Hatay Dinler ve Medeniyetler
Project Design Group anlatıyor:“Haraparası bölgesi için çalışırken, kentsel ölçekteki dinamikleri ve bunların bütünlüğünü sorguladık. Ara sokaklar, çıkmazlar, teras kullanımları, revaklar, avlular yani yerele ait ne varsa bizim modern hayat için tasarladığımız projeye ‘öz’ olarak girmeye başladı. O alışagelmiş imar/parsel ilişkisini hibrid bir yerleşim şeması haline dönüştürdük. Bu sırada yaptığımız projenin kente nasıl entegre olacağı konusunda da kafa yormaya başladık. Hatay’ın sahip olduğu potansiyel de bizim işimizi kolaylaştırdı. Proje alanımızın yanındaki potansiyel arkeopark alanı ve bunu müze ile bütünleşme imkanı derken bir anda Saint Pierre Kilisesi’ne kadar ulaştığımızı gördük. Belki de projenin en çekici yanlarından biri de orasıydı. Saint Pierre Kilisesi’nin etrafına bir tema parkı önerdik. Ama asıl mesele, tasarım yapmadan tasarım yapmak oldu. Tamamen yalın yollar ve yürüyüş parkurları olacak şekilde tasarlanmadan şekillendirilecek bir alan olarak düşündük. Tüm süreci düşündüğümüzde sahip olunan potansiyeller birbirini tetikledi diyebiliriz.” - Murat Şahin
Hatay geleneksel kent dokusuna sınırı olan, mevcut durumda küçük sanayi ve meyve sebze halinin bulunduğu fiziksel açıdan bir çöküntü bölgesinin yenilenme projesi olarak betimlenen Haraparası Projesi, Hatay’ın girift sokaklarını, damak tadını, sanat tarihini ve 3 semavi dinin ‘bir’liğini işaret eden alanın, ekonomik – sosyal – fiziksel bakımdan sağlıklı bir şekilde gelişmesini amaçlıyor.
Medeniyetler beşiği Hatay’da öne çıkan ve Hatay’ın özgün kimliğine vurgu yapacak 3 konu olan organik doku, sanat tarihi ve gastronomiyi, bu alanlarda uzmanlaşmış üç sokak tasarımı ile projeye entegre ettik. Projenin, turistik, ticaret, müze, kültür merkezi ve üniversite fonksiyonlarını barındıran Medeniyetler Sokağı, atölyeler, sanat galerileri, eğitim birimleri, performans ve gösteri mekanları içeren Sanat Sokağı, yörenin geleneksel tatlarını restoranları ile deneyime sunan Gurme Sokağı bileşenleriyle kent tarihine ışık tutması sağlandı.
Hatay gibi tarihi çok eskilere dayanan ve özgünlüğü tescillenmiş bir kentin, yeni bir kent parçasına adapte olması için simgesel bir yaklaşım benimseyen ekibimiz, mekanda, 3 semavi dine ev sahipliği yapması dolayısıyla iç içe geçmiş, eşitliği temsil eden 3 adet kare doku temellendirdi. Bu 3 kare simgenin yani 3 semavi dinin kesiştiği alan, meydan alanı olarak işlevlendirirken, tasarladığımız kanal örüntüsüyle Hatay’ın kent dokusuna uyumlu sürpriz ve gölge mekanlar ürettik ve bu yeni dokuyu sağlıklı bir şekilde kente entegre ettik.