Cinnah 112
Ven Mimarlık tarafından tasarlanan ve inşaatı 2016 yılında tamamlanan ofis Ankara'da Cinnah Caddesi'nde bulunuyor.Tasarımcıları, projeyi anlatıyor:
Bazı projelerde imar koşulları ve yatırım şartları öyle bir şekilde bir araya geliyor ki tasarımcıya neredeyse hiçbir hareket alanı kalmıyor. Cinnah No:112 de böylesi kısıtlandırılmış koşullarda ürettiğimiz projelerden biri.
Ankara imar planında klasik parsel olarak tanımlı parsellerde, inşaat alanı sınırlaması emsal oranı verilmeksizin, maksimum kat adedi ve yapı yanaşma sınırları ile tanımlanıyor. Bunlar da yapının kütlesini size doğrudan veriyor. Bu kütlede oluşturulacak her boşluk, her terk ediş satılabilir/kiralanabilir alanda eksilme olarak yatırım sahibine geri dönüyor.
Proje Çankaya’nın en eski ve prestijli caddelerinden biri olan Cinnah caddesi üzerinde, Ankara’nın sembol yapılarından biri olan Atakule’nin bulunduğu meydanda yer alıyor. Botanik parkı manzarası da bulunan ön cephe böylesi bir odak noktada bulunurken, arsanın arka cephesi de kot farkı ile başka bir caddeye açılıyor.
Kentsel dönüşüm çerçevesinde yeniden projelendirilen bir yapı. Yıkılan binanın zemin ve bodrum katlarında bir banka şubesi yer alırken, üst katları ise konut olarak kullanıyordu.
Önceki kullanımına benzer yol seviyelerinde mağaza, üst katlarında ise ofis kullanımı talep edildi. Tüm bunlar -yerleşim, kütle, program dağılımı imarın ve işverenin kısıtlarıyla kütleyi nerede ise tanımlıyordu.
Bu sınırlamalar arasında tasarıma yön verecek o mimari dokunuş arayışında eskizlerimizde bir beyaz bina tasavvuru belirginleşti.
Kütleyi malzeme olarak sadece cam ile oluşturup, camın getirdiği yüzey özellikleri ile kütle formunda farklı etkiler yaratabileceğimizi düşündük.
Günün farklı saatlerinde gün ışığında ve atmosferdeki dinamik değişkenlere bağlı olarak kurgulanan camın, saydamlık, yarı saydam ve yansıtıcı özellikleri bize bir tasarım alanı açtı.
Cam yüzeylerde tanımladığımız frit baskılı alanlarla bu dinamik etkiyi daha da fazla vurgulamayı, etkiler arası geçişkenlikleri belirsizleştirmeyi yeğledik.
Baskılı alanlar bir yandan istediğimiz beyaz bina algısına bizi yaklaştırırken diğer yandan bize iç mekanlarda güneş kontrolü olanağı yarattı.