N11 Ofis
Toros & Partners tarafından Uniq Maslak’ta tasarlanan N11.com Ofis projesi, 1650 m2’lik tek bir kat üzerinde yer alıyor.Derya Toros ve Çetin Dalva, bir küratör duygusu ile mekanı oluşturduklarını ve sanat ile nasıl bir bütün olarak tasarladıklarını açıklıyor:
“Ofis tasarımını alıp tasarım öğelerinin neler olması gerektiği ile ilgili yaptığımız ilk toplantıda, teknoloji ile iç içe çalışan bu iş kolunu sanatsal bir bakış açısı İle harmanlayarak nasıl bir denge oluşturabileceğimizi konuştuk. Sanatın insanın ruhunu yücelten ve yumuşatan duygusu ile günlük stresin yoğunluğunu hafifletmek idi ilk hedefimiz. Fakat bundan da daha önemli bir konu vardı bizim için. O da ofis çalışanlarının mutluluğu idi. Şunu iyi biliyorduk ki yaptığınız ofiste en şık malzemeleri kullanıp en güzel tasarımı yapsanız dahi, çalışanların mutluluğunu yakalayamadığınız sürece başarılı bir ofis yaratamamış olursunuz.
İş hayatında mutluluk için sadece işini sevmek yetmemektedir, çalışma ortamının verdiği duygu da işe duyulan tutkunun ve mutluluğun en önemli etkenlerindendir. İnsan hayatının toplam 10 yılının ofiste geçtiğini göz önünde bulundurursak, bizim bakış açımıza göre ofislerde bu enerjiyi yaratmak ve çalışanlar ile empati yapmak biz tasarımcıların öncelikli görevidir.
İşte bu sebeple yaptığımız tasarımdan önce sürdürülebilir ve kullanılabilir yaşam alanları yaratmayı hedefledik. Çalışanların çalışma zamanları dışında rahat nefes alabilecekleri çok amaçlı bir teras alanı, ofisin farklı yerlerinde kullanılabilecek, kahve molalarına uygun kitchenetteler, çay saatlerinde sohbetlere mekan olabilecek ortak toplanma alanları, ara bölücü şeklinde tasarlanmış fakat çalışırken not alınabilecek yazı tahtaları, ofis içinde enerji yaratan kurumsal kimliklerine ait kırmızı zemin renkleri ile nefes almayı sağlayan geniş bir botanik bahçe, tüm çalışanların yaptıkları işle gurur duyabilecekleri her an motivasyon sağlayan bir ödül dolabı, ikili sohbet ve konuşma alanları, hatta N11’in 11.11 etkinliğinde özel gruplara seslenenilebilecek amfiye dönüşebilen toplanma alanları ile insanların mutluluğuna nasıl sebep olabileceğimizi düşünerek tasarladık ofisi. Çünkü biliyorduk ki başarımızın tek sebebi, mutlu çalışan insan grubunun yönetime yeni ofislerinden duydukları memnuniyeti bildirmeleri olacaktı. Yönetimler işin başında mali kaygılar taşısalar da sonradan çalışanın mutluluğu İle tüm yapılandan büyük gurur ve mutluluk duyarlar. Sonuç ise tüm şirketin ileriye doğru gidişi ve başarısı olur.
Diğer en önemli hedefimiz ise başta da belirttiğimiz gibi teknoloji işi yapan bir şirkete “Sanat” temasını oturtmaktı. Çünkü teknolojik stresi yumuşatabilecek tek olgu sanatın müşfik ve şefkatli duygusu idi bize göre.
Biz tasarım ofisi olarak yaptığımız işe bir küratör bakış açısı ile bakarız. Nasıl ki küratör bir sergiyi yaratan kişi olarak en başından serginin ne olması gerektiğini düşünüp karar veren, hangi sanatçının veya sanatçıların hatta o sanatçıların hangi eserlerinin olacağını seçen, sergi alanını belirleyen ve o eserlerin en doğru etkiyi bırakacağı mekanı bilen, o mekanda hangi eserin hangi sırayla sergileneceğine, mekanın ışığı, sesi ve diğer tüm duygularına karar veren, kısacası sergiyi baştan yaratan, doğuran kişi ise gerçek bir mimar da tüm bu bakış açısı ile mekanları yaratandır. İşte birçok işte yaratıcı ile tasarımcı arasındaki fark budur ve biz işimize böyle bakarız.
Mesela bir mimar bir mekanı tasarlarken o mekanda hangi duygunun hissedileceğini düşünmek yerine en uyumlu malzemelerin ne olduğu ile ilgilenir. Tasarladığın bir toplantı odasında kişinin misafirleri ile yaptığı toplantıda orada otururken ne hissedeceğini düşünmemişsen, buna önceden karar verip o duyguyu o odaya taşımamışsan, toplantı anında en güzel enerjiyi verecek renkleri seçmemişsen, sadece güzel bir mekan yaratmış olabilirsin en fazla. Muhteşem bir mekanı asla yaratamazsın.
Senin o mekan için verdiğin karardır hissedilecek olan. Önce ne olmasını istediğine karar vermelisin bir tasarımcı olarak. Ve kararı verecek kişi sensin. İşte o zaman yarattığın şey “sanat” olur.
N11.com’u tasarlarken, toplantı odalarında sanat teması olmasına karar verdik. Ama bu yeterli değildi. Odalardan birinde Picasso’nun “Guernica” tablosunun estalasyonunu duvara çizdirmeyi hedeflerken, aynı zamanda bu savaş resminin yaşamın her gün verilen bir savaş olmasından dolayı şirketin kendi savaşında başarılı olmasını hedefledik. İşte o odaya ruhu veren bu kararımızdı. Muhtemelen Picasso İspanya İç Savaşı’nı anlatan Guernica isimli tablosunu yaparken savaş enerjisinin sadece yok etmek değil, yok etmeden yenmek olabileceğini düşünmemiştir. Biz bu niyetle çizdirdik en büyük toplantı odasına bu tabloyu ve bizce o odada yapılan toplantılarda artık herkes hissediyor. Çünkü yaratırken buna inandık, hissettik ve herkes bunu hissetti.
Ayrıca bu vesile ile bu çalışmalarda bize destek olan Florans Atlantis, Leo Lunatic, Tina Saveleva, Cansu Ece Arslan, Funda Yılmaz ve Wall’n Craft gibi çok değerli sanatçılarımıza teşekkür ediyoruz.
En nihayetinde çıkan sonuç önce bizi ve tüm N11 çalışanlarını çok mutlu etti. Türkiye''''''''''''''''ye değerli bir ofis mekanı kattığımıza inanıyoruz.”