T.C Merkez Bankası Diyarbakır Şubesi Yeni Hizmet Binası
Şanlıurfa - Diyarbakır yolu üzerindeki imar hakları yolun iki tarafının siluetinin, bir norm oluşturmayacak kadar farklı oluşmasına neden olmuştur.Yapı yoldan bir miktar geri çekilmiş, böylece yolun gürültüsünden ve karmaşasından uzaklaşırken yapı ile yol arasında bir hazırlık ve algılama mesafesi yaratılmıştır. Zaman içinde, geri çekilerek yaratılan bu kamusal alanın çok daha değerli olacağı düşünülmektedir.
Proje alanının 1.derecede ilişkili olduğu giriş kotunun alınacağı yol ile, arsa kotları arasında 6 metreye varan kot farkları olduğu görülmüştür. Yol ile arsa arasında oluşan bu kot farkı çok az kazı ile bir kat yapımını mümkün kılmaktadır. Merkez Bankası Diyarbakır Şubesi tasarlanırken birinci öncelik, asıl iş yükünü oluşturan bankalardan kaynaklı para trafiğinin organize edilmesine verilmiştir. Şanlıurfa yolundan kot alan ve düzayak girilen yapının, müşteri holü, müşteri vezneleri, bankalar veznesi ve OBİM birimi giriş katında yer almaktadır. Banka içi günlük rutin incelendiğinde bu birimler arası sıkı ilişki diğer mekanlar arası ilişkiden bir adım daha öne çıkmaktadır.Bankalar vezne gerisi ve müşteri vezneleri gerisi, geniş bir alan olarak tasarlanmıştır. Orta kasa tabir edilen bu alan bankanın kalbi konumundadır. Tasarımımızda bu alan OBİM’e ve 2 adet para asansörü ile şambrfort holüne bağlanmıştır. Orta kasanın hâkim noktasına doğal ışık alan baş veznedar odası konmuştur.
Ana binanın girişinde güvenlik merkezi konumlandırılmıştır. Yine hemen girişte bankacılık işlerinden sorumlu müdür yardımcısı, hem ilgili olduğu servisle ilişkili, hem de olası olaylara anında müdahale için bulunmaktadır. Müşteri holü, geniş bir merdiven ile üst katta idare ile bağlantılıdır. İdare birimi hem yola cepheli hem de galeri vasıtası ile bankanın kalbi ile görsel ve işitsel teması olan prestijli bir noktadadır.
Birinci katta çok amaçlı salon banka personeli veya misafirlerine de hizmet verebilecek mekanlar vardır. Fuaye ve geniş teras alanı banka personelinin sosyalleşmesine katkı sunacak ve çalışma alanında mekan zenginliği yaratacaktır.
Yapının tamamında, doğal ışık alacak şekilde mekan organizasyonu yapılmış karanlık mekanlar tüm gün insan bulunmayan alanlara ayrılmıştır. Yapı içinde bulunduğu iklime uygun saçaklı olarak düşünülmüştür. Saçağın sağladığı koruyuculuk ve bütünleştirici durum yapıya bir sıcaklık katmaktadır ve geleneksel bir yaklaşımdır. Cephenin ise içinde barındırdığı farklı fonksiyonların düzensizliğinin dışa vurulması modern bir tutumdur. Döşemeden tavana kadar yapılan camlar bir yarık gibi ışığı içeri kesintisiz almakta döşeme ve tavanda ışığın izleri devam etmektedir.
Güvenli bir bina algısı ve yerel iklim düşünülerek cephe kurgusunda dolu yüzeylerin hakim olduğu bir cephe tercih edilmiştir. Geleneksel taş işçiliğine gönderme maksadı ile cephe elemanları yatay derzli seçilmiştir.
Cephe modern görüntüsü ile saçak ile bir zıtlaşmaya girer, gerilim yaratır. Ancak saçağın oldukça iddialı olması çelik konstrüksiyondan yapılması bu geleneksel elemanın günümüz imkanları ile yeniden yorumlanması olarak düşünülebilir. Bu anlamda cephe ile saçak arasında bir zıtlık ve uyum hedeflenmiştir.