, komple açılabilir ve açıldığında, dış mekanla iç mekanı birleştiren büyük pencere önünde özel bir yemek alanı karşılıyor. Bu yemek alanı yaşam alanı (salon)ile büyük doğal taş bir şömineyle birbirinden kot farkıyla ayrılıyor.</p>
<p>Mekanları birbirinden ayırmak ve özelleştirmek için duvar kullanmak yerine kot farkı ve zeminde döşeme farklılıkları kullanılmıştır. Duvar olmayışı, yaşam alanından, mutfaktan ve yemek masasında şömineyi izleyebilme imkanı sunuyor. Mutfak yine zeminde sağlanan kot farkıyla hem özelleştirilmiş hem de en üst kotta olması sebebiyle yemek hazırlık sırasında misafirlerden veya evde yaşayanlardan kopmadan sohbet edebilme imkanı sunarak yemek hazırlık aşamasını daha şeffaf ve keyifli hale getirmesi amaçlanmıştır. Vaktin çoğunun bu alanda geçtiği düşünülerek öncelik verilen mutfak, yemek alanı ve yaşam alanı 80 m<sup>2'</sup>dir.</p>
<p>Zemin katta ayrıca, evde çalışma imkanı sunan bahçeye ve girişe hakim üçgen camlı ve doğal taş duvarlara sahip bir ofis ve misafir yatak odası bulunmaktadır. Misafir yatak odası olarak tasarlanan alan, gerektiğinde hizmetli odası veya yaşlı bakıma muhtaç aile büyüklerinin konaklamasına olanak sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. Kendine ait büyük ahşap bir terası,4 metrelik komple sürgü şeklinde açılabilir penceresi, büyük ahşap zemin terası üzerinden açık araç otoparkına bağlanıyor. Sedye ile ambulansa taşıma durumunda kolaylık sağlaması amacıyla bu şekilde tasarlanmıştır.</p>
<p>Zemin katta yer alan WC & banyoda ve evdeki tüm iç mekanlarda masif ahşap tezgahlar kullanılmış, duş içlerinde de masif ahşapla bütünlük sağlaması açısından ahşap görünümlü seramik kullanılmıştır. Duş duvarlarında açılan şampuan nişleri duş konforuna katkıda bulunmaktadır. Ayrıca temizlenmesi zor metal aparatların kullanımına gerek kalmasını engellemektedir. Banyo zeminden tavana kadar modern bir pencere ile doğal aydınlatma ve havalandırma sağlanmış ayrıca dış mekanla banyonun bütünleşmesi açısından ferah bir mekan yaratmıştır. Dış peyzajda pencere önünde bambu ağacı konulmasının amacı WC de mahremiyet sebebiyle perde kullanma gerekliliğini ortadan kaldırabilmek ve doğal bir separatör görevi görmesidir.</p>
<p>Dış cephede ve iç mekanda hatta bahçe duvarlarında, aynı malzemeler ritim esas alınarak kullanılmış, bu şekilde bütünlüğü bozmamak hedeflenmiştir. Evde dış cephede ve iç mekanlarda sadece 3 tip malzeme ve renk üzerinden gidilmiştir. Masif ahşap, doğal taş ve bu ikisi ile uyum sağlayabilen gri tonları. Dış cephede taş ve ahşabın camla birleştiğindeki uyumu vurgulanmak istenmiştir.</p>
<p>Üst katta 3 adet yatak odası ve bir adet çamaşır odası ve banyolar bulunmaktadır. Üçgen camlı ofisin üzeri ise komple teras olarak tasarlanmıştır. Terasın üzerinde 6 metrelik çelikler kullanılarak hiçbir kolon kullanmadan havada durabilen modern bir teras üstü sundurma yapılmıştır. Terasta bariyer olarak, cam veya ferforje kullanmak yerine zeminden doğal saksılar oluşturulmuş bunların içine küçük çamlar ekilmiş böylece üst kattaki terasta otururken zeminde bahçede oturuyormuş hissi ve doğallığı sağlanarak aynı zamanda da dış cepheye yeşil bitkilerin rahatlatıcı görüntüsü konulmuştur.</p>
<p>Dış cephe modüler olarak düşünülmüş ve her iç mekanın dışarıya yansıması malzeme ve renk, hatta yükseklik farklılıklarıyla vurgulanmıştır. Dışarıdan bakıldığında yaşam alanı kütlesi, ofis kütlesi, merdiven kütlesi kolayca fark edilebilmektedir.</p>
<p>Mutfakta çift evye ve çift ocak kullanılmıştır. Bunun sebebi mutfağı daha keyifli ve pratik hale getirebilmek ve yaşam kalitesinin zaman tasarrufu sağlayabildiğini gösterebilmektir. Evyenin biri bulaşık makinesi ile yakın konumlandırılmış ve sadece kirli bulaşıklar için düşünülmüştür. Ada da yer alan evye arkadaşlara veya misafirlere yemek hazırlığı sırasında sebzeleri yıkanabilmesi ve yine sunumu keyifli hale getirebilme amacıyla düşünülmüştür. Ocaklar da yine aynı şekilde ada üzerinde yer alan ocak wok özellikli ve sunuma yönelik, arka kısımda tezgahta yer alan ocak günlük aktif uzun süreli pişirme eylemlerinde kullanılmak amacıyla düşünülmüştür.</p>
<p>Tüm evde geçirilen zamanı özel ve keyifli kılmak amacıyla asma tavanlarda ses (müzik) sistemi kullanılmıştır.</p> Mon, 23 Sep 2024 09:51:51 EESTAyvalık Rahmi M. Koç Müzesi
http://www.arkiv.com.tr/proje/ayvalik-rahmi-m-koc-muzesi/15122
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/ayvalik-rahmi-m-koc-muzesi/AyvalıkRMK_3-Fotoğraf_RST-1.jpg.jpeg" width="1000" /><br/>Tasarım Ekibi : Ali Emrah Ünlü,Sedef Ünlü,Tuğçe Kıvrak,Gözde Aytaç<br>Mimarlık Ofisi : EMR Mimarlık Restorasyon Uygulama<br><br>Ayvalık’ta bulunan eski adı ile Ertemler Zeytinyağı Fabrikası, yeni adı ile Ayvalık Rahmi M. Koç Müzesi restorasyonu ve uygulaması EMR Mimarlık Restorasyon Uygulama tarafından yapıldı.
<br><br><p>Edremit Körfezi antik çağlardan itibaren zeytin üretimi için önemli bir bölgedir. 19. yüzyıla kadar geleneksel yöntemler kullanılarak yapılan zeytinyağı ve sabun gibi ürünlerin üretimi makineleşme sonrası fabrikaların kurulması ile endüstriyelleşmiş, Edremit Körfez’inde yer alan Ayvalık, bu dönemde zeytine dayalı endüstrinin geliştiği bir kent olarak öne çıkmıştır. Ayvalık’ta zeytinyağı fabrikaları, sabunhane yapıları ve depolar gibi kentsel mimariyi biçimlendiren zeytin ürünlerine dayalı endüstriyel miras, 2017 yılında "Ayvalık Endüstriyel Peyzajı" başlığı altında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne kabul edilmiştir.</p>
<p>Proje konusu fabrika yapısı 19. yy sonu Ayvalık zeytinyağı fabrikalarının bir örneğidir. Kagir duvarlar içine ahşap döşeme kirişleri kullanılarak inşa edilmiş iki katlı bir yapıdır. Zemin katı yağhane, artan üretimi karşılamak amacıyla zaman içinde büyütülen birinci katı ise sabunhane olarak kullanılmıştır.</p>
<p>Yapının restorasyon projesi binayı özgün kontur ve yapım tekniğini koruyarak, uluslararası koruma-onarım ilke ve teknikleri doğrultusunda restorasyonunu gerçekleştirmek ve binanın çok daha uzun yıllar yaşamasına imkan sağlayacak hale getirmek hassasiyeti ile hazırlanmıştır. Ayvalık’ın tarihi gelişiminin en önemli öğelerinden endüstriyel mirasının günümüze kadar bütüncül bir şekilde ulaşmayı başarmış parçalarından biri olan tarihi zeytinyağı fabrikasını, bu mirasa uygun bir şekilde bir endüstri müzesi olarak korumak projenin esasını oluşturmaktadır. Ayvalık Rahmi M. Koç Müzesi olarak yeniden kullanıma açılacak yapıda endüstri devriminden itibaren kullanılmış obje ve makinelerin yanı sıra, fabrika döneminde bu yapı içinde zeytinyağı üretiminde kullanılan 19. yy’a ait buhar gücüyle çalışan özel üretim çarklı makina da yerinde sergilenmektedir</p>
<p>Restorasyon projesi hazırlanırken kagir özgün fabrika yapısının cephe düzeni yapıdaki izler, günümüze kadar ulaşmış özgün detaylar, tarihi fotoğraflar ve belgeler irdelenerek hazırlanan onaylı restitüsyon projeleri doğrultusunda değişiklik yapılmadan korunmuştur. Yapının plan şemasında ise mekansal bütünlük ve devamlılık korunurken, müze fonksiyonunun getirdiği artan ihtiyaçları ve güçlendirme gereksinimini karşılamak için yapılan müdahalelerin yapıya en az etki edecek şekilde geri alınabilir ve ayırt edilebilir olmasına özen gösterilmiştir.</p> Wed, 18 Sep 2024 12:21:06 EESTGKE Evi
http://www.arkiv.com.tr/proje/gke-evi/15121
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/gke-evi/01.jpg.jpeg" width="1000" /><br/>Tasarım Ekibi : Ali Can Helvacıoğlu<br><br><br>GKE Evi, şehir merkezinde yer alan kırsal yoğunluğa sahip, fakat bu dokuyu muhafaza edememiş bir alan olan Sahilevleri'nde yer alıyor.<br><br><p><strong>Tasarımcı projeyi şu sözler ile anlatıyor:</strong></p>
<p>Tasarımda, taş bir kabuk altında toplanan geçirgen mekanların olduğu geleneksel yapı özelliklerini yansıtan çağdaş bir yapı elde edilmesi amaçlanmıştır.</p>
<p>Bodrum, zemin ve 1 normal kattan oluşan 3 katlı yapının formu, birbirinden geri çekilerek konumlandırılmış, beşik çatılı, 2 taş kaplı kütleden oluşmaktadır. Bu kütlelerden biri zemin katta galerili bir salon, 1. katta çalışma alanını oluştururken, diğer kütle geri çekilip teraslanarak, zemin katta mutfak ve 1 oda, üst katta ise ebeveyn odasını oluşturmaktadır. Bahçe doğrultusunda, bina şeffaf cephesiyle, havuz ve bahçenin iç mekanla bütünleşmesini sağlamaktadır.</p>
<p>Bina, maksimum bahçe alanı bırakacak şekilde, arazinin arka ucuna konumlandırılmıştır. Bu şekilde, herhangi bir manzaraya sahip olmayan arsada, peyzajla kendi manzarası oluşturulmuş ve kullanıcıların mahremiyeti arttırılmıştır.</p>
<p>Yapının karakteristik özelliklerinden birini sağlayan doğal taş kaplama ve cam yüzeyden oluşan dış cephe, binanın bakım maliyetlerini de en düşük seviyeye indirmeyi amaçlamaktadır. Doğu-batı doğrultusunda konumlandırılan binanın batı cephesindeki geniş cam doğrama yüzeyinin önüne yapılan düşey ahşap güneş kırıcılarla, güneş kontrolü sağlanmıştır.</p> Wed, 18 Sep 2024 09:01:27 EESTBolu Kültür Merkezi
http://www.arkiv.com.tr/proje/bolu-kultur-merkezi-/15120
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/bolu-kultur-merkezi-/01.Kapak.jpg.jpeg" width="1000" /><br/><br>Mimarlık Ofisi : Yanardağ Mimarlık<br><br>Kent merkezinin önemli bir aktif yeşil alan ile birleştiği alanda konumlanan kültür merkezi, çevreye duyarlı bir anlayışın harmanlandığı bir yapı olarak tasarlanmıştır. <br><br><p>Projenin temel hedefi, mevcut ağaç dokusunu ve yaya aksını koruyarak, kentsel hafızayı muhafaza etmek ve şehirde yaşayan herkesi kültürel aktivitelerle buluşturmaktır. Bu bağlamda, proje hem fiziksel çevreyle hem de sosyal bağlamla güçlü bir ilişki kurmayı amaçlamaktadır. Yapının formu, mevcut yeşil dokuyla organik bir uyum içinde şekillendirilmiş olup, çevresiyle bütünleşen bir kütle kompozisyonu sunar. Kütle organizasyonunda, doğal ve yapılı çevrenin kesintisiz bir bütünlük içinde deneyimlenmesi hedeflenmiştir.</p>
<p>Kültür Merkezi, çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapacak dört farklı temaya sahip salon, geniş ve modern bir kütüphane, esnek ve dönüştürülebilir sergi alanları ve çok yönlü atölyeler ile donatılmıştır. Bu mekânlar, kentin farklı sosyo-kültürel kesimlerinden gelen kullanıcıları bir araya getirerek, bilgi ve sanatın paylaşımına olanak tanır. Yapının iç avlusu, doğal ışığın mekânın derinliklerine nüfuz ettiği, aynı zamanda sosyal etkileşimlerin teşvik edildiği bir buluşma noktası olarak kurgulanmıştır.</p>
<p>Yapının formu, alanın mevcut yeşil dokusuna saygı gösteren ve onunla bütünleşen bir anlayışla şekillendirilmiştir. Bu sayede doğayla iç içe mekanlar yaratılarak, çevreye duyarlılık en üst düzeyde tutulmuştur. Ayrıca, yaya aksı korunarak, kent sakinlerinin günlük yürüyüş güzergahlarının kesintiye uğramaması sağlanmıştır. Böylece, mekandan geçen herkes, ister istemez kültürel etkinliklere maruz kalacak ve bu süreçte kültürel zenginlikten faydalanacaktır.</p>
<p>İç mekanlarda doğal ışığın maksimum düzeyde kullanılması, hem enerji tasarrufu sağlamakta hem de kullanıcı deneyimini iyileştirmektedir.</p>
<p>Projenin genel estetiği, çevresiyle bütünleşen bir yapı ortaya çıkarmaktadır. Kültür merkezi, hem işlevselliği hem de estetik değeri ile şehirdeki önemli bir kültürel buluşma noktası olacaktır.</p> Tue, 17 Sep 2024 16:00:49 EESTHA Evi
http://www.arkiv.com.tr/proje/ha-evi1/15119
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/ha-evi/01.jpg.jpeg" width="1000" /><br/>Tasarım Ekibi : Ali Can Helvacıoğlu<br><br><br>Ali Can Helvacıoğlu tarafından tasarlanan HA Evi deniz kıyısında yer alan, ikiz nizama sahip dar ve uzun bir parselde yer almaktadır. <br><br><p>Yapının tasarımında, bulunan bölgedeki imar mevzuatı, bitişikteki yapının uzunluğuna ve çıkma uzunluğuna uyulmasını zorunlu kılmıştır. Bu sebeple projedeki esas zorlayıcı kısım son derece kısıtlı yapılaşma koşullarında, alanın en verimli şekilde planlarak 2 adet 3 katlı konut elde edilmesi olmuştur.</p>
<p>Mekansal kurguda, düşük yapılşama alanının ve programatik yoğunluğun sebep olduğu sıkışıklık hissinin giderilmesi ve denize yönelimin maksimum seviyede kullanılması amaçlanmıştır. Bu sebeple, ıslak hacimler ve merdivenler, binanın komşu parsele bitişik tarafına konumlandırılmıştır. Böylece, mekansal süreklilğe en az zarar verilirken, binanın derinliği de azaltılarak piyeslerin daha oranlı ölçülere sahip olması sağlanmıştır. Zemin katta, açık plan kurgusu ve yüksek oranda cam kullanımıyla ferah ve denizle iç içe olma hissi pekiştirilmiştir. 1. Katta ve çatı katında da benzer yaklaşımda olunmuştur.</p>
<p>Merdivenler, mekansal bütünlüğü sağlamak amacıyla, sadece sirkülasyon elemanı olarak değerlendirilmemiştir. Merdiven boşluğunun bir galeriye dönüşmesi, katlar arasında görsel bağlantıyı sağlarken kapalı koridor hissini kırması amaçlanmıştır. Bu sebeple, çatı ışıklığından doğal ışık alan narin bir çelik merdiven tasarlanmıştır.</p>
<p>Planimetrik kısıtlamalar dolayısıyla, cephe tasarımı yapının karakterini oluşturan unsure olmuştur. Cepheler, şeffaf bir baza üzerinde yer alan, kırıklı forma 120x360cm ebatlı seramik kaplı bir kütle ve çatı katında, şeffaf bir yüzey üzerinde yer alan şaçaktan oluşmaktadır. Kırıklı seramik cephede kırılımlar, deniz manzarasının etkisini arttıracak şekilde denize doğru açılanacak şekilde konumlandırılmıştır.</p>
<p>Deniz kıyısında olmanın sebep olduğu korozyondan etkilerini en aza indirecek malzemeler kullanılmıştır. Böylece, bakım giderlerinin düşürülmesi ve sürdürülebilir özelliklerin artması amaçlanmıştır. Bu sebeple yapının dış cidarında, cam, büyük ebatlı seramikk ve porselen plakalar ve aluminyum levhalar kullanılmıştır.</p> Tue, 17 Sep 2024 13:56:57 EESTSystem Kağıthane
http://www.arkiv.com.tr/proje/kooarch/15118
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/kooarch/Altkat Mimari Fotoğraf_KO-Arch_System Showroom_1.jpg.jpeg" width="1000" /><br/>Tasarım Ekibi : Evren Öztürk,Ceren Öztürk,Ozan Kağan Altunbaş<br>Mimarlık Ofisi : Ko-Arch<br><br>Ko-Arch'ın tasarladığı System Kağıthane projesi, İstanbul'da yer alıyor.
<br><br><p><strong>Tasarımcılar projeyi şu sözler ile anlatıyor:</strong></p>
<p>Farklı ürün gruplarının teşhirlerinin bulunduğu mağaza bir evde ihtiyaç duyulabilecek aksesuarların teşhirlerini barındırmaktadır.</p>
<p>Mekan bir giriş/zemin katı, bu katta 8 m yüksekliğe eklenmiş çelik konstrüksiyonlu bir asma kat ve bir bodrum kattan oluşmaktadır.</p>
<p>Mağaza alanı yaklaşık 3.000 metrekare büyüklüğündedir. Bu alanın yaklaşık 1000 metrekaresini depolar, ofisler ve servis alanları oluşturmaktadır.</p>
<p>Mağazadaki ürün grupları kabaca şu şekilde sınıflandırılabilir: Giriş Katta: Kulp ve Kapı Kolu bölümleri, Mutfak Aksesuarları bölümü ve Ankastre Ürünler bölümü Asma Katta: Ev Eşyaları ve Bodrum Katta: Teknik Ürünler</p>
<p>Mağazanın genelinde: Alanın büyüklüğü de hesaba katılarak endüstriyel ve brüt betonarme mevcut durum korunarak geliştirilmiş; tesisatların, taşıyıcıların, zeminin ve diğer elemanların kaplanmamasına özen gösterilmiştir. Bu brüt estetiği destekleyecek mimari düzenlemeler yapılmış; demir profil, delikli metal, cam, mineral sıva gibi yapı elemanlar kullanılmıştır.</p>
<p>Mekanın tasarım mantığı: sergilenmesi gereken ürünlerin çokluğu göz önünde tutularak tüm teşhirlerin kategorilere ayrılarak ürünleri alt ölçeklere kadar organize etmeye dayanır. Bu düzenlemelerin mağazadaki ürünlerin çeşitliliğini bozmamasına dikkat edilmiştir.</p>
<p>İç mimari tasarım yaklaşımını mekanların içerdikleri belli başlı tasarım noktaları üzerinden şu şekilde açabiliriz:</p>
<p><strong>KİOSKLAR (Banyo Aksesuar ve Mutfak Bölümleri)</strong></p>
<p>Banyo ve mutfak aksesuarları için mağazanın girişinde 2 adet konumlandırılmıştır. Giriş kotunda bulunan; en geniş alana ve 8 metre tavan yüksekliğe sahip mekanı duvarla bölmeden ürün grupları arasında müşterilerin tüm teşhirleri deneyimleyebilmesi için tasarlanmıştır.</p>
<p>Buna göre 1400 m2 büyüklüğünde bir alana yayılan mağazanın zemin katı 2 yüksek kiosk ile tanımlı hale getirilmiştir. Bu yüksek demir konstrüksiyonlar; teşhir rafları ve yüzeylerinden oluşan geçirgen odak noktalarıdır.</p>
<p>Kioskların amacı mağazadaki ürün sergilenebilecek raf ve dikey yüzey sayısını arttırmak; aynı zamanda sağır yüzeyler yaratmadan mağazanın genel algısını kesmemektir.</p>
<p>Konstrüktif metal yapısı ile heykelsi ve akılda kalıcı bir etki yaratılmaya çalışılmıştır.</p>
<p><strong>GERGİ TAVAN (Kulp ve Kapı kolu bölümleri)</strong></p>
<p>Zemin katta mağazanın derinliğinde bulunan, doğal ışıktan uzak, çelik asma katın altında, mağazanın genelinin aksine, daha düşük yükseklikte bir tavana sahip Kulp ve Kapı kolu bölümü System markasının ana ürünlerinin bulunduğu alandır.</p>
<p>Ağırlıklı olarak parlak ve mat krom ürün grubunun yer aldığı bölümde kulpların malzeme detaylarını homojen şekilde ortaya çıkarmak için yaygın bir tavan aydınlatma tasarımı düşünüldü.</p>
<p>Alçak tavanı oluşturan çelik kiriş aralıkları; gergi tavan altyapısını sağlayacak bir unsur olarak değerlendirildi.</p>
<p><strong>IŞIKLI KÜPLER (Banyo Aksesuar ve Mutfak Bölümleri)</strong></p>
<p>Cendere caddesinden algılanan mağazanın zemin katında, vitrin ekseni boyunca uzanan demir karkaslı, ışıklı pleksi kutular; mutfak ve banyo aksesuarlarının teşhir elemanlarıdır. Genellikle farklı renklerdeki ürünlerden oluşan mutfak ve banyo aksesuarlarını vurgulamak adına pleksi kutuların içinden aydınlatma tercih edilmiştir. Bu küpler ürünlerin üzerlerinde durduğu birer ışık kaynağı olarak düşünülmüştür.</p>
<div data-wd-pending="" id="oa-360-1726571683454_n37owfvzt">
<div class="container-for-on-network" data-wd-pending="" id="oa-360-1726571683454_d7ms3n1kj">
<div data-wd-pending="" id="ndONNP2588d8a92d504e89fe4de57105a139291726571684714">
<div class="desktop website9074" data-wd-pending="" id="ONNP2588d8a92d504e89fe4de57105a1392917265716847151"></div>
</div>
</div>
</div> Tue, 17 Sep 2024 11:51:53 EESTNörobilim ve Nöroteknoloji Mükemmeliyet Ortak Araştırma ve Uygulama Merkezi
http://www.arkiv.com.tr/proje/norobilim-ve-noroteknoloji-mukemmeliyet-ortak-arastirma-ve-uygulama-merkezi/15117
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/norom-/0.jpg.jpeg" width="1000" /><br/>Tasarım Ekibi : Kumru Alpaydın,Türker Kesiktaş,Baran Gökgöz<br><br><br>Nörobilim ve Nöroteknoloji Mükemmeliyet Ortak Araştırma ve Uygulama Merkezi, Ankara, Beşevler’de, Gazi Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi’nin çeşitli eğitim yapılarının ve Sabancı Kız Öğrenci Yurdu’nun komşuluğunda yer alıyor.<br><br><p>Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Gazi Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi ortak girişimi olan Nörom, sağlık, mühendislik, robotik, yapay Zekâ, eğitim, temel ve sosyal bilim alanlarındaki araştırmacıların çok disiplinli beyin araştırmaları gerçekleştirmesini sağlayan ulusal bir nörobilim mükemmeliyet merkezidir.</p>
<p>Tasarım alanı, Ankara, Beşevler’de, Gazi Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi’nin çeşitli eğitim yapılarının ve Sabancı Kız Öğrenci Yurdu’nun komşuluğunda, Mevlana Bulvarı (D-200)’nın çeperinde yer almaktadır.</p>
<p>Yapının programı, laboratuvarlar, derslikler, çok amaçlı eğitim alanları, tartışma alanları, seminer odaları, araştırmacı odaları, konferans salonu ve 3 tesla ve 7 tesla MR cihazlarının konumlanacağı laboratuvar alanlarından oluşmaktadır. Programın geneli, bir eğitim yapısının bileşenlerinden oluşmakla beraber, MR cihazlarının varlığı ve titreşimden etkilenmeleri, manyetik alan oluşturmaları gibi sebepler yüzünden, tasarım alanının kullanımında çeşitli kısıtlar oluşturmaktadır. Tasarım, programın oluşturduğu bu kısıtları, kullanıcılar için bir dezavantaja çevirmeden, bir araştırma ve bilim merkezinin ihtiyaç duyacağı çeşitliliği, mekânsal olarak sağlamaya odaklanır. Rastlantısal karşılaşmalara, anında gelişen bir araya gelişlere, fikir alışverişi ve etkileşim ihtimalini arttıracak mekânsal düzenlemelere yoğunlaşan bir kurgu ile yapı arazideki 10 metre kot farkına, üst kotta gelişen bir karşılama düzlemi, beşer metrelik kot farkı ile araziye yerleşen avlular ve onları karşılayan amfiler ile cevap verir. Alanın en alt kotu, amfilerin sonlandığı, aynı kotta yer alan kafenin ve avlunun açıldığı bir aktivite alanına dönüşür.</p>
<p>Tasarım, temel geometrik formların, açık alanlar etrafında dengeli bir kompozisyon oluşturma niyeti ile biçimlenmiştir. Her bir fonksiyon tanımlı, okunabilir bir forma dönüşür, renk ve doku farklılaşması ile de bu ifadeyi güçlendirir. Ankara’nın en köklü üniversitelerinden üçünün ve kendi alanlarında çok önemli araştırmalara imza atan bilim insanlarının bir araya gelişinin oluşturduğu ilham verici bütünün, analojik bir dille forma dönüşmesi tasarımda böyle ortaya çıkmıştır.</p> Tue, 17 Sep 2024 11:09:26 EESTGalsan Plastik Fabrikası
http://www.arkiv.com.tr/proje/galsan-plastik-fabrikasi/15116
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/galsan-plastik-fabrikasi/1.jpg.jpeg" width="1000" /><br/><br>Mimarlık Ofisi : Iglo Architects<br><br>İglo Mimarlık tarafından tasarlanan Galsan Plastik Fabrikası, Dilovası Makinacılar O.S.B'de bulunuyor. <br><br><p>Plastik enjeksiyon alanında faaliyet gösteren ve 45 yıllık köklü geçmişe sahip bir otomotiv firması olan Galsan Plastik’in, Dilovası Makinacılar O.S.B'de sahip olduğu 19.500 m<sup>2</sup> alanlı arazisinde inşa edilen yeni fabrikası IGLO Mimarlık tasarımıyla gerçekleştirdi. <br /> <br /> 20.000 m<sup>2</sup> kapalı alanda planlanmış olan ve 300 kişinin istihdam edildiği projede; üretim, depolama, yönetim merkezi, ofis, sosyal alanlar ve teknik hacimler bir arada tasarlandı.</p>
<p>Tek katlı iki büyük hol ve iki katlı depolama alanları ile firma mevcut üretim kapasitesini iki katına çıkardı.</p>
<p>IGLO Mimarlık, gün ışığının tüm binada verimli kullanımı, maliyetleri düşürecek şekilde enerji tasarrufu, kaynakların geri kazanımı gibi kriterlerle tasarladığı Galsan Plastik Fabrikası’nda geri donüştürülebilir malzemeleri kullanmaya öncelik verdi. Güneş enerjisinden de faydalanılan yapıda, yağmur suyu ve gri su atıkları depolanarak kullanıma geri kazandırıldı. Ferah ve aydınlık çalışma alanlarının yani sıra tüm personelin açık teraslar ve kat bahçelerini kullanabileceği nefes alan mekanlar ön plana çıkarıldı.</p>
<p><b> <br /> </b></p> Tue, 17 Sep 2024 10:31:55 EESTGüngören Gösteri Merkezi ve Kent Parkı Projesi
http://www.arkiv.com.tr/proje/gungoren-gosteri-merkezi-ve-kent-parki-projesi/15115
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/gungoren-gosteri-merkezi-ve-kent-parki-projesi/EKAP9558_ggmW.jpg.jpeg" width="1000" /><br/>Tasarım Ekibi : Özer/Ürger Mimarlık<br><br><br>Özer\Ürger Architects tarafından tasarlanan Güngören Gösteri Merkezi (GGM) ve Kent Parkı projesinin temel amacı, alanın kamusal karakterini koruyarak bir gösteri merkezi ve otopark yapısı tasarlamak.<br><br><p>Güngören'in kamusal açık alan sorununa etkili bir çözüm olarak Özer\Ürger Architects tarafından tasarlanan Güngören Gösteri Merkezi (GGM) ve Kent Parkı projesinin temel amacı, alanın kamusal karakterini koruyarak bir gösteri merkezi ve otopark yapısı tasarlamaktı. Bu yapı, Millet Bahçesi’nin kentsel iç mekan lobisi ve işlevsel tamamlayıcısı olarak hizmet edecekti. Bu amaç doğrultusunda, yapının giriş kotundaki caddeden başlayıp Millet Bahçesi’ne kadar uzanan kot farkı yeniden düzenlendi ve farklı seviyelerde tasarlanan çatıların altına mekânsal işlevler yerleştirilirken üst kısımları park ve açık alan kullanımlarına ayrıldı. <br /> <br /> Güngören ve çevresindeki ilçeler, İstanbul’un en yoğun nüfuslu bölgeleri arasında yer alıyor. Dar sokaklar, yetersiz park ve yeşil alanlar, bu bölgenin en büyük sorunlarından bazıları. Bu sebeple, mevcut açık alanların etkin kullanımı ve yeni açık alanların eklenmesi, bölge için büyük bir önem taşıyor.<br /> <br /> Hasbahçe Parkı, Güngören Gösteri Merkezi ve Kent Parkı projesi öncesinde de, bölge halkı için değerli bir buluşma noktası olarak hizmet veriyordu. Ancak, hemen altında konumlanan ve iki etaptan oluşan Güngören Millet Bahçesi’nin inşası, bu alanların hem fiziksel hem de işlevsel olarak yeniden tasarlanmasını gerektirdi. Proje alanı ile Hasbahçe Millet Bahçesi arasındaki konutların tamamının kamulaştırılması mümkün olmasa da, bazı yapıların yıkılmasıyla iki alan fiziksel olarak bütünleşti ve Güngören’in kamusal açık alan sorununa etkili bir çözüm getirildi. </p>
<p>Projenin temel amacı, alanın kamusal karakterini koruyarak bir gösteri merkezi ve otopark yapısı tasarlamaktı. Bu yapı, Millet Bahçesi’nin kentsel iç mekan lobisi ve işlevsel tamamlayıcısı olarak hizmet edecekti. Bu amaç doğrultusunda, yapının giriş kotundaki caddeden başlayıp Millet Bahçesi’ne kadar uzanan kot farkı yeniden düzenlendi ve farklı seviyelerde tasarlanan çatıların altına mekânsal işlevler yerleştirilirken üst kısımları park ve açık alan kullanımlarına ayrıldı. Gösteri Merkezi’nin girişi, çatının yuvarlak bir biçimde açılmasıyla oluşturulan avlu ve bu avlunun dairesel saçağı ile belirginleştirildi.</p>
<p>Eğimi araziye birbirleri üzerinde kaydırılarak yerleştirilen döşemelerin toprakla temas eden kısımları Gösteri Merkezi ve destek mekanları için ayrıldı, aydınlık ön kısımları ise aşağıdaki park manzarasını izlemek isteyen ziyaretçiler için bir dolaşım alanı olarak düzenlendi. Bu döşemelerin formlarının oluşturduğu üslup, Millet Bahçesi ile Gösteri Merkezi arasındaki eğimli alanın kat farklarını birbirine bağlayan duvarlarda da kullanılarak bütünlük sağlandı. Söz konusu duvarlar istinat duvarı olmanın yanında manzara terası ve bank olarak da hizmet veriyor. Bu yeni yapının çevresi ile kurulan güçlü bağları sayesinde Güngören, çok programlı, konforlu, yeşil ve canlı bir kamusal alana kavuştu. </p>
<p>İç mekanda kolon ve kirişler ekspoze bırakıldı ve sadece ahşap kaplamalar kullanılarak sade bir tasarım tercih edildi. Döşemelerde açılan galeri boşluklarına yerleştirilen basamaklı oturmalar hem katların birbirine güçlü biçimde bağlanmasını sağlıyor hem de farklı gösteriler için alternatif mekanlar sunuyor. Bu bağlamda etkinlikler gösteri salonunun duvarlarını aşarak tüm mekana yayılıyor.</p> Tue, 17 Sep 2024 10:10:22 EESTKocaeli Yürüyüş Yolu
http://www.arkiv.com.tr/proje/kocaeli-yuruyus-yolu/15114
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/kocaeli-yuruyus-yolu/1.jpg.jpeg" width="1000" /><br/><br>Mimarlık Ofisi : Özer/Ürger Mimarlık<br><br>Özer\Ürger Mimarlık tarafından tasarlanan "Yürüyüş Yolu", 1870’de Haydarpaşa-İzmit Demiryolu’nun yapımından bu yana şehrin en önemli kamusal alanlarından biri olmuş. <br><br><p>2000 yılında, iki tarafı doğu çınarlarıyla çevrili demiryolunun kaldırılması ve alanın yaya yolu olarak düzenlenmesinden sonra cadde, kentin en gözde yürüyüş yolu haline gelerek popüler mağazalara ev sahipliği yapmaya başlamış. Böylelikle alan, kent belleğinin önemli bir parçası haline gelmiş. Ancak Hürriyet Caddesi ile Cumhuriyet Caddesi’ndeki trafik, altyapı inşaatları sonucunda tahrip olan cadde tesviyesi nedenleriyle alanın kamusal alan potansiyeli yeterince kullanılamamış. Yeni yürüyüş yolu projesi, Hürriyet Caddesini yayalaştırarak ve Cumhuriyet Caddesinin trafiğini yavaşlatarak geniş bir kamusal alan elde etmeyi hedeflerken bu yeni kamusal alan daha konforlu, daha yeşil ve daha eğlenceli olarak tasarlanmış.</p>
<p>Öncelikle iki eski araç yolu arasında kalan ve karşıdan karşıya geçişlerde bir engel oluşturan yüksek yürüyüş yolu, alanın yeniden tesviye edilmesi ile mevcuttaki kaldırımlarla bütünleştirilmiş. Koruma altındaki çınarların etrafını çevreleyen imalaralar, geçirimli betonla değiştirilip ağaç köklerinin su alması sağlanmış. Ayrıca yeni tasarlanan oturma bankları bu ağaçları çevreleyip onları koruyacak şekilde tasarlanmış. Bu oturmalar ziyaretçilerin cadde boyunca kamusal alanın merkezinde, çınarların gölgesinde, cadde seslerini dinleyerek vakit geçirmelerine olanak tanır.</p>
<p>1400 metrelik yürüyüş yolu boyunca, ziyaretçilerin sürekli yeni deneyimler ve yeni perspektiflerle karşılaşmasını hedefleyen Yürüyüş Yolu Projesi, cadde boyunca yer alan ve kentin hafızasında yer etmiş Fevziye Camii, Yeni Cuma Camii, Ulu Gazi İlkokulu, İzmit Meslek ve Teknik Anadolu Lisesi ve Sabri Yalım Parkı gibi, önemli yapıların kesişimlerinde yeni odaklar oluşturmuş. Bu odaklar dinlenme, yeme içme, oyun, çalışma ve eğlence işlevleriyle zenginleştirilmiş. Alan boyunca odaklar arası geçişlere yerleştirilen farklı işlevlerle canlı bir kamusal hayat kurgulanmış.</p> Tue, 10 Sep 2024 16:32:27 EESTIstanbul Tasarım Müzesi
http://www.arkiv.com.tr/proje/istanbul-tasarim-muzesi-/15113
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/istanbul-tasarim-muzesi-/EKAP6063_sye.jpg.jpeg" width="1000" /><br/><br><br><br>Süleymaniye Camii Altı Sıra Dükkanlarının İstanbul Tasarım Müzesine Dönüşümü Projesi, 2024 yılında tamamlandı.
<br><br><p>Süleymaniye Külliyesi Sıra Dükkanları, 1551 -1558 yılları arasında inşa edilen ve 06.12.1985 tarihinde dünya miras listesine (UNESCO) kabul edilen, Süleymaniye Külliyesi’nin bir parçasını oluşturuyor. Sıra dükkanlar Mimar Sinan türbesinden başlayarak Mimar Sinan Caddesi boyunca uzanıyor. Birden fazla yapıdan ve işlevden oluşan sosyal nitelikli bir merkez olan külliye Osmanlı sosyal ve kültürel hayatında önemli bir yere sahip. Sıra dükkanlar bu çok amaçlı külliyenin üretim ve ticaret odaklı önemli bir parçası. Yüzyıllar boyunca kentin kimliğini oluşturan en önemli simgelerden birisi olan Süleymaniye Camisi Haliç’e hakim bir tepe üzerine inşa edildi.</p>
<p>Mimar Sinan'ın ustalıkla tepeye yerleştirdiği külliye yapıları, çevredeki yapılar ve bugün Mimar Sinan Caddesi boyunca uzanan istinat duvarı caminin oturduğu platformu oluşturmak ve alanı tesviye etmek için yapılan dolgu ve boşaltma işleri için kullanıldı. Haliç yönünde ortaya çıkan yükseklik farkları avantaja dönüştürüldü, camiinin avlusunu düzleştirmek için kullanılan duvarların oluşturduğu boşluklara dükkanlar yerleştirildi. Aynı ustalık günümüzde Rabi ve Salis medreselerinin zarifçe alt kota doğru inişlerinde de rahatça gözlemleniyor.</p>
<p>Dükkanlar yaklaşık 4x4 metre ebatlarında kare mekanlı odacıklardan oluşuyor. Dükkan dizisinin Salis- Rabi cephesine bakan kısmı 34 birimden, Darü’-hadis Medrese’si altındaki kısmı ise 18 birimden oluşuyor. Osmanlı döneminde günlük hayatta kullanılan bakır eşyalar ile inşaatlarda kullanılan metal aksamların dökümleri bu sıra dükkanlarda yapılıyordu. Yılların etkisi ve sürekli değişen üretim odaklı işlevlerin neden olduğu zararlar sebebiyle dükkanlar hırpalanmış durumdaydı. Bunu yanı sıra alandaki turizm baskısının artmasıyla bölgedeki mekan talebi ve bundan kaynaklı müdahalelerin sayısı ve kapsamı da artmıştı. Söz konusu müdahalelerin oluşturduğu problemlerden ortaya çıkan rahatsızlıklar alana müdahale edilmesini kaçınılmaz hale getirdi.</p>
<p>Her ne kadar sıra dükkanların özgün planı korunmuş olsa da cepheler bozuldu ve özgün durumu kayboldu. Ayrıca yolun 80-90 cm yükselmesinden kaynaklı yapılan müdahaleler cephelere zarar verdi. Alana yapılacak müdahale önemli sorumlulukllar taşımakta ve fırsatlar sunmaktaydı. Öncelikle Osmanlı ticaret hayatında merkezi bir rolü olan Mimar Sinan Sokağı’nı oluşturan yapıların özgün haline uygun olarak restore edilmesi önemliydi. En az bunun kadar önemli bir konu da yapının ne şekilde yeniden işlevlendirileceğiydi. Bu anlamda proje üretim odaklı özgün kullanımın korunması ile turistik eşya satışına yönelik alan talebinin oluşturduğu çelişkinin çözümüne odaklandı.</p>
<p>Bu amaçla proje, kullanıcı profilini genişletti ve turistlere ek olarak yerli, öğrenci, araştırmacı gibi kullanıcıların da alana gelmesi adına öneriler geliştirdi. Alanda hala izleri devam eden yerinde üretim ve satış yapan dükkanlar çıkış noktası oldu. Proje aşamasında ortaya konan bu perspektif, yapıların tamamlanmasının ardından ortaya çıkan tasarım müzesi fikrinin kolaylıkla yapıya adapte edilebilmesini sağladı.</p>
<p>Alanın kültürel ve ticari bir odak haline gelmesinde dükkanların içeriğinin önemi kadar, sokakla kurdukları ilişkinin ve oluşturdukları sokak dokusunun da önemi büyük. Bu anlamada projede karşı sıradaki yıkılmış dükkanlardan ortaya çıkan boşluk kamusal bir açık alan olarak tasarlandı ve alana gelenlerin vakit geçirebileceği alternatif sosyal bir alan önerildi. Projede ayrıca sokak döşemeleri, kaldırımlar ve sınır elemanları yeniden tasarlandı ve dükkanların sokakla kurdukları ilişkiler iyileştirildi.</p> Tue, 10 Sep 2024 15:01:12 EESTOrtakent Yaren Evleri
http://www.arkiv.com.tr/proje/ortakent-yaren-evleri-/15112
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/ortakent-yaren-evleri-/URL08344-Edit.jpg.jpeg" width="1000" /><br/><br>Mimarlık Ofisi : GOOA I Global Office Of Architecture<br><br>GOOA I Global Office Of Architecture tarafından tasarlanan Ortakent Yaren Evleri, Bodrum’un kendine özgü mimari dokusunu modern çizgilerle buluşturan bu proje, taş yapı geleneğini yaşatarak bölgenin tarihi ve kültürel mirasını geleceğe taşıyor. <br><br><p>5000 metrekare arazi içerisinde her biri 2 kattan oluşan toplam 10 bloğun yer aldığı bu projede 21 daire bulunuyor. Proje, geniş peyzaj alanları oluşturarak toplu konut anlayışına farklı bir yorum katıyor. İç mekan kurgusunu cephe tasarım kararlarında de belirleyici unsur olarak görmekteyiz. Geleneksel sakız tipi bodrum evleri ile sundurma çatıyı modern bir dille yorumlayan projede taş cephelerin çatı kaplama malzemesi olarak da kullanılması ile malzeme devamlılığı sağlıyor.</p>
<p><strong>Bodrum’un Geleneksel Taş Mimarisi</strong></p>
<p>Bodrum’un mimari kimliğini oluşturan taş evler, yerel taşların kullanımıyla inşa edilmiş olup, doğal ve dayanıklı malzemelerle zamansız bir estetik sunuyor. Bu projede de Bodrum’un karakteristik taş mimarisi, modern yaşamın konforuyla birleşiyor. Aynı zamanda, taş yapıların doğal rengi ve dokusu, çevredeki bitki örtüsüyle mükemmel bir uyum içinde olup, doğayla bütünleşmiş bir yaşam alanı sunuyor.</p>
<p><strong>Minimalist ve Fonksiyonel Tasarım</strong></p>
<p>Projede, Bodrum’un geleneksel mimari öğeleri, minimalist ve fonksiyonel bir tasarım anlayışıyla yeniden yorumlandı. Dengeli açıklılar ve açık teraslar, iç mekana ışığın kontrollü alınmasına olanak tanırken, dış mekanla güçlü bir bağlantı kuruyor. Mevcut arazinin doğasına uygun olarak konumlandırılan yapılar, her bir konutun geniş peyzaj alanlarına yönelmesini sağlıyor. Geleneksel Bodrum evlerinde olduğu gibi, bu projede de yalın çizgiler, ferah iç mekanlar ve doğayla bütünleşen bir mimari ön plana çıkıyor.</p>
<p><strong>Bölgeye Uygun Peyzaj ve Yaşam Alanları</strong></p>
<p>Bodrum’un zengin bitki örtüsünden esinlenen peyzaj düzenlemeleri, projeye özgün bir karakter kazandırıyor. Zeytin ağaçları, lavanta bahçeleri ve taş yollarla donatılan ortak alanlar, doğayla iç içe bir yaşam sunuyor. Geniş yüzme havuzu, Bodrum’un sıcak ikliminde serinleme imkanı sunarken, sosyal alanlar ise sakin ve huzurlu bir yaşamı destekliyor.</p>
<p><strong>Bodrum’un Ruhunu Yansıtan Modern Yaşam Alanları</strong></p>
<p>Bu proje, Bodrum’un mimari mirasını onurlandırırken, modern yaşamın ihtiyaçlarını da karşılayan bir tasarım anlayışı sunuyor. Geleneksel taş işçiliği, çağdaş estetik ve fonksiyonel iç mekan çözümleriyle bir araya getirilerek, hem yerel hem de küresel bir yaşam deneyimi yaratıldı. Bodrum’un tarihinden ilham alan bu yapılar, bölgenin ruhunu ve kimliğini yansıtan, aynı zamanda geleceğe uzanan bir yaşam alanı sunuyor.</p> Tue, 10 Sep 2024 14:31:55 EESTSüper Kerpiç Çocuk Kitaplığı
http://www.arkiv.com.tr/proje/super-kerpic-cocuk-kitapligi-/15111
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/super-kerpic-cocuk-kitapligi-/1.JPEG.jpg.jpeg" width="1000" /><br/>Tasarım Ekibi : Andaç Güney,Betül Ergün,Burak Aydın,Cansu Dinç,Ceren Yıldırım,Davide Frasca,Elif Feyza Ünlüsoy,Görkem Geyik,Hevjin Andiç,Kevser Aksoy,Kutay Koçtekin,Merve Gül Özokcu,Mina Öner,Sarper Takkeci,Selçuk Sarp Özgen,Selman Faruk Agavur,Setenay Kamazoğlu,Yağmur Kutlar,Emre Özen<br>Mimarlık Ofisi : Herkes İçin Mimarlık Derneği<br><br>Herkes İçin Mimarlık Derneği ve Poçolana Works'ün tasarladığı "Süper Kerpiç Çocuk Kitaplığı", Kahramanmaraş'ta yer alıyor.
<br><br><p>Süper Kerpiç Kütüphane Projesi, 6 Şubat depremlerinin ardından Herkes in Mimarlık Derneği'nin yürüttüğü çok ayaklı ‘Afet Sonrası Yeniden İnşa Projesi'* kapsamında Poçolana Works ile birlikte hayata geçirilmiş bir toprak yapı projesidir. Tasarım ve uygulama çalışmalarının yürütücülüğü Poçolana Works ekibi; proje ev sahipliğini ise Türkoğlu Belediyesi yapmıştır. Uygulama sürecine dernek üye ve katılımcılarının dışında Koluba Kolektifi ve All Hands And Hearts ekipleri de dahil olmuştur. Deprem sonrası afetzedelerin yaşamlarını devam ettirdiği çadır ve konteyner kentlerdeki sosyalleşme alanlarının eksikliği ve niteliksizliği projenin asıl çıkış noktasıdır. Süper Kerpiç Kütüphane, bu sosyal probleme mimarlık pratiği üzerinden yanıt vermeyi amaçlamaktadır. Çocuklar, gençler ve kadınlar başta olmak üzere herkesin kullanabileceği bir kitaplık işlevinde olan yapı, ayrıca atölye/eğitim amaçlı kullanılacaktır.</p>
<p>Kahramanmaraş Türkoğlu 23 Nisan Parkı içerisinde var olan peyzajla uyum sağlayacak şekilde tasarlanan yapı, her biri 3,5 metre çapında olan iki kubbenin birleşiminden oluşmaktadır. Bu genişlik, yapının deneyimi olmayan insanlardan oluşan kolektif grubun üretim sürecini riske atmayacak ve mekan içerisindeki kubbesel formunun etkisini yitirmeyecek şekilde optimum mesafe olarak düzenlenmiştir. İki kubbenin kesiştiği alandaki kemerli kapı boşluğu, mekanlar arası geçişi ve görsel bütünlüğü sağlamaktadır. Pencere yükseklikleri ve yuvarlak gözetleme pencereleri çocuk ölçeğinde düzenlenmiştir. Bu sebeple pencerelerin normalden alçak yerleştirilmesi, yetişkin kullanıcıların da oturur pozisyonda dış mekanla bağlarını kuvvetlendirmektedir. Süper Kerpiç yapıda açıklıkların yer ve boyutları, biyoiklimsel mimari kriterlerine ve süper kerpiç kubbe tasarım rehberine uygun olarak belirlenmiştir.</p>
<p>Pencere açıklıklarına ek olarak kubbelerden birinin tepe kısmında vitray sanatıyla dekore edilmiş sabit bir pencere yer almaktadır. Bu tepe vitrayıyla kubbe içerisinde hem ışık oyunları yaratılmış, hem de karanlık kış günleri için daha aydınlık bir iç mekan elde edilmeye çalışılmıştır.</p>
<p>Yapının strüktür ve malzeme seçiminde, yerellik, ulaşılabilirlik, kolay ve hızlı uygulanabilirlik, düşük maliyet, sağlamlık, iç mekan konforu ve sürdürülebilirlik kriterleri göz önünde bulundurulmuştur. Bu kriterler dahilinde akademiden ve pratikten, ulusal ve uluslararası uzman bir ekip ile kararlaştırılan, toprak bazlı Süper Kerpiç (Superadobe) yapım tekniğine karar verilmiştir. Süper Kerpiç yapının ana malzemesini, tanecik boyutu ayarlanmış yerel toprak ile düşük oranda çimento karışımı oluşturmaktadır. Malzemenin kolay ulaşılabilirliği ile düşük teknolojili inşaat yöntemleri, yöre halkının da sürece katılıp öğrenebilmesini ve hatta başka alanlarda da uygulanabilmesinin yolunu açmaktadır.</p>
<p>Proje kapsamında İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) laboratuvarlarında yapılan deneylerle, yöreden elde edilen toprağın fiziksel, mekanik ve suya karşı dayanımı; düşük oranda çimento katkısı ile arttırılmıştır. Bu teknik, genel geçer kerpiç yapım tekniği algısının aksine dünya genelinde pek çok defa uygulanmıştır; performansı ve güvenilirliği CalEarth Enstitüsü tarafından kanıtlanmıştır.</p>
<p>Tüm Süper Kerpiç yapılarda olduğu gibi bu yapıda da hazırlanan harç malzemesi rulo çuvalların içine doldurulmuş, üst üste getirilerek sıkıştırılmış ve kubbe formu verilmiştir. Katmanların kaymasını önlemek için her yatay dizinin arasına dikenli tel yerleştirilmiştir. Tüm yüzeyler ilk katman olarak samanlı kaba toprak sıva ile düzeltilmiş; kubbelerin içi toprak sıva, dış yüzeyleri ise özel formül geliştirilmiş kireç sıva ile bitirilmiştir. Yaklaşık 40 cm duvar kalınlığı olan bu yapım sistemi iç mekanda sıcaklık ve nem anlamında konforlu bir ortam yaratırken, ikiz kubbeler depreme karşı güvenli, stabil bir form oluşturur. Ayrıca, eklemlenebilir bir sisteme sahip bu yapım tekniğiyle organik bir büyüme izlenebilir [1].</p>
<p>Süper Kerpiç yapım tekniği, 1984’te mimar Nader Khalili tarafından İran’ın toprak mimari geleneğinden esinlenerek geliştirilmiş, 2004’te Aga Khan Mimarlık Ödülü kazanmıştır. Bu teknik; İran, Pakistan, Haiti ve Ürdün de dahil olmak üzere çeşitli coğrafyalar ve değişen koşullar altında geçici barınma yapıları üretmek için kullanılmıştır. Acil durum barınağı olarak inşa edildiği durumlarda UNHCR standartlarını karşıladığı kanıtlanmıştır. Toprak çuval tekniğinin doğası imeceye uygun olduğundan, afet sonrası yeniden inşa sürecinde, afetzedelerin barınma ve sosyal alanların üretim, bakım ve onarımına katılmasına imkan vermektedir ve bu alanların sürdürülebilirliğinde önemli rol oynamaktadır [2].</p>
<p>Yarattıkları ısıl kütle etkisi ve enerji etkin tasarım yaklaşımlarıyla minimum enerjiyle iç mekanda maksimum termal konfor sağlamada konvansiyonel malzemelerden daha başarılıdır. Birbirine kenetlenen kalın monolitik duvarlar sayesinde bu teknik, sismik aktiviteye dirençlidir ve bu özelliğiyle afet sonrası alanlarda kullanımı için özel olarak geliştirilmiştir [3].</p>
<p>*Afet Sonrası Yeniden İnşa Planı Projesi’ndeki işleri incelemek için: <a href="http://himafet.org/">himafet.org</a></p>
<ol>
<li>N. Khalili, Emergency sandbag shelter and Eco-Village: Manual-How to Build Your Own with Superadobe/Earthbags. Cal Earth Press, 2008.</li>
<li>CalEarth, “Our founder,” CalEarth. <a href="https://calearth.org/pages/our-founder">https://calearth.org/pages/our-founder</a></li>
<li>K. Hunter and D. Kiffmeyer, Earthbag Building: The Tools, Tricks and Techniques. New Society Publishers, 2004.</li>
</ol> Tue, 10 Sep 2024 14:07:55 EEST Yeşim Parkı Aktif Yaşam Alanı
http://www.arkiv.com.tr/proje/-yesim-parki-aktif-yasam-alani/15110
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/-yesim-parki-aktif-yasam-alani-2132450867/OK_Yeşim Parkı Aktif Yaşam Alanı (01).jpg.jpeg" width="1000" /><br/><br>Mimarlık Ofisi : ABRA Design Studio,Onaranlar Kulübü<br><br>Onaranlar Kulübü işbirliğinde Abra Design Studio tarafından tasarlanan Yeşim Parkı Aktif Yaşam Alanı, Beşiktaş'ta yer alıyor.
<br><br><p>İstanbul’un Beşiktaş İlçesi’nde bulunan Yeşim Parkı Aktif Yaşam Alanı Projesi, aktif yaşamı destekleyen kentlerin sağlıklı toplumların temel taşı olduğu inancıyla, bu doğrultuda çalışmalar yürüten Beşiktaş Belediyesi, Türk Kardiyoloji Derneği (TKD) ve Onaranlar Kulübü’nün iş birliği ve Boehringer Ingelheim’ın koşulsuz katkılarıyla hayata geçirildi.</p>
<p>Nüfusu yaklaşık %22 oranında 65 yaş üstü bireylerden oluşan Akat Mahallesi'nde yer alan Yeşim Parkı Aktif Yaşam Alanı, bu bireylerin hareketli ve sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemelerini teşvik etmeyi, farklı yaş gruplarına uygun spor alanlarıyla, tüm bölge sakinleri arasında kapsayıcı bir etkileşim ve dayanışma ortamı yaratmayı hedeflemektedir.</p>
<p>Farklı yaş gruplarının egzersiz ihtiyaçlarını karşılamak konusunda yetersiz kalan mevcut spor alanının iyileştirilmesi ve dönüştürülmesini kapsayan tasarım süreci, tüm proje paydaşlarının katılımıyla gerçekleşen kapsamlı bir çalıştay ile başlamıştır. Onaranlar Kulübü ve Türkiye Kardiyoloji Derneği tarafından düzenlenen “Kentte Aktif Yaşam Buluşması” kapsamında yerel idareciler, hekimler, tasarım ekibi ve potansiyel kullanıcılar, aktif yaşamın kamusal alanlarda nasıl tasarlanması gerektiği üzerine görüşmeler gerçekleştirmiş, projenin ihtiyaç programı bu görüşmelerden elde edilen veriler doğrultusunda oluşturulmuştur.</p>
<p>Yeşim Parkı Aktif Yaşam Alanı yerleşim planı, referansını parkın mevcut peyzaj düzenlemesi sınırlarından almaktadır. Proje, orta bölümde bulunan ana girişlerle birbirine bağlanan iki spor alanından oluşmaktadır. Bireysel spor alanında yer alan, TRX, mekik, şınav, barfiks, dips, plank gibi vücut ağırlığına dayalı egzersiz donanımları, standart yerleşim düzeninden farklı olarak, tek bir duvara entegre biçimde kullanıcıya sunulmuştur. Karşısında ise yoga ve pilates gibi etkinliklerin gerçekleştirildiği kolektif spor alanı bulunmaktadır. Alandaki donanımların 65 yaş üstü bireylere uygunluğu, Beşiktaş Belediyesi bünyesinde yer alan 65+ Yaşam Ofisi danışmanlığında sağlanmıştır. Profesyonel spor eğitmenleri ile oluşturulan kapsamlı spor programlarına alanda yer alan QR kod desteği ile Türk Kardiyoloji Derneği’nin projesi olan “Türkiye’nin Kalbi” internet sitesi üzerinden erişilebilmektedir.</p> Tue, 10 Sep 2024 11:37:47 EESTNotion Kazı Evi
http://www.arkiv.com.tr/proje/notion-kazi-evi/15109
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/notion-kazi-evi--1294272152/Notion Kazı Evi (1).jpg.jpeg" width="1000" /><br/>Tasarım Ekibi : Ali Can Helvacıoğlu,Asude Yokuş,Elif Avcı<br>Mimarlık Ofisi : M artı D Mimarlık<br><br>Notion Kazı Evi, M artı D Mimarlık tarafından tasarlandı.<br><br><p>Ege Bölgesi'nde, Klaros, Kolophon, Metropolis ve Ephesos gibi büyük arkeolojik sitlerin yakınında yer alan Notion Antik Kenti, MÖ 6. yüzyıla kadar uzanan tarihi ve iyi korunmuş yapılarıyla önemli bir kültürel miras sunmaktadır. 2014 yılında Michigan ve Brown Üniversiteleri tarafından başlatılan yeni arkeolojik araştırma projesi kapsamında, Notion'da kazı çalışmalarına ev sahipliği yapacak Kazı Evi projesi, Michigan Üniversitesi işverenliği ile MartıD mimarlık ofisi tarafından tasarlanmıştır. Proje, antik kentin ızgara planlı yerleşim dokusunu ve avlulu insula yapılarını referans alarak, tarihi mimari karakteri modern bir yorumla yeniden canlandırmayı hedeflemektedir.</p>
<p>Kazı Evi, antik kentin aksları doğrultusunda konumlandırılarak, merkezinde bir avlu bulunan ve dört bir yanı yollarla çevrili bir insula formunda tasarlanmıştır. Yapının mekansal kurgusunda, mevcut ağaçların konumları dikkate alınmış ve bu sayede ağaçlı, gölgelikli bir avlu oluşturulmuştur. Avlu, kamusal ve özel alanları birbirine bağlayan bir odak noktası olarak işlev görürken, yapı adasının düzeni toplumsal yaşamı merkezde toplayarak sosyal etkileşimi teşvik etmektedir. Bu tasarım yaklaşımı, Notion’un tarihi ve mimari mirasını koruyarak, aynı zamanda çağdaş arkeolojik araştırmaların gereksinimlerine uygun bir yaşam alanı oluşturmayı amaçlamaktadır. Şuan yapının depo ve açık çalışma alanı inşası tamamlanmış olup süreci devam etmektedir.</p> Tue, 10 Sep 2024 10:04:57 EESTİZTEKGEB İnovasyon Merkezi
http://www.arkiv.com.tr/proje/iztekgeb-inovasyon-merkezi-1/15108
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/iztekgeb_arkitera/DJI_0002-1.JPG.jpeg" width="1000" /><br/>Tasarım Ekibi : Metin Kılıç,Dürrin Süer<br>Mimarlık Ofisi : M artı D Mimarlık<br><br>M artı D Mimarlık tarafından tasarlanan İZTEKGEB İnovasyon Merkezi İzmir, Urla'da yer alıyor.
<br><br><p>İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Teknopark Yönetimi, girişimcilerin teknoloji odaklı inovasyon yaratmalarını sağlayacak ortamı oluşturmak üzere eğitimler verilecek, mal ve hizmetler üretilecek, üretilen teknolojinin transferini yapacak, girişimcileri ve firmaları sosyal iş ağında tutacak bir merkez oluşturmak amacıyla İnovasyon Merkezi’ni kurarak, mimari projesini elde etmek üzere ofisimizden davetli bir teklif almış ve sonrasında işi bize vermişlerdi.</p>
<p>Teknopark yerleşkesindeki arsa, ana girişe yakın köşe parsel olarak özellikli bir konuma sahipti. Kuzey-güney yönünde inen hafif eğimli arazide üst kotlardaki bir kaç ağaç dışında her hangi bir bitki örtüsü mevcut değildi. Arazi eğimi yönünde yıl boyunca kesintisiz ve kuvvetli esen hâkim rüzgâr ile yaz aylarında güneşin yoğun ve keskin etkisi, dış mekân kullanımını olumsuz etkilemekteydi. Buna karşın yerleşke kullanıcılarının dış mekân kullanımına duydukları gereksinim yapılan anketlerin sonucunda bariz bir biçimde vurgulanmaktaydı. Araziye ilişkin iklimsel ve topografik veriler, bölgedeki kullanıcılarla yapılmış anket sonuçları tasarım yaklaşımımızı yönlendiren, yapının arsadaki konumlanışını ve biçimlenişini etkileyen başat veriler olmuştu.</p>
<p>Binanın programı Kuluçka Merkezi, Tanıtım, Patentleme ve Teknoloji Transfer Ofisi, Paydaşlar Ofisi, Nitelikli Sosyal Donatı Alanları, Teknik Eğitim Salonları, Toplantı Salonları, Teknik Atölye ve Kiralanabilir Ofisler’in yanı sıra Kiralanabilir Ticari Alanları’nı da içermekteydi.</p>
<p>Üç kata dağıttığımız programı çizgisel bir şema üzerinde kurguladık. 4 katlı çizgisel blok, köşe parselin sınırlarını takip ederek içerisinde avlu yaratarak eğrisel bir form kazandı. Sürekliliği olan bu yapı formu, üçüncü boyutta da arazinin farklı kotlarını açık ve kapalı mekânlar dizisiyle birbirine bağlayan akışkan bir mekân kurgusu oluşturmamızı sağladı. Bu yerleşim ve biçimlenme kararı, hem istenmeyen sert ve bunaltıcı rüzgârları engelleyerek korunaklı avlunun kullanım değerini artırdı, hem de akışkan ve çizgisel kütle vurucu bir görsel etkiye sahip oldu.</p>
<p>Arazinin üst kotuna yaslanarak topografyanın devamı olarak tasarlanan binanın çatısı, arazinin alt kotundan başlayan yaya rotasının sonlandığı, tüm alana ve deniz manzarasına açılan bir rekreasyon alanı olarak kurgulandı. Rekreatif çatı ve yaya güzergâhı, avlu ve arazideki hafif eğimin sağladığı amfi yoluyla birbirine bağlandılar. İki kota oturan avlunun üst kotu yeşil peyzaj olarak düzenlenirken, alt kotun sert zemin dokulu, toplanma ve gösteri olanaklı bir açık dış mekân olarak kullanılacağı öngörüldü. Açık alanın ve avlunun yaz aylarındaki gölge gereksinimi, programda yer alan Kuluçka biriminin ayrı bir kütle olarak avluda zeminden kopuk olarak konumlandırılmasıyla çözümlendi.</p>
<p>Binanın yenilikçi ve özgün kimliği, Kuluçka biriminin kütle kompozisyonunda öne çıkartılarak ikonik bir form kazanmasıyla vurgulanmaya çalışıldı. Öte taraftan, bu iddialı form ile yarışmayacak ve ona fon oluşturacak çizgisel yapının programı ise dört ayrı kota dağıtılarak, rasyonel ve yalın bir düzende kurgulanmıştır. Diğer yandan, çalışma ofisleri ve ortak alanların doğal ışığı en yüksek düzeyde kullanmalarını amaçladık. Avluyu saran bir koridor üzerine dizilmiş çalışma mekânları, hem cepheden hem de yarı şeffaf koridor cephesinden ışık alacak, ayrıca koridor cepheleri ofislerin iletişim alanları olacak şekilde düzenledik. Açık alanla görsel ve işlevsel ilişki kuran koridorlar ise yalnızca dolaşım amaçlı olarak düzenlemeyip, yer yer oluşturulan nişler ile bir sosyalleşme ortamı oluşturmalarını amaçladık. Binanın ana giriş kotundaki atriumda yer alan kafeteryanın avlu ile bağlantılı olacak biçimde tüm bina kullanıcıları ve ziyaretçileri için ana buluşma noktası olması hedeflendi. Yerleşkeye hizmet verecek sosyal tesis ve restoran ise binanın güvenliğini zedelemeyecek ve işletme kolaylığı sağlayacak biçimde konumlandırıldı.</p>
<p>Bina, yapım hızı, kullanım-bakım kolaylığı ve maliyetlerinin minimize edilmesi, çağdaş mekânsal kimliğini yansıtması amacıyla tüm yapısal sistemlerini yansıtacak brütalist mimari dil ve mekânsal kimlik ile tasarlandı. Bu hedef doğrultusunda, brüt beton taşıyıcı sistem de tüm kaplama katmanlarından yalıtılarak kendini sergileyecek biçimde tasarlandı. Zemin kaplamaları için bakım ve uygulama kolaylığının yanı sıra hijyen koşullarını sağlayan renkli epoksi kullanılması önerildi. Ayrıca, yapının yaşam süresi boyunca geçireceği olası değişikliklere izin vermesi ve mekânsal esnekliğin sağlanabilmesi için ofis mekânları hafif iç mekân bölücü duvarlarla sınırlandırıldılar.</p> Tue, 10 Sep 2024 09:39:35 EESTTepeköy Evi
http://www.arkiv.com.tr/proje/tepekoy-evi/15107
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/tepekoy-evi/IMG_1769 copy.jpg.jpeg" width="739" /><br/><br>Mimarlık Ofisi : Buda Mimarlık<br><br>Buda Mimarlık tarafından tasarlanan Tepeköy Evi, Gökçeada'da yer alıyor. <br><br><p><strong>KONUM:</strong></p>
<p>Çanakkale İli, Gökçeada İlçesi, Tepeköy Köyünde; H15C pafta, 148 Ada, 7 Parsel üzerinde bulunan taşınmaz, eski köy dokusunun yamaca bakan son evlerinden biri olup, köyün geleneksel dokusunun devamı olarak genellikle iki katlı taş evlerle ulaşılan, güneydoğu cephesi ile ise manzaraya yönelecek şekilde konumlanmıştır.</p>
<p>1964 senesinden önce nüfusu 1200 olan, merkeze uzaklığı 11km olan, volkanik Aya Dimitri tepesine kurulmuş; eski adı Agridia olan Tepeköy, Gökçeada’nın en yüksekte konumlanmış köyüdür.</p>
<p>Köy içinden yapıya doğru inen bölümde geleneksel köy dokusundaki evlerin büyük bir kısmı kullanılmakla birlikte genel olarak doğu yamacında büyük oranda yıkılmış harabeler yer almaktadır. Konu taşınmazın ise çatı, döşeme, iç duvar, merdiven gibi iç bileşenleri tamamen yıkılarak büyük oranda beden duvarları ayakta kalabilmiştir.</p>
<p>Tepeköy’de hakim olan rüzgar yönü kuzeydoğu güneybatı aksındadır. Tepeköy’de mevcut olan güneşlenme yönü doğu kuzeydoğu-batı güneybatı doğrultusudur. Konu taşınmaz da köyde hakim olan rüzgar ve güneşlenme yönü olan güneybatı yamacı altında, ön cephesi Gökçeada Barajı’nı da görecek şekilde manzaraya yönelerek, güneydoğuya dönük şekilde konumlanmıştır.</p>
<p><strong>TARİHÇE:</strong></p>
<p>Taşınmaz alımı için tapu sahibi olan <i>Ekaterini Kufudi</i> ile görüşülmüş, kendisinden alınan bilgiye göre daha önce köyün daha iç kısımlarında yaşarlarken, ikinci çocuklarının doğumu ile tahmini olarak 1945-1949 yılları arasında yapı aile tarafından inşa edilmiştir. Sahipleri iki çocukları ile beraber yapıda 1965 yılına kadar yaşamış ve sonrasında Atina’ya göç etmiştir. Uzunca yıllar her yıl ziyarete gelmiş, yapıyı kullanmış fakat sağlık sebepleri nedeni ile uzun yıllardır gelememişlerdir. Sonrasında kendi halinde boş şekilde bırakılması ile dış etmenler yüzünden fazlaca hasar görmüştür.</p>
<p>İlk sahiplerinden alınan bilgiye göre evin planlaması 2 katlıdır. Yapıya girildiğinde içerisinde yüz yıkamak için kullanmakta olan lavabo nişi bulunan hol alanı bulunmakta ve bu holde bulunan merdiven ile üst kata çıkılmaktadır. Giriş katında soldaki oda misafir odası; sağda bulunan oda ise yağ ve şarap deposu olarak kullanılmıştır. Yapının üst katında 2 adet yatak odası bulunmakta ve orta holden balkona çıkılabilmektedir.</p>
<p>Yapının girişince sağda bulunan ek olarak gözlemlenen alan ise yapı inşaatı ile aynı dönemde yapılmış ve çamaşırların yıkandığı alan ve depo olarak kullanılmıştır. Arazinin girişinde, bahçe kapısı yanında ise bahçe duvarları ile bütünleşik olarak hela bölümü bulunmaktadır.</p>
<p><strong>Mevcut Durum:</strong></p>
<p>Yapının beden duvarları büyük oranda ayakta olmakla beraber, iç döşemeleri, merdiven, çatı ve bacaları yıkılmıştır. Arazinin güneydoğu cephesi olan giriş yönünden girildiğinde ön cephesi, kuzeybatı yönündeki arka cephesi ve güneybatı yönündeki sol yan cephesi büyük oranda ayakta, kuzeydoğu yönündeki sağ yan cephesi ise büyük oranda yıkılmıştır.</p>
<p>Yapının güneydoğu, giriş cephesi balkon saçağının altında büyükçe bir giriş kapısı boşluğu, kapının yanında bir adet pencere boşluğu gözlemlenmektedir. Oldukça parçalanmış ve çürümüş olarak kısmi ahşap doğramalar mevcuttur. Sol tarafa ek yapı geldiğinden birleşim noktasında pencere görünmemektedir.</p>
<p>Planlama:</p>
<p>İmroz konut yapılarının zaman içinde evrilme süreci incelendiğinde planlaması ve dikdörtgen gabarisi ile bu yapı gelişmiş yapıların son haline uygundur.</p>
<p>Yapı sahibinden de alınan bilgiye göre yapı, bulunduğu şekli ve girişindeki hela bölümü ile yapıya yapışık eklentisi ile inşaa edilmiş, yapımından (1945) kullanıldığı döneme (1965) kadar başka eklenti yapılmamıştır.</p>
<p>Yapının zemin katı giriş holü, yağ deposu ve oda olarak kullanılmaktaydı. Üst katla bağlantı, ahşap bir merdiven ile yapı içerisinden yapılmaktaydı. Yağ deposu olarak kullanılan alan ve oda giriş holünden ahşap bir duvarla ayrılmış ve geçiş bir kapı ile sağlanmaktaydı.</p>
<p>Tepeköy geleneksel köy dokusu ve evleri, işlevselliği öne çıkan basit tasarımları, orantılı prizmatik kitle formları, yalın cephe düzenlemesi ve yapım teknikleriyle ada mimarisini en iyi yansıtan yapılardandır.</p>
<p>Bu dokunun bir parçası olan yapının uzun yıllar içerisinde maruz kaldığı büyük yıpranma sonucunda yeniden yapılması - rekonstrüksiyonu zorunlu olmaktadır.</p>
<p>Gökçeada ve Tepeköy geleneksel köy mimari mirasının korunmasına yönelik, toplumsal bellek açısından gerekliliği olan, zedelenmiş bir bütünün geri kazanılması, geleneksel köy dokusuna ait bilgi verecek bir model oluşturma amacı ile bu yapının ‘yeniden yapım- rekonstrüksiyonu’ özgün planlama, malzeme ve yapım teknikleri takip edilerek yeni konstrüksiyonla yitirilmiş olanı yeniden inşa etmek’ olarak kabul edilmiştir.</p>
<p><b>Restorasyon Ana kararlar:</b></p>
<p><strong><span style="text-decoration-line: underline;">Planlama:</span></strong></p>
<p>Büyük ölçüde mevcut planlamaya uyulmaya çalışılmıştır. Mevcutta olduğu gibi yapı ortasında bir merdiven ile üst katta iki odaya ulaşılan basit bir plan tipine gidilmiştir. Yaklaşık ortasından giriş yapılan ana bina giriş katında ise hiç bir bölücü mekan kullanılmamış, bu şekilde yapı gabarisinin ve malzemelerinin algısı arttırılmak istenmiştir. Bu algı yapı ortasındaki merdiven alanını saran galeri boşluğu ile iyice açılarak alt kat-üst kat ve çatıya kadar devam eden bir ilişki kurulmuştur.</p>
<p>Bu galeri boşluğunu köprü gibi bir döşeme sarmakta ve ahşap korkuluklar ile ana yatak odasına ulaştırmaktadır. Ana yatak odası bir duvar ile kapatılmak yerine hareketli ahşap elemanlar ile açılır-kapanır hale getirilmiştir. Sadece uyumak için kullanılan kapalı bir oda olması yerine, tüm mekanın içine dahil olabilen, yapının alt katından bile tüm ahşap çatının görülebileceği şekilde açılabilen ve bu galeri boşluğuna bir masa ile sınır tutarak ufak bir çalışma alanı oluşturmaktadır. </p>
<p>Sokak tarafına bakan tarafta ise bir banyo ve bir misafir odası konumlandırılmıştır. Bu banyonun doğal koşullar ile havalandırılabilmesi için yapı normlarına uygun bir adet pencere eklenmiştir.</p>
<p>Yapıda giriş alanını tanımlayan üst balkon döşemesi ve sağ tarafındaki ek yapı duvarı, yapının orijinal doku ve rengine uygun mozaik sıva ile kaplanmış, bu şekilde giriş alanı ve ekler algısı artırılmıştır.</p>
<p>Sağ cepheden gelen ana yapı ve bahçe duvarları ile bütünleşmiş yığma taş duvarlar ile mevcutta olduğu gibi (mavi badanalı) giriş alanını ayrıştıran bu sıvalı yüzeyler inceltilmiş düşey bir pencere ile bağlanmıştır.</p>
<p>Halihazırda büyük ölçüde yıkılmış olan arazi girişindeki hela yapısı iptal edilmiş, bu alan bahçe kullanımına bırakılmıştır.</p> Fri, 19 Jul 2024 14:58:48 EESTŞehit Binbaşı Bedir Karabıyık Çok Programlı Anadolu Lisesi
http://www.arkiv.com.tr/proje/sehit-binbasi-bedir-karabiyik-cok-programli-anadolu-lisesi/15106
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/sehit-binbasi-bedir-karabiyik-cok-programli-anadolu-lisesi/sehitbedirkb_cpal_ (1).jpg.jpeg" width="1000" /><br/>Tasarım Ekibi : Özcan Uygur,Semra Uygur<br>Mimarlık Ofisi : Uygur Mimarlık<br><br>Uygur Mimarlık tarafından tasarlanan Şehit Binbaşı Bedir Karabıyık Çok Programlı Anadolu Lisesi, İstanbul'da yer alıyor.
<br><br><p class="description">İstanbul’un Sismik Riskten Arındırılması Projesi kapsamında yıkılıp yeniden yapılmasına karar verilen okullar arasında, “45 Kamu Yapısı” ismiyle adlandırılan paket proje kapsamında bulunan Şehit Binbaşı Bedir Karabıyık Çok Programlı Anadolu Lisesi, depreme dayanıklı hale getirilirken eğitim mekanlarının çağdaşlaştırılması mimarlarca asıl amaç kabul edilerek projelendirilen okullardan yalnızca bir tanesidir. (Ayrıntı için bkz. Deprem Güvenliği ve Eğitim Mekanlarının Çağdaşlaştırılması)</p>
<p>Okul arsası, dört tarafı yollarla çevrilmiş ve iki köşe arasındaki 16 metrelik kot farkı, üzerinden geçen yüksek gerilim hattı ve mevcut ağaçlarıyla İstanbul’da nadir bulunan genişlikte bir alandır.</p>
<p>Bilgisayar, Kimya ve Lojistik gibi meslek alanlarında eğitim veren okul, 41 derslik, çeşitli eğitim alanları, standartlara uygun izleyicili spor salonu ve 350 kişilik bir konferans salonuna sahiptir. Bu geniş eğitim alanının tasarımında, programın gerektirdiği büyük hacmin iriliğini hissettirmeden tasarımı inceltmek, yapının kentli ile insan ölçeğinde ilişkilendirilebilmesi tasarım prensibi olarak benimsenmiştir.</p>
<p>Arsa eğiminden yararlanılarak Çınar Yolu Caddesi tarafında tek katlı, Karanfil Sokak tarafında ise dört katlı olarak tasarlanan okul, iki giriş arasında oluşturulan avlu ile büyüklüğünü ustalıkla gizlemektedir. Bu avlu, birleştirdiği kotlar sayesinde bina bölümlerine gün ışığı sağlamakta, erişim imkanı sunmakta ve aynı zamanda ağaçlarla süslenmiş gizemli bir vaha yaratarak okulun ağırlık merkezini kurgulamaktadır. Okulun bölümleri, avlu sayesinde birbirinden ayrılmakta, hem geçirgen hem de kentsel ölçekte ele alınan bir tasarım sunmaktadır.</p>
<p>Okulun çevre sakinleri tarafından da kullanılabilmesi amacıyla spor salonu ve konferans salonu, eğitim faaliyetlerini kesintiye uğratmayacak şekilde planlanmıştır. Yeniden yapılandırmadan önce 24 derslik ve 3 atölyeye sahip olan okul, yeniden yapılandırma sonrasında 41 derslik ve 15 atölye ile öğrenci kapasitesini önemli ölçüde artırarak eğitim-öğretim hizmeti vermeye uygun hale gelmiştir.</p>
<p><strong>Deprem Güvenliği ve Eğitim Mekanlarının Çağdaşlaştırılması</strong></p>
<p>Kuzey Anadolu Fay Hattı’na yakın konumu sebebiyle yüksek deprem riski ile karşı karşıya olan İstanbul’un olası risklerden arındırılması amacıyla 1999 İstanbul depremi sonrasında İstanbul Proje Koordinasyon Birimi kurulmuş ve İstanbul’un Sismik Riskten Arındırılması Projesi (ISMEP) hayata geçirilmiştir. ISMEP kapsamında, birçoğu 20. yüzyılın ikinci yarısında inşa edilmiş ve günümüzde sismik dayanıklılığa sahip olmayan okulların yıkılıp yeniden yapılmasına karar verilmiş, bu süreç Uygur Mimarlık için Türkiye’nin eğitim mekanlarının çağdaşlaşması adına önemli bir fırsat olarak değerlendirilmiştir.</p>
<p>2010 ile 2015 yılları arasında “İstanbul’da 44 Okul” olarak isimlendirilen proje kapsamında, Uygur Mimarlık tarafından tasarlanıp projelendirilen 44 okulun 2’si iptal edilmiş, 42’si 2017 yılı itibarıyla tamamlanarak eğitime açılmıştır. Bu paket projenin ardından, 2015 yılında imzalanan ve “45 Kamu Yapısı” olarak adlandırılan ikinci bir paket daha gündeme gelmiştir. 1 kaymakamlık binası ve 44 okul olarak tamamlanan bu ikinci paketin tasarım ve projelendirme süreci 2021’de tamamlanmış olup, Şubat 2024 itibarıyla 24 okul eğitime açılmış, diğerlerinin de süreci devam etmektedir. İstanbul’un kontrolsüz ve dengesiz nüfus artışı nedeniyle artan eğitim ihtiyacını karşılamak üzere, yıkılan eski okulların yerine inşa edilen yeni okullarda sınıf mevcutları, bölgenin gereksinimlerine bağlı olarak bazen iki katına çıkarılarak eğitim kapasitesi artırılmaktadır.</p>
<p>Ülkemizde uzun zamandır süregelen tip eğitim mekanlarına karşı çıkan ve bağlamına ait olmaya kıymet veren tasarım prensibi ve mimarların tutumu; toplamda 90’a yakın okulun her birinin ayrı ve özgün tasarlanması ile sonuçlanmıştır. Proje, içeriği ve kapsamı sebebiyle Uygur Mimarlık tarafından mimari bir sosyal sorumluluk projesi olarak ele alınmıştır.</p>
<p>Her bir okul, sadece öğrencilere değil, şehir hayatına katılan herkese eğitim-öğretim bilincini, çevre duyarlılığını ve mekansal beğeniyi artırma misyonu ile tasarlanmıştır. Okul yapılarının çocukların ilk kez kamusal deneyim ile yüzleştikleri mekanlar olduğu bilinci ve hassasiyeti ile tasarlanan okullar, yalın formlar, çıplak malzeme kullanımı, titiz detay çözümleri ve doğal ışığın mekanla kavuşması başat kabul edilerek projelendirilmiştir. Bu tasarım anlayışı, okulların kullanımı ve kolektif yaşamı destekleyecek şekilde, zaman içinde anılarla zenginleşen canlı yapılar oluşturur.</p>
<p>Okul yapılarında atölye niteliğinde, gençlerin rahat kullanabileceği esnek mekanlar oluşturmak temel amaçtır. Derslik dışı alanlar, eğitimin interaktif şekilde gerçekleştiği, öğrencilerin birbirleriyle ve öğretmenlerle etkileşimde bulunduğu özgürlük alanları olarak değerlendirilir. Öğrencilerin kendilerini ifade edebilmeleri için olabildiğince çeşitli ortak alanlar tasarlanmıştır. Bununla beraber, sosyal açıdan sürdürülebilir, enerji tasarruflu ve bakım giderleri düşük yapılar oluşturulması da tasarım prensipleri bütününü tarifler. Yıkılıp yeniden inşa edilen okulların öğrencileri, inşaat süreci boyunca yakın okullara geçici olarak taşındığı için, hızlı inşaat süreçlerinin planlanması da mimari projenin bir parçası olarak dikkate alınmıştır.</p>
<p>Her proje, tasarım ilkeleri doğrultusunda birbirinden bağımsız olmakla birlikte, aynı tasarım dilini paylaşan projelerdir. Tasarlanan detaylar ve seçilen malzeme paletleri bir havuz oluşturur ve farklı biçim ve ölçeklerde bir araya gelerek yerine özgü projeler kurgulanır. İstanbul’un sosyo-kültürel açıdan birbirinden farklı semtlerinde yer alan bu okullar, aynı kalite ve özende inşa edilerek, mimarlık ortamında “tip yapı” tuzağına karşı mücadele vererek önemli bir değer oluşturmuştur. Bu, sadece sonuç ürünler açısından değil, aynı zamanda sabır ve titizlikle yürütülen tasarım süreci açısından da önemlidir.</p> Thu, 18 Jul 2024 15:11:47 EESTStefany Halı – CFE Expo 2023 – Sergileme Alanı Tasarımı
http://www.arkiv.com.tr/proje/stefany-hali-%E2%80%93-cfe-expo-2023-%E2%80%93-sergileme-alani-tasarimi/15105
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/stefany-hali-–-cfe-expo-2023-–-sergileme-alani-tasarimi/00_20231205_Yerce_Stefany119507.jpg.jpeg" width="1000" /><br/>Tasarım Ekibi : Asiye Nur Akbulut,Ayça Taylan,Nail Egemen Yerce<br>Mimarlık Ofisi : Yerce + Taylan Architects<br><br> Stefany Halı – CFE Expo 2023 – Sergileme Alanı, Yerce + Taylan Architects tarafından tasarlandı.<br><br><p>“Hem var, hem yok” anafikriyle yola çıkılan sergileme alanı tasarımında, sergilenecek ürünlere yenilikçi bir mekan anlayışı ile eşlik edecek, olabildiğince az malzemeyle ve duvarsız, ferah bir mekan oluşturmak benimsenen bir yaklaşım oldu.</p>
<p>Bu yaklaşım doğrultusunda modüler olarak üreyebilen “tülsü” bir strüktür sistemi tasarlandı. Sergileme alanı, bu “tülsü” strüktür sistemi ve onunla birlikte ele alınan tül perde katmanıyla tamamlanıp fuar alanından yarı geçirgen ve “zarif” bir şekilde ayrıldı. Böylelikle sergileme alanına ait duvar alanları en aza indirilmiş oldu.</p>
<p>Strüktür sisteminin aynı zamanda taşıyıcılığının dışında, mekanı kurması-oluşturması amaçlandı. Strüktür sisteminden ortaya çıkan mekan, stant içi işlevler doğrultusunda alanlara ayrıldı. Ön kısım giriş ve sunum alanlarına ayrılırken yan kısımlar sergileme, orta kısım buluşma-sosyalleşme son kısım da bar ve servis mekanlarına verildi. Bu ayrımlar yapılırken mekan derinliğinin, farklı açılarda perspektiflerde zenginleşerek sürmesi göz önünde tutuldu. Bunlarla beraber sergileme alanının bütününde metal, ahşap, cam, taş gibi doğal malzemeler seçildi.</p>
<p>Sonuç olarak sergileme alanının sahipleriyle misafirlerin, kendilerini rahat hissedip, iletişimlerini kesintisizce kurdukları, ürünleri deneyimleyebildikleri ve mekanın da bu ilişkilere “ağırlığını vermeden”, “ferah” ve “zarif” bir şekilde ev sahipliği yapması bu projedeki temel değeri oluşturdu. </p> Thu, 18 Jul 2024 14:02:08 EESTSokak Dönüşümü Programı
http://www.arkiv.com.tr/proje/sokak-donusumu-programi/15104
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/sokak-donusumu-programi/Arnavutköy_1_sonrasi_60x40cm.jpg.jpeg" width="1000" /><br/><br>Mimarlık Ofisi : Arnavutköy Belediyesi,Bahçelievler Belediyesi,İnegöl Belediyesi,İstanbul Büyükşehir Belediyesi,Kadıköy Belediyesi,Kocaeli Büyükşehir Belediyesi,Sakarya Büyükşehir Belediyesi,Serdivan Belediyesi<br><br>Van Leer Vakfı'nın desteklediği Kent95 Programı kapsamında Superpool, Marmara Belediyeler Birliği ve Global Designing Cities Initiative işbirliğinde tasarlanan Sokak Dönüşümü Programı Türkiye'nin çeşitli kentlerinde yer alıyor.<br><br><p>Van Leer Vakfı desteklediği Kent95 Programı kapsamında Superpool, Marmara Belediyeler Birliği ve Global Designing Cities Initiative (Küresel Kentleri Tasarlama İnisiyatifi) iş birliğinde, kent sokaklarını çocuk ve bakım verenlerinin ve dolayısıyla tüm yayaların güvenliğini önceliklendiren yaşanabilir, çocuk dostu kamusal mekânlara dönüştürme amacıyla “Sokak Dönüşümü Programı<a href="file://taskisla/yayin/ARKIV/_mimarlikyilligi/2023/02-secilen/SokakDonusumuProgrami/Arkitera%20Basvuru_SUP_MBB_SokakDonusum.docx#_ftn1"><sup><sup>[1]</sup></sup></a>” başlatıldı. Dönüşüm provaları, motorlu araç hakimiyetindeki sokakları, yaya ve özellikle de çocuk kullanımını önceliklendiren kamusal mekânlara dönüştürmeyi amaçlayarak Eylül 2023’te 8 belediyenin kendi imkanları dahilinde ve paydaşların desteğiyle gerçekleşti.</p>
<p>Program, kent mekânını, motorlu araç odaklı kentsel tasarım anlayışlarının ötesine geçerek çocuk ve yayayı merkeze alan bir yaklaşımla tasarlamayı; sokakları çocuklar için güvenli, sağlıklı ve kapsayıcı kılma yolunda adımlar atmayı ve belediyelerin prova uygulama süreçleri konusundaki kapasitelerini güçlendirmeyi amaçladı. <b> </b></p>
<p>● <b>Nisan 2022:</b> Marmara Belediyeler Birliği (MBB), Superpool, Global Designing Cities Initiative (GDCI) ve Maltepe Belediyesi iş birliğinde Sokak Dönüştürme eğitim programı düzenlendi. Superpool tarafından tasarlanan Yalı Meydanında prova uygulama deneyimi eğitime katılan belediyelerle yerinde paylaşıldı. </p>
<p>● <b>Mayıs 2022:</b> MBB, Superpool ve GDCI iş birliğinde Uygulama Odaklı Öğrenme Programı tasarlandı ve eğitim katılımcılarına özel bir açık çağrıya çıkıldı.</p>
<p>● <b>Ekim-Kasım 2022</b>: Açık çağrı sonucunda seçilen Gebze ve Malkara Belediyeleri işbirliği ve MBB desteğiyle Superpool’un tasarladığı Sokak Dönüşüm Provaları gerçekleştirildi.</p>
<p>● <b>Mart 2023</b>: Uygulama Odaklı Öğrenme Programı için ikinci açık çağrıya çıkıldı ve seçilen sekiz belediye, altı aylık teori ve saha eğitimlerinin ardından Prova Uygulamalarına dair çalışmalara başladı.</p>
<p>● <b>Eylül 2023</b>: MARUF on the Go kapsamında Marmara’nın sekiz ayrı noktasında Sokak Dönüştürme Provaları gerçekleştirildi.</p> Thu, 18 Jul 2024 10:50:59 EESTSille İlkokulu
http://www.arkiv.com.tr/proje/sille-ilkokulu1/15103
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/sille-ilkokulu/EKAP2513_sll.jpg.jpeg" width="1000" /><br/>Tasarım Ekibi : Mehmet Kütükçüoğlu,Emine Hande Ciğerli,Hande Ciğerli,Ethem Aybar,Ertuğ Uçar,Ece Ünübol,Deniz Dilan Kara,Alican Tilkan<br>Mimarlık Ofisi : Teğet Mimarlık<br><br>Teğet Mimarlık tarafından tasarlanan Sille İlkokulu, Konya'da yer alıyor.<br><br><p><span lang="EN-US">Sille İlkokulu, bugün Konya şehir merkezinin 8 km kuzeybatısında bulunan Sille’de, mübadele zamanı neredeyse tamamen terk edilmiş ve dokusunun büyük bir kısmı erişmiş eski bir Rum-Osmanlı köyünde yer alıyor. Okul, aynı arazide, kendinden neredeyse 100 yıl önce var olan eski bir han yapısının izlerini takip ediyor. Onun informal bir rekonstrüksiyonu. Vadi boyunca devam eden derenin doğu kıyısında kalan eğimli bir araziye yerleşiyor. Okulun taş duvarlarla örülen basit ve katı geometrisi ahşap strüktürün esnek yapısı ile serbestleşiyor. Geleneksel ahşap kagir duvarlar irili ufaklı hacimler yaratacak şekilde farklı açıklıklarda diziliyor. Orta avlu zig-zag formunda ahşap bir arkadla sarılıyor. Bu avluya bakan koridorlar öğrenciler için hem bir teneffüs hem de bir hazırlık alanı sağlıyor. Sille İlkokulu, hem tektonik ifadesi hem de kamusal eğitim programı ile yüzyıl başından bu yana eriyen yerel dokunun onarımı için bir adım. Tarihi bir yapıdan referansla günümüz ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde, geleneksel ve çağdaş teknikler bir arada kullanılarak tasarlanan bina geçmiş ve bugün arasında bir diyalog kurma hedefini taşıyor. <o:p></o:p></span></p> Thu, 18 Jul 2024 10:38:15 EESTSankai
http://www.arkiv.com.tr/proje/sankai/15101
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/sankai/20230130_Sankai_89550.jpg.jpeg" width="750" /><br/>Tasarım Ekibi : Mahmut Anlar,Tuğçe Rizeli Bilgi,Sinan Sipahioğlu,Uğur Aldemir<br>Mimarlık Ofisi : GEO_ID<br><br>GEO_ID tarafından tasarlanan Sankai, Bebek'te bulunuyor.<br><br><p class="BodyA">Kentsel yaşamın önemli bir parçası olan restoranlar, pandemi sonrası insanları bir araya getiren sosyal bir alan olmayı hedeflerken, bugün bu eğilimin ‘yavaş ve kişiselleştirilmiş’ mekanlara evrildiğini görebiliyoruz.</p>
<p class="BodyA">Misafirleri, seyahat etmeden farklı bir kültürlerle iletişime geçiren, keşif ve merak duygularını açığa çıkaran gastronomik deneyimler, bu yavaşlık eğilimini farklı bir boyuta taşıyor.</p>
<p class="BodyA">Geleneksel bir Japon evinde misafir ağırlama konseptini yansıtan Sankai, GEO ID tarafından globaldeki bu kişiselleştirilmiş eğilimler paralelinde tasarlandı.</p>
<p class="BodyA">Japonca 3. Kat anlamına gelen Sankai, Bebek Otel’in üçüncü katında yer alıyor. GEO_ID tarafından geliştirilen iç mekan, marka ve kimlik tasarımı; kullanıcılara özel bir giriş kodu ile bir otel odasına giriyormuş hissi vererek, ayrışan bir atmosfer sunuyor. Bebek Otel’in üçüncü katında denize ve ana caddeye bakan iki odanın birleştirilmesi ile tasarlanan mekan; bir akşamda 20 kişiyi ağırlayabiliyor.</p>
<p class="BodyA">Mekanın girişinde kullanıcıyı karşılayan heykelsi ahşap panel, mekanın devamında farklı formlara ve dokulara dönüşüyor.</p>
<p class="BodyA">Zeminde kullanılan yumuşak dokulu Bolon marka malzeme; kent hayatındaki sert zeminde hızlı hareket etme eğilimini değiştirerek, kullanıcıyı mekana girdiğinde yavaşlamaya ve etrafı keşfetmeye yönlendiriyor. Yönlendirici malzeme seçimleri ve bu malzemelerin işlenme ve bir araya getiriliş biçimleri, mekandaki akışı ve algıyı güçlendiriyor.</p>
<p class="BodyA">Sankai’ın ana tasarım dilini oluşturan ve mekanın akışkanlığını sağlayan tavan ve duvarlarda devam eden ahşap lambriler, önemli bir Japon geleneği olan hasır örgüden referans alıyor. 4 farklı duvar karakteri, mekanda karşılama, yemek salonu, bar ve açık mutfak gibi çeşitli işlevlerdeki alanlarda ayrışıyor.</p>
<p class="BodyA">Duvarlarda devam eden ve ahşap çerçevelerin içine yerleştirilen koyu renk moooi marka kabartmalı duvar kağıdı, ilhamını; Japon mimarisinde bir zemin malzemesi olarak kullanılan Tatami’den alıyor.</p>
<p class="BodyA">Japonların Zen ve hayatı kutlama kültürü, Sankai’da; tadım menüsündeki her tabağın bir seremoni ile servis edilmesi ve mekan tasarımındaki katmanlılık ile yansıtılıyor. Bu katmanlılık; parlak ahşap yüzeyler ve mat duvar kağıtlarının bir arada kullanımı, koyu renk duvarlar ile açık renk zeminin yarattığı kontrast gibi farklı malzemelerin, dokuların ve renklerin bir araya geliş biçimlerinden okunabiliyor.</p>
<p class="BodyA">Restoranın denize bakan alanında dairesel ve kare formlu yemek masaları ile bar bulunuyor. Boğaz’daki su ve ışık yansımaları, bu gastronomik deneyimin Istanbul’da olduğunu hatırlatıyor.</p>
<p class="BodyA">Aynı zamanda bir karşılama masası işlevi gören ve yemek masalarının yanında konumlanan bar ünitesi; yüzeyindeki el yapımı Sakura temalı desen uygulaması ile ev samimiyeti hissini güçlendiriyor.</p>
<p class="BodyA">Diğer bölümde ise, bir niş içerisinde konumlanan dikdörtgen yemek masası, Japon sanatçı MAMIMOZI’nin Sankai için yaptığı eseri ile bütünleşiyor. Bu alanın karşısında konumlanan mutfak ise iki kabuktan oluşuyor. Tabakların hazırlandığı alan restorana açılırken, yemeklerin hazırlandığı alanı ise, kapalı bir mekanda gizleniyor.</p>
<p class="BodyA">Gıdanın ve mekânın sürdürülebilirlik yaklaşımının paralellik gösterdiği Sankai’da, menü de mekânsal ve deneyimsel tasarım da dünyada başka bir metropolde deneyimlenemeyecek özgün bir karaktere sahip.</p> Wed, 17 Jul 2024 17:08:26 EESTSağlık Çalışanlarına Adanmış Bir Yapıt – FLU
http://www.arkiv.com.tr/proje/saglik-calisanlarina-adanmis-bir-yapit-%E2%80%93-flu/15100
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/saglik-calisanlarina-adanmis-bir-yapit-–-flu/001.jpg.jpeg" width="1000" /><br/>Tasarım Ekibi : Şimal Avcı,Halil Soysal Cirit<br>Mimarlık Ofisi : Cirit Avcı Architecture & Design<br><br>Proje 2021 Yılında Covid-19 Pandemisi nedeniyle hayatını kaybeden sağlık emekçilerine ithafen açılan yarışmada kazanılan eserin hayata geçirilmesiyle elde edilmiştir.
<br><br><p><strong>YAPIT VE KENTSEL HAFIZA</strong></p>
<p>Yapıtlar oluşum süreçleriyle beraber kenti ve kentliyi yeni bir sürece taşır.Sanatçının fikri ele alış biçimi, yere ait ve çevresel durumları ile tek bir tasarımortaya çıkartırken, kullanıcılar ortaya çıkan tasarımdan sonsuz fikir ve yorum üretirler.</p>
<p><strong>YAPIT VE ÇEVRE</strong></p>
<p>Proje alanı Bursa’nın Nilüfer ilçesinde, ilçenin çağdaş kent kimliğinin izlerini taşıyanbir lokasyonda bulunmaktadır. Üst ölçekte kentsel büyüme aksında yer alanproje alanı, tarım arazilerinin konutlaştığı bölgede, kentsel boşluk denilebilecekbir alanda yer almaktadır.</p>
<p>Üçgen biçimindeki parselde yer alan park alanının iki tarafında araç yolu,kuzeyinde ise otopark yer almaktadır. Doğu cephesinde Ahmet Taner KIŞLALICaddesi proje alanı için önemli bir eşik oluştururken, caddedeki yoğun araçtrafiği, proje alanında gürültü sorununa neden olmaktadır.</p>
<p><strong>YAPIT VE SAĞLIK ÇALIŞANLARI</strong></p>
<p>Sağlık çalışanları kavramı, değişen bağlamlara göre daha dar ya da geniş karşılıklar bulabilmektedir. Özellikle pandemi döneminde, kavram mesleki sınıflandırmaların ötesine geçen tanım üstü ifadesi ile ön plana çıkmıştır. Bu sebeple kavramı belirtilen tanımlama üzerinden ele almak sağlıklı olacaktır:“ tedavi etmek, insanların sağlığını korumak ve iyileştirmek; ruhen, bedenen vesosyal yönden tam bir iyilik halinin oluşmasını ve bunun devamını sağlamak amacıyla değişik sağlık meslek üyelerinden bir araya gelen ve birbirlerini tamamlayan, bu kapsamda her biri kendi görevini yerine getirip, bilgi ve deneyimlerini sürekli paylaşan, ortak kararlar alıp, bu kararı da yine birlikte uygulayarak doğrudan sağlık hizmetine katılan kimseler ile, başka meslek üyelerinden de olsa, sağlık hizmetinin sunulmasına ilişkin organizasyonda yer alan, dolaylı da olsa bu hizmet içerisinde mesleğini sürdüren kimseler”</p>
<p>Yapılan mesleki tanım üzerinden sağlık çalışanlarının temsil ve düşündürdükleri yeniden yorumlanmış, kavramsal tasarım fikir başlıkları üretilmiştir.</p>
<p>-tekil ve bütün olma hali :mesleki takım çalışması</p>
<p>-görünürlük ve görünmezlik:toplumsal var olma hali/emek</p>
<p>-belirsizlik: farklı durumlarda kritik olgular</p>
<p>-boşluk-dolu: bir arada ve ayrı olma hali</p>
<p>Bu genel kavramsal Şemaya ek olarak, modern Türkiye’nin sağlık kurum ve sisteminin temelini atan Dr. Refik Saydam ve sağlık emekçilerinin geçmişten günümüze bıraktığı iz ve anlam üzerinde durmak da önemli bulunmuştur. Kurulan bu modern sistemin ilk ayak izlerinden günümüze uzanan süreçteki devamlılık,kararlılık ve tamamlayıcı olma</p>
<p>-süreklilik : koruyuculuk ve ebedi var olma hali kavramı üzerinden ele alınmıştır.</p>
<p>HAFIZA AVLUSU</p>
<p>Yapıt ve çevresinin kentsel boşluk olarak görülmesi ve yapıtın çekim noktası oluşturması hedeflendiği için tasarımda meydanlaşma önemsenmiştir. Yapıtın arsanın merkezinde, çevre yol ve otoparktan en uzak noktada yer almasına dikkat edilip, çevresel ses ve gürültüden olabildiğince uzaklaşılmak istenmiştir.</p>
<p>FİKİRSEL KAVRAMLAR VE YAPIT</p>
<p>Yapıt, modüler birimlerin bir araya gelmesiyle rasyonel şekilde meydanı tanımlayan kare formundadır. Tasarımın ritimsel doluluk-boşluk etkisi ve topografyayla kurduğu tariflenemeyen belirsiz ilişkiler, sağlık çalışanları tanımının çağrıştırdığı fikirsel kavramların yapıta yansımasıdır.</p>
<p>Kentsel aks doğrultusunda güneyden kuzeye doğru ilerlerken peyzaj içinde belirli belirsiz gözüken yapıt, yaklaştıkça topografyadan fırlamışçasına ağaçlar arasından kentliyi karşılamaktadır. Yapıta daha da yaklaşıldığında yansıtıcı panellerin ritimsel dizilimi gökyüzünü, doğayı ve çevresel hareketleri cephe üzerinde yansıtmaktadır. Yapıt gökyüzü ile peyzaj kesişiminde göz hizasında yer almakta, kullanıcıya peyzajı ufuk çizgisi ile birlikte görebileceği bir an yaşatmaktadır .Yapıta dokunulabilecek kadar yaklaşıldığında, yapıt geçişe imkan verecek kadar yüksekte fakat topografyadan fırlayan formu ve karegeometrisi ile geçil için bir elik yaratmaktadır. Bu elik sayesinde yapıtın içive dılı arasında mekansal gerilim olulması istenmiltir. Hafıza avlusunda anmatörenleri ya da kentsel çekim noktası olarak kullanılabilen tanımlı bir duraksamamekanı oluşturulmuştur.Peyzajla yapıtın girdiği ilişki sayesinde, yapıt kimi yerde topraktan çıkar kimi yerde konsol olarak uçar kimi yerde ise peyzaja dokunmak ile dokunmamak arasındaki belirsizliği tarifler. Böylece farklılık ve farkındalık artar,duruma göre şekil alan bir tasarım elde edilmiş olur. Yapıt ve peyzaj kurgusu ile beraber kentli için özelleşmiş deneyim mekanı yaratılmıştır. Kısıtlı bir biçimde peyzaj ile yeniden diyalog kurmasını sağlayan açıklıklara ve doluluklara sahiptasarım flu etkisi oluşturmuştur.</p> Wed, 17 Jul 2024 14:26:07 EESTMimkent Sosyal Alan Projesi
http://www.arkiv.com.tr/proje/mimkent-sosyal-alan-projesi/15099
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/mimkent-sosyal-alan-projesi/21 - Sahne Unitesi.jpg.jpeg" width="1000" /><br/>Tasarım Ekibi : Ayşe Nur Çelik,Ayşegül Acar,Ayşenaz Uzun,Berra Fatma Özdemir,Betül Ündar,Cernrenur Karaca,Esra İmer,Hüseyin Akmunzur,lşılsu Yaşar,İlyas Semih Keçeli,İsa Yavuz,Muhammed Hançer,Nurselerı Karal,Şeymanur Altay,Yüksel Şevval Başaran,Zehra Gürbüz,Zeynep Nazlıcan Gürdamar<br>Mimarlık Ofisi : Herkes İçin Mimarlık Derneği<br><br>Herkes İçin Mimarlık Derneği tarafından tasarlanan Mimkent Sosyal Alan Projesi, Kahramanmaraş'ta yer alıyor.
<br><br><p>Kahramanmaraş Mimarlar Odası’nın 6 Şubat Depremleri’nde Kahramanmaraş merkezde bulunan ofislerini kaybeden mimarlar ve mühendisler için oluşturduğu konteyner ofis alanı Mimkent için, Herkes İçin Mimarlık Derneği, Kahramanmaraş Mimarlar Odası ve İstinye Üniversitesi ortaklığında bir sosyal alan inşa edildi. Bu alanın hem buradaki konteynerlarda çalışacak mimar ve mühendisler için bir sosyalleşme alanı, hem de mimar ve mühendislerin kentlilerle bir araya gelip paylaşımlarda bulunabileceği, kentin geleceğini tartışabileceği etkinliklere ev sahipliği yapması hedeflendi.</p>
<p>Yapılan açık çağrıya başvuran farklı okullardan mimarlık ve iç mimarlık öğrencileri arasından seçilen ekiple 2 hafta boyunca İstinye Üniversitesi’nde tasarım çalışmaları ve prototip denemeleri gerçekleştirildikten sonra katılımcılar ile Kahramanmaraş’a gidildi, ve 11 günde projenin uygulaması gerçekleştirildi. Uygulama tamamlanıp Kahramanmaraş’tan ayrıldıktan sonraki hafta içerisinde projenin kitapçığı hazırlandı. Uygulama sırasında Mimkent’te o sırada boşta olan konteynerlarda kalındı. Projeye ahşap malzeme desteği Dulkadiroğlu Belediyesi’nden tarafından sağlanırken, diğer masraflar Kahramanmaraş Mimarlar Odası ve Herkes İçin Mimarlık Derneği tarafından karşılandı.</p>
<p>Vaziyet planında pembe ile gösterilen alan "<b><i>alt ünite</i></b>" olarak tasarlandı. Bu mahal; oturma, yemek yeme-bar çalışma alanı gibi işlevlere sahip olmasının yanı sıra kullanıcılara esnek alanlar sundu. Bu ünitenin altındaki modüldeki çalışma alanı bölümü, uygulama sırasında malzeme kaynağı bittiği için inşa edilmedi.</p>
<p>Sarı ile gösterilen 2.mahal "<b><i>sahne ünitesi</i></b>" olarak tasarlandı. Bu birimin hem 1.mahal ve 3. mahal ile ilişki kurulması amaçlandı. 1.mahal ile ilişki <b><i>güverte</i></b> ve <b><i>çardak</i></b> ile sağlanmış olup 3.mahal ile ise sahne sayesinde ilişki kuruldu. Sahne ünitesi ve alt ünitenin yazın gölge sağlayacak kumaş parçaları mevsim sonu geldiği için takılmayıp, ertesi sene kullanılmak üzere kumaşlar alanda depolandı.</p>
<p>Mavi ile gösterilen son mahalde ise "<b><i>amfi</i></b>" birimi tasarlandı. Sarı ile gösterilen 2.mahaldeki sahne buradan izlenebillir durumda konumlandırıldı. Aynı zamanda serbest zaman geçirilmesi açısından da uygun olacak şekilde tasarlandı. </p>
<div data-wd-pending="">
<p> </p>
</div> Wed, 17 Jul 2024 13:51:21 EESTPalas Kampüs
http://www.arkiv.com.tr/proje/palas-kampus/15098
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/palas-kampus/palas kampüs (1).jpg.jpeg" width="1000" /><br/><br>Mimarlık Ofisi : Yazgan Tasarım Mimarlık<br><br>Yazgan Tasarım Mimarlık tarafından tasarlanan ve projelendirilen, Romanya'nın en büyük ofis binası olan Palas Kampüs, Yaş kentinde Sf Andrei Caddesi üzerinde yer alıyor.<br><br><p>Yazgan Tasarım Mimarlık tarafından tasarlanan ve projelendirilen, Romanya'nın en büyük ofis binası olan Palas Kampüs, Yaş kentinde Sf Andrei Caddesi üzerinde yer alan 86.755 metrekare inşaat alanına sahip A sınıfı bir ofis binasıdır. Yapı, kentin merkezinde konumlanır ve hem zemin katta hem de ilk üç katta birbirine bağlanan altı adet bloktan oluşur. Proje, Palatul Culturii ile Bahlui Nehri'ni birbirine bağlayan bir aks üzerinde tasarlandı. Binanın iki ana girişi bu eksen üzerinde yer alır. Projedeki tasarımın ardındaki ana fikir, kütlesel hacminin baskın etkisini kent dokusuna uygun olarak ölçeklendirmekti. Bu nedenle, bina blokları kent siluetine uygun olarak farklı yüksekliklerde tasarlandı, kütlesel etki üç kat boyunca ayrı ayrı süregelen farklı dokular aracılığıyla yeniden şekillendirildi.</p>
<p>Bina cephesi üç ana katmandan oluşur. En altta, şeffaflığın vurgulandığı zemin kat bulunur. Şeffaf katın üzerinde 5 milimetre kalınlığında traverten ile kaplanmış üç katlı kütle vardır. Traverten katların üzerinde yeşil teraslar bulunur. En üst katta binanın dikey etkisini güçlendirmek için bronz alüminyum kapaklar kullanıldı. Bu kapaklara entegre aydınlatma elemanları, çalışma saatleri dışında aydınlatma sağlayarak düşey etkiyi vurgular. Yapının ağırlığı hafifletilmiş traverten ile birlikte kullanılan kaset tipi panel sistem cephesi Türkiye'de Antalya'da üretilmiştir. Bu cephe, 93 ayrı tipten ve yaklaşık 3.474 adet panelden oluşur.</p>
<p>Girişte oluşturulan sokak aksı üzerinden farklı bloklar arasında geçişi sağlayan köprü, ahşap çıtalarla kaplandı ve bu şekilde kütlesel etkisinin farklılaşması amaçlandı.</p>
<p>Palas Kampüs projesi, ABD Yeşil Bina Konseyi tarafından verilen en yüksek LEED sertifikası olan LEED Platin ve Dünya Bankası'nın bir grubu, Uluslararası Finans Kurumu (IFC) tarafından verilen EDGE (Daha Fazla Verimlilik için Tasarımda Mükemmellik) sertifikasyonlarına sahip.</p>
<p>Projede çatıya monte edilmiş 1.200'den fazla fotovoltaik panel bulunuyor. Palas Kampüsünün sürdürülebilirliğini destekleyen diğer özellikler ise, 4.500 metrekareden fazla yeşil alan, 200'den fazla dikili ağaç, 7.000 çalı, yaklaşık 500 bisikleti kapsayan park alanı, duşlu soyunma odaları ve elektrikli otomobiller için 16 şarj istasyonudur.</p>
<p>Tamamen BIM ortamında tasarlanıp projelendirilen Palas Kampüsünde, 5.000'den fazla kişi çalışıyor ve Amazon'un Avrupa'daki en büyük ofisi, Microsoft, AMD, Visma gibi 13 uluslararası firma yer alıyor.</p>
<p>Yazgan Tasarım Mimarlık, Palas Kampüs projesi ile Romanya Mimarlar Birliği tarafından Büyük Ödül'e (Excellence Award) layık görüldü.</p>
<p>Ödül, RAM 2024 Galasında, Ordinul Arhitecților din România Başkanı Ştefan Bâlici ve Romanya Mimarlar Birliği, Iasi şubesi - OAR Iași Başkanı Alin Holbea tarafından takdim edildi.</p> Mon, 08 Jul 2024 19:10:39 EESTJohnson and Johnson Türkiye Kenvue Ofis
http://www.arkiv.com.tr/proje/johnson-and-johnson-turkiye-kenvue-ofis/15097
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/kenvue/J&J Kenvue1.jpeg.jpeg" width="1000" /><br/>Tasarım Ekibi : Umut Cem Çağlayan,Sonat Ongun Kılıç,Ayşegül Çakır Ayhan,Burak Ay,Berke Bican<br>Mimarlık Ofisi : Çağlayan Architects<br><br>Şehrin en yüksek noktalarından biri olan Emaar Square'de yer alan proje alanı, yaklaşık 430 metrekare içerisinde açık ofisler, toplantı odaları, genel müdür odası ve sosyal alanlar gibi mekânların birlikteliğinden oluşuyor.<br><br><p><strong>Tasarımcılar projeyi şu sözler ile anlatıyor:</strong></p>
<p>Ofisin giriş merkezinde bulunan lobiden aynı aksta devam eden koridorlar, farklı departmanların bulunduğu mekânlara giriş olanağı sağlamaktadır. İnovasyon ve müdür odası için ayrıştırılan bölüm, koridor boyunca o alanı özelleştirecek slogan ve akustik paneller ile farklılaştırılmıştır. Takım çalışmasına uygun olacak şekilde tasarlanan açık ofis birimleri, tüm ekibin maksimum gün ışığı alabileceği şekilde konumlandırılmıştır. Açık ofis alanlarında yer alan yönetici çalışma birimleri, ahşap ve bitki birlikteliğinden oluşan separatör modülleriyle genel mekân algısını bölmeyecek şekilde ayrıştırılarak izole edilmiştir. Her birimin kullanabileceği toplantı odaları farklı kapasitelerde planlanıp, genel mekân içerisine dağıtılmıştır. Ofis alanı içerisinde kullanıcıların keyifli anlar geçirebileceği, mola verdiğinde sosyalleşebileceği ya da kısa görüşmeler yapabileceği yüksek oturumlu masa ve manzarayı doğrudan gören puf oturumların olduğu alanlar, açık ofis alanı içerisinde değerlendirilmiştir. Özel görüşmeler için kullanılması planlanan, genel konsepte uygun olacak şekilde tasarlanan phone booth'lar ile kullanıcı mahremiyeti sağlanmıştır. Kullanıcıların konforlu bir şekilde sosyalleşmesi hedeflenen kafeterya alanında farklı oturma birimleri kullanılmıştır. Neon aydınlatma ve yapay bitkilerle dinamizm katılan kafeterya duvarıyla, çalışanların vakit geçirmekten keyif aldıkları eğlenceli bir mekân yaratılmıştır.</p>
<p>Çağlayan Architects, tasarım sürecinde mevcut yapının ana bileşenlerinin beton görünümlü yüzeylerini koruyarak, dikey derzleri olan dekoratif ahşap panel ve marka algısını kuvvetlendirecek görsellerle endüstriyel etkiyi dengelemiştir. Bitki kullanımıyla projenin doğa vurgusu kuvvetlendirilerek beton etkisi kırılıp, daha sıcak bir tasarımın ortaya çıkması hedeflenmiştir. Açık tavanda iki ayrı tondaki yeşil renkli akustik paneller ile dekoratif sarkıt aydınlatmalar birlikte kullanılarak tavandaki etki kuvvetlendirilmiştir. Tavanlarda kullanılan akustik panellerle aynı tondaki duvar akustik panelleriyle yaratılan desenler hem görsel hem de fonksiyonel anlamda çözüm sağlamıştır. Projede kullanılan renkler, duvar yazıları, marka kimliği için özel tasarlanan posterler ve diğer duvar görselleri marka kimliğine uygun şekilde tasarlanmıştır. Marka kimliğinin mekan içerisindeki vurgusunu arttırmak amacıyla ürünlerin sergilendiği özel sergileme ünitesi açık ofis içerisine konumlandırılmıştır. Bu unsurlar, hem eğlenceli hem de modern bir atmosfer yaratılmasında etkili olmuştur.</p>
<p class="Gvde">Çağlayan Architects, şehrin en yüksek noktalarından birinde bulunan bu projeyi, yeşilin ve ahşabın mükemmel uyumuyla, kullanılan renklerin enerjik bir atmosfer yaratması ile keyifli, modern, kullanıcıların konforlu bir şekilde çalışabilecekleri bir mekan olarak tasarlamıştır.</p> Mon, 08 Jul 2024 18:58:20 EESTK Evi
http://www.arkiv.com.tr/proje/k-evi3/15096
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/k-evi-893802198/K Evi 18_ 2000 px 72 dpi.jpg.jpeg" width="1000" /><br/>Tasarım Ekibi : Emre Açar,Çağrı Helvacıoğlu Aydoğu<br><br><br>Mimari projesi Boran Ekinci Mimarlık tarafından tasarlanmış ve uygulanmış olan; Bodrum, Gümüşlük'te bir site içerisinde yer alan K Evi'nin, iç mekan ile peyzaj tasarımları ve dış mekan ilaveleri Acararch tarafından gerçekleştirilmiştir.
<br><br><p>Konut yapısı, özgün mimari tasarımda, eğimli araziye yerleşen 4 adet bağımsız, dış cephesi taş kaplamalı yapıdan oluşmaktadır. İki yapı üst kotta yer alır. Geniş kütle mutfağı da içeren yaşam alanıyken, diğer kütle kendi banyosuyla birlikte ana yatak odası mekanıdır. Bu iki yapı, önlerindeki ortak teras alanı ile</p>
<p>birlikte geniş manzaraya açılırlar. Alt kottaki iki yapıdan, bahçe girişine yakın olanı çalışma mekanı olarak projelendirilirken, diğer bağımsız yapı kendi banyosunu da içeren bir misafir evi olarak projelendirilmiştir. Özgün mimari tasarımda, her iki kotta da yapı blokları birbirinden ayrık, ama aynı zamanda bambu kaplamalı çelik pergolalar ile birbirine bağlanır şekilde düzenlenmiştir. İç mekan tasarımı aşamasında, üst kottaki mutfak-yaşam alanının, alt kottaki çalışma bloğu ve giriş bölümüne iç mekandan bağlanması istenilmiş; bu nedenle yaşam alanı döşemesinde oluşturulan boşluk ve eklenen çelik merdiven ile bodrum kattan giriş bölümüne bir bağlantı oluşturulmuştur.</p>
<p>Alt kottaki giriş mekanı özel imalat metal çerçeveli şeffaf cam cepheler ile iç mekan tasarımı esnasında eklenmiştir. Yaşam alanı ve ana yatak odasını birbirine bağlayan ara bağlantı koridoru da, taş blokların kütle etkisinin kaybedilmemesi amaçlanarak, benzer dille metal çerçeveli cam cephe olarak projelendirilmiştir. Bu eklenen ara mekanlarda, hem malzemenin tasarımın bütününe kattığı düşünülen şık ama sıcak etkisiyle, hem de mevcut dış mekan taş duvarlarla da uyumlu bir etki yaratması istenilerek, tavanlarında kaplama malzemesi olarak ahşap tercih edilmiştir. Bahçe girişini alt kottan, üst kot terasa bağlayan bir çelik merdiven dış mekan tasarımı dahilinde ilave edilmiştir. Bu ilave merdiven, tek yönden taş kaplamalı bahçe duvarına bağlanır ve bahçe yönüne konsol basamaklar olarak kendini açar. Arka bahçede ise, eğimli araziye yayılarak oturan taş basamaklı bir merdiven peyzaj projesi dahilinde ilave edilmiştir. Farklı ölçülerdeki genişleyen-daralan şaşırtmalı basamakların eğimli araziye birbirinin üzerinde uçan bir etkiyle yerleşmesi amaçlanmıştır.</p>
<p>Bahçe giriş cephesindeki yarı-geçirgen ahşap lamelli cephe, bir yandan bahçenin yeşil peyzaj dokusunu dışarıya hissettirirken, bir yandan da site yolu ile sınırı sağlar. Bodrum'un yerel iklimine uyum sağlayacak şekilde, zeytin ağaçları ve skulent-kaktüs cinsi bitkiler peyzaj tasarımının ana öğeleri olarak seçilmiştir.</p>
<p>İlçenin yerel su sıkıntısını da göz önüne alarak, bahçe zemininde çim kullanımından kaçınılmış, bitki ve sert zemin harici bölümlerde toprak üzerinde çakıl kaplama tercih edilmiştir. Gümüşlük bölgesinin kayalık arazi yapısına referans verecek şekilde, çeşitli ebatlarda doğal taş ve kaya blokları peyzaj tasarımı dahilinde ilave edilmiştir. İç mekan tasarımında, Akdeniz mimarisini hissettirecek şekilde, soft ve açık renk tonlar tercih edilmiştir.</p>
<p>Duvarlarda bej tonlarında dekoratif boya uygulanırken; özel imalat ahşap mobilyalarda yer yer doğal meşe kaplamalı, yer yer mat beyaz lake yüzeyler kullanılmıştır. Salondaki ana oturma grubunda beyaz renk hakimken; tekli oturmalar, sandalye ve ada mutfak taburelerinde hasır örgü malzeme kullanımı tekrar eder. Yatak odalarında, oda ve banyo mekanlarını ayıran duvarlar, banyoların ışık alarak ferahlaması amacıyla cam cepheler ile desteklenmiştir. Ana banyo'da uygulanan lavabo tezgahı, ön yüzeyi pürüzlü, üst ve iç yüzeyleri düz olacak şekilde özel imalat olarak ürettirilmiştir. İç mekan tasarımının genelinde, hem modern bir mimari tasarım olma özelliği korunmak istenmiş, hem de doğa içerisinde bir Bodrum evinde olma hissi bir arada yakalanmaya çalışılmıştır.</p> Wed, 03 Jul 2024 12:00:33 EESTRubrum Ofis
http://www.arkiv.com.tr/proje/rubrum-ofis1/15095
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/rubrum-ofis/1.jpg.jpeg" width="1000" /><br/>Tasarım Ekibi : Kemal Serkan Demir<br>Mimarlık Ofisi : Office Istanbul Architects<br><br>Office İstanbul Architects tarafından tasarlanan Rubrum Ofis, İzmir Seferihisar’da yer alıyor.<br><br><p>Yapı, şarap üretimi için elverişli topraklara sahip, coğrafyasıyla insanı büyüleyen İzmir Seferihisar’da bir bağ ve zeytinlik içerisinde yer almaktadır. Bağın varlığı yapı konseptinin oluşturulmasında en önemli etkendir. Arazide devamlı hakim rüzgarlar ve beraberinde maksimum verim almak amacıyla bu doğrultuda yerleştirilen üzüm bağlarının oluşturduğu lineer hat, yapının plastiğini kurgulayan önemli bir referansı oluşturuyor.</p>
<p>Tasarım kurgusu, üzüm bağlarının akışındaki net ifadedeki hareketin içerisine gizlice tutunan bir mekan yaratmaktadır. Topografya içerisine gizlenen yapı, doğal araziye usulca gömülür ve böylece barındırdığı mahalleri yapının içerisine gizler. Farklı açılarda yarattığı yüksek estetik algı ile yapı; kimi zaman bağların aksları ile bütünleşerek topografyanın içerisine gizlenmiş bir mekan olarak algılanmasına, kimi zaman da güçlü ve vurgulu duvarları ile düşey yönde baskın peyzaj elemanı olarak algılanmasına olanak sağlar. Yapının ana malzemesi olan renklendirilmiş toprak esaslı mineral sıva, arazinin kendisinden üretilen ve çoğalan, yerden beslenerek üretme halinin bir temsili olarak öne çıkıyor.</p>
<p> Ziyaretçinin izlediği duvarlar yapıya yaklaşımın ana unsuru olarak görev alıyor. Bu duvarların yönlendiriciliği kullanıcıyı ilk olarak yapıda bir avlu ile karşılar. Yapının merkezinde yer alan ve yapının korunaklı mekanı olarak tasarlanan avlu; karşılama, birleştirme ve dağıtma gibi fonksiyonların yerine getirilmesine olanak sağlar. Avlu, çevresine yerleştirilmiş mekanlar arası sirkülasyonu sağlarken yarı açık yaşam alanı olarak iklimsel olumsuzluklara karşı konfor alanı olarak da karşılık buluyor. Yapıda yaratılan bu boşluk, projenin fiziksel, mimari ve sembolik ekseni olması ile birlikte aynı zamanda eski Ege evlerinden gelen, toprak ya da taş zemine sahip, odalara dağılımı sağlayan ‘Hayat’ olarak adlandırılan mekan tipolojisini günümüze taşıyor. </p> Wed, 03 Jul 2024 10:08:32 EESTRadisson BLU Kaş
http://www.arkiv.com.tr/proje/radisson-blu-kas/15093
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/radisson-blu-kas/YKA_Radisson BLU Kas_01.jpg.jpeg" width="1000" /><br/>Tasarım Ekibi : Fulya Türközü,Nida Tunç,Akif Ekinci,Nurbanu Çakmakçı Özel,Zeynep Tuğçe Uzun,Yeşim Kozanlı<br>Mimarlık Ofisi : Yeşim Kozanlı Architecture & Interior Design<br><br>Radisson BLU Kaş'ın tasarımı Yeşim Kozanlı Architecture & Interior Design'a ait. <br><br><p>Kaş, Akdeniz'in gizemli bir incisi; sakin sokakları, antik kalıntıları ve masmavi deniziyle zamanın durduğu bir cennet. Burası, geçmişin seslerini modern yaşamın ritmiyle harmanlayan, tarihi doku ve doğal güzelliklerin harmanlandığı hipnotize eden bir beldedir. Turistik yarım adası ile yeni dönem popüler kültüre keyifli bir kaçış alanı sunan kent, artan konaklama ihtiyacını kent sillüyetine zarar vermeden oluşturmaya çalıştığı için özgün ve düşünülmüş tasarımlara ihtiyaç duymaktadır.</p>
<p>Radisson Hotel Kaş, bu eşsiz yerin özünü yansıtmak ve deneyimlenmesini sağlamak için tasarlandı. Otelin hikayesi, Kaş'ın zengin tarihini, kültürünü ve doğal dokusunu anlama arzusuyla doğdu. Topografya ve çevrenin floral yapısını anlayarak başlayan hikaye, bölgenin doğal dokusuna uyumlu malzemelerin bir araya gelmesiyle oluşan bir kompozisyonu tamamladı. Toprak tonlarının hakim olduğu, doğadan detaylarla yaratılan alanlar, misafirlerinde konforlu ve güvenli bir alana girişin hissiyatını desteklemek üzere kurgulandı. Yapı mimarisinden, iç mimari detaylarına kadar “yeniyim ama ben buralıyım” diyen bir fikir ile oluşmaya başladı. </p>
<p>Otelin taş cepheleri, Kaş'ın tarihi evlerinde sıkça rastladığımız zanaatkar işçiliğinin bir yansımasıdır. Doğanın yarattığı etkili zeminin bir devamı olarak yükselen duvarlar, sillüyette tamamlayıcı bir etki yaratır ve sıcak, samimi bir atmosferin yansıtıcısıdır.</p>
<p>Otelin ortak alanlarında, modern ve şık bir tasarım anlayışı benimsendi. Resepsiyon, lobi ve lounge alanları, ziyaretçilerin sosyalleşebileceği ve rahatça vakit geçirebileceği geniş ve konforlu mekanlar olarak tasarlandı. Aydınlatma, akustik ve hava kalitesi gibi unsurlar, iç mekanların konforunu artırmak için dikkatle ele alındı. Doğal taş zemin ve el yapımı özel seramiklerle kaplı yüzeyler, doğadan ilham alan tasarım felsefesi ile devam etti. Açık ve kapalı mekanlar arasında kolay geçiş sağlayan cam cepheler ve sürgülü paneller, doğanın huzurlu ritminin iç mekanlara taşınmasını sağlar. Otelin içerisinde, geleneksel motiflerle süslenmiş modern sanat eserleri yer alıyor. Özellikle oteldeki restoran, yerel lezzetlerin modern sunumlarıyla Kaş'ın gastronomik zenginliklerini sergiliyor.</p>
<p>Radisson Hotel Kaş'ın odaları, standart oda ve villa suit odalardan oluşmakla birlikte tarihin ve doğanın modern bir yorumudur. Duvarlar, nesiller boyu aktarılan bilgiyle hayat bulan geleneksel "köy sıvası" teknik ile kaplandı. Bu sıva, estetik açıdan sadece Kaş'ın özünü yansıtmakla kalmıyor, aynı zamanda doğal bir yalıtım sağlıyor. Toprak tonları, bu doğallığı destekleyerek odalara sıcaklık katıyor. Bu tonların modern bir tasarımla harmanlanması, odada sakinlik hissi uyandırıyor. Geniş ve konforlu alanlar sağlayan konuk odaları ve suitler, renk paleti ve doku seçimleriyle doğayla uyum sağlar. Konuklar, bu odalarda, Kaş'ın ruhunu derinden hissederken modern konforun keyfini de deneyimler. Tüm noktalarda olduğu gibi insan ölçeği en önemli faktör olarak yer alır.Otelin açık alanları, Kaş'ın bitki örtüsünü yansıtan yerli ağaçlar ve bitkilerle doludur. Havuzbaşı alanları ve açık sushi bar, bölgenin esintisini hissetmek için idealdir. Güneşli ve gölge alanları etkili şekilde ayıran seperatörler, iç dış ilişkisinin her noktada yaşanmasına imkan sağlar. Doğal malzemelerle donatılan, huzurlu ve enerjik bir atmosfer yaratan Spa ise rahatlatıcı bir kaçış noktasını müşterilerine sunar. Ayrıca otel, sürdürülebilirlik ilkesiyle hareket ediyor. Kaş'ın doğal güzelliklerini korumak ve çevreye minimum zarar vermek için atık yönetimi, enerji tasarrufu ve su koruma uygulamalarını benimsiyor.</p>
<p>Radisson Hotel Kaş, sadece bir otel değil, aynı zamanda Kaş'ın ruhunu, tarihini ve doğasını hissedebileceğiniz, yaşayabileceğiniz bir deneyim alanıdır. Burada konaklamak, Kaş'ın benzersiz güzelliklerini keşfetmenin ötesinde, kentin hikayesine dokunmak, onunla bir bütün olmak anlamına gelir. Otel, Kaş'ın tarihine, kültürüne ve doğal zenginliklerine saygı gösteren bir yaşam alanı kompleksi olarak ziyaretçilerine unutulmaz anlar sunar. Kaş Radisson BLU “yeniyim ama buralıyım” fikrini her alanda misafirlerine hissettirir.<br /> <br /></p> Tue, 02 Jul 2024 14:53:53 EESTPULAA
http://www.arkiv.com.tr/proje/pulaa1/15092
Emine Merdim Yılmaz<img src="http://galeri3.arkitera.com/var/resizes/pulaa/1.jpg.jpeg" width="1000" /><br/>Tasarım Ekibi : Bünyamin Semih Gül<br><br><br>semihgulmimarlik tarafından tasarlanan PULAA, Balıkesir'de yer alıyor.<br><br><p>Balıkesir şehir merkezinde bulunan yapı projesi 2021’de, yapım işleri 2023’te tamamlandı. Proje parselinin doğu ve kuzey cepheleri komşu parsellere, batı cephesi yola bakmaktadır. Güney ise kör cephedir. Toplamda 513 m² 3 adet bağımsız bölümden oluşmaktadır. Bu projenin temel amacı, farklı büyüklük ve tipteki daireleri içeren mütevazi bir bütçeye sahip konutların, hem mimari kurgusu hem de yaşam olanaklarıyla çevredeki yapılaşmaya katkı sağlamaktır. Tasarım, estetik ve fonksiyonu bir araya getirerek sade ve kullanışlı bir yaşam alanı sunmayı hedefler. Tasarımda doğal çevreyle olabildiğince bağlantı kurabilmek için zemin katta bahçe ile bağlantı kurma fikri iç ve dış mekan sınırlarının bulanıklaştığı ve çevreyle olabildiğince bütünleşmenin mümkün olduğu yaşam alanları oluşturulmasına imkan sağladı .</p>
<p>Güneşin pozisyonlarına duyarlı olarak tasarlanan mekanlar, gün içinde değişen ışık miktarı ve kalitesiyle sürekli bir dönüşüm yaşar. Bu dinamik ışık, mekanları adeta yaşayan bir organizma gibi hissettirir. Katlanabilir cephe elemanları, enerji tasarrufunu artırırken, iç mekanları dış ortamla kusursuz bir şekilde birleştirir. Doğu cephede yatak odaları, batı cephede ortak yaşam alanları konumlandırıldı. Yapının güney kör cephesinde ıslak hacimler bulunmaktadır. Doğu cephesinde yer alan yatak odaları, günün erken saatlerinde güneşin doğuşundan en iyi şekilde yararlanırken, batı cephede konumlanan yaşam alanları gün batımının keyfini çıkarır. Bu düzenleme, adeta bir biyolojik saat gibi mekanın içinde zamanın akışını doğal bir ritme büründürür.</p> Tue, 02 Jul 2024 14:37:17 EEST