Alaçatı Yeldeğirmenleri Parkı
Alaçatı Değirmenaltı Meydanı projesinin ikinci aşaması olan Yeldeğirmenleri Parkı, UrbAr Kentleşme ve Mimarlık tarafından tasarlandı ve 2016 yılında inşası tamamlandı.Ali Kural, projeyi anlatıyor:
Antik Yel Değirmenleri Ege bölgesinde kırsal peyzajın vazgeçilmez bir unsuru. Ancak bugün çoğu harabe durumunda. Bir zamanlar un öğütülen Yel Değirmenlerinin en son hangi yıllarda kullanıldığını pek hatırlayan yok. Alaçatı’nın hakim bir tepesinde konumlanmış olan dört adet tarihi Yel değirmeni için de yakın zamana kadar durum farklı değildi. Şehre hakim bir noktadan bakan tepe üzerinde bulunan yel değirmenleri ve çevresindeki açık alan “Alaçatı Yel Değirmenleri Parkı Projesi” ile restore edilerek peyzaj düzenlemesi yapıldı ve 2015 yılında park olarak kullanıma açıldı.
Yel Değirmenlerinin çevresi proje öncesinde atıl bir durumdaydı, tel örgülerle çevrilmişti, aydınlatması yoktu ve geceleri tehlikeliydi. Yel Değirmenleri yapıları ise yıkıntı halindeydi, çatıları çökmüştü, her birinin çevresinde bir metre yüksekliğinde beton duvarlar vardı ve dolayısıyla değirmenlere yaklaşılamıyordu. Yel Değirmenleri yapılarının etrafında silueti bozan gecekondu yapılar bulunuyordu. Söz konusu dört tarihi Yel Değirmeninin “Koruma Amaçlı İmar Planı” doğrultusunda restore edilmeleri ve gecekondu yapılardan temizlenmeleri de gerekiyordu. Proje ile Yel Değirmenleri restore edilmekle kalmadı, çevresindeki boş alan da park düzenlemesi yapılarak rekreasyon amaçlı halkın kullanımına açıldı.
“Yeldeğirmenleri Parkı” Projesi aynı zamanda 2009 yılında tamamlanan “Değirmenaltı Meydanı” projesinin ikinci aşaması konumundadır. Alana farklı girişler bulunmakta, Değirmenaltı Meydanından proje kapsamında yenilenen bir rampa-merdiven ile de ulaşılmaktadır. Yeldeğirmenleri Parkı, Meydanı’nın yoğun ticari aktivitesine tezat oluşturacak şekilde sessiz ve sakin bir rekreasyon alanı, hakim tepede bir bakı noktası olarak planlandı.
Yel Değirmenleri Parkı projesini amaçları:
- Değirmenaltı Meydanında yoğun ticari faaliyete tezat oluşturacak sakin ve sessiz bir kültürel alan oluşturmak,
- Tüm Alaçatı’ya hitap eden rekreasyon alanı olması,
- Alanın hakim konumunu değerlendirecek bir bakı noktası tasarlanması,
- Yel Değirmenlerini restore ederek, bölgenin tarihi ve kültürel mirasının canlandırılması ve yaşatılarak yeni nesillere aktarılması,
- Bu amaçla bir adet Yel Değirmeninin gerçek iç mekanizmaları ile çalışır durumda restore edilerek müze işlevi ile sergi ve geziye açılması,
- Yel Değirmenlerinin gece aydınlatması yapılarak Alaçatı siluetinde yeni bir odak noktası oluşturulması,
- Aydınlatılan Yel Değirmenleri çevresinin park alanı düzenlemesi yapılması, güvenli bir alan olarak kullanıma açılmasıdır.
Yel Değirmenlerinin çevresindeki açık alan, değirmenlerin güneyinde eğimli, şehre bakan yamaç ve kuzeyinde düz geniş plato olmak üzere iki farklı yapıdaydı. Yel Değirmenlerinin güneyinde gecekondu yapıların temizlenmesi ile açılan alanda seyir terasları oluşturuldu. Yapılan düzenlemelerden sonra seyir terasları favori bakı noktası oldu. Yel Değirmenlerini kuzeyindeki atıl alan ise yeni bir park düzenlemesi ile kullanıma açıldı. Yel Değirmenlerinin güney ve kuzeyindeki alanlar ile birlikte bütüncül bir rekreasyon deneyimi sunmaktadır. Yel Değirmeni yapılanırının restorasyon projeleri restoratör Salih Seymen tarafından hazırlandı, uygulaması ise Umart İnşaatın uzman restorasyon ekipleri tarafından yapıldı.
Proje öncesinde Yel Değirmenlerinin çevresinde bir metre yüksekliğinde duvarlar vardı. Yapılan restorasyon çalışmalarında bu duvarların yapıların orijinaline ait olmadıkları tespit edilerek kaldırıldı. Yel Değirmenlerinin çevresindeki zemin her türlü duvar, bordür gibi engeller kaldırılarak tesviye edildi. Böylece Yel Değirmenleri için çevresinde gezilebilen, içine girilebilen, önünde fotoğraf çektirilebilen kısacası daha dokunsal ve varsıl bir deneyim tanımlanmış oldu.
Yel değirmenleri Parkı için öncelik, projenin tamamlanan ilk aşaması olan Değirmenaltı Meydanının kalabalık ve yoğunluğuna antitez olacak sakin ve sessiz bir boşluk yaratma fikriydi. Parkın ortasında uzunlamasına gelişen, zemini çakıl kaplı bir alan tanımlanarak bu fikir geliştirdi. Bu uzatılmış alan soyut ve minimalist bir mekan olarak tasarlandı. Bu alanda mevcut çam ağaçları korunmuş ve yeni ağaçlar alanın sınırlarını tanımlayacak şekilde kenarları boyunca dikilmiştir. Dolayısıyla zemini çakıl kaplı, içinde gelişmiş ağaçlar ve fidanların bulunduğu bir nevi ağaç bahçesi tanımlanmış oldu. Söz konusu ağaç bahçesi alçak bir taş duvar ve bitkiler ile çevrelendi. Yel Değirmenlerinin de malzemesi olan yerel taş ile 40cm yüksekliğinde yapılan duvar, oturma duvarı işlevini üstlenmekte ve ağaç bahçesinin soyut ve minimal imgesini bozmamak için herhangi başka yapısal bir öğe, bank ve bunun gibi kent mobilyası önerilmedi.
Park alanında yeni bitkiler taş duvarların dış çeperinde tasarımlanan çiçek tarhlarında dikildi. Çiçek tarhlarının tasarımına bir ağacın yanında durularak gökyüzüne bakıldığında yaprakların üst üste gelerek oluşturduğu imge ilham verdi. Yaprakların görünümü üst üste görüntü veren, bitkilerin çeşitli bitki örtüsü için, çok katmanlı bir doku önerdi. Bitkiler yerlerine göre; taş duvara yakın yüksek, arada yer örtücüler, renkli çiçek açanlar ve kenarda daha tanımlı bitkilerden seçildi. Bitkiler çok az bakım gerektiren endemik türler arasından seçildi. Çiçeklerin zemininde tasarımın katmanlı etkisini vurgulamak için farklı renk çakıl, ağaç kabuğu veya çim kullanılmıştır.
Parkın merkezindeki ağaç bahçesi aynı zamanda parkta yaya dolaşımını da düzenleyen bir araçtır. Parka ulaşan ziyaretçiler Yel Değirmenlerini deneyimledikten sonra ağaç bahçesinin etrafında gezinerek parkı dolaşabilirler. Yel Değirmenleri Parkı düşük bir bütçe ile gerçekleştirildi. Yel Değirmenlerinin restorasyonu için Turizm Bakanlığının tarihi yapıların restorasyonu için ayırdığı bir fondan yararlanan Alaçatı Belediyesi, alandaki değirmenlerden bir tanesini gerçek iç mekanizmaları ile restore ettirdi ve bu değirmen müze işlevi üstlenmeye hazır. Alanda ayrıca ileride sanatçıların atölye çalışmaları yapabilecekleri ve işlerini sergileyebilecekleri, ahşap malzemeden yapılacak, basit küçük atölye yapıları için yer ayrıldı, ancak henüz bu yapılar tamamlanmadı. Yine Yel Değirmenleri Parkının kuzey sınırındaki mevcut amfi-tiyatroya Park’tan bir giriş kapısı tasarlandı. Amfi-tiyatro kullanımınınım belirli zamanlarda parka canlılık getirmesi Parkın kültürel etkinliklere verdiği önceliği vurgulaması öngörüldü.
Alaçatı’da tarihi Yel Değirmenlerinin başarılı bir kamusal alan yaratmaktaki potansiyeli proje öncesinde alan gezildiğinde bile fark ediliyordu. Metruk durumdaki Yel Değirmenlerinin restorasyonu ve atıl durumdaki açık alanın düzenlenmesinden sonra şehir yeni bir park ve kültürel alan, bir bakı noktası kazanmış oldu. Geceleri aydınlatılan Yel Değirmenlerinin çevresi günün her saatinde burayı gezmeye gelen, fotoğraf çektiren insanların varlığı projenin başarısının bir göstergesi. İleriki yıllarda Değirmen Müzenin sergiye açılması ve sanatçı atölyelerinin de faaliyete geçmesi ile parkın kavramsal tasarımında amaçlanan: sakin bir ağaç bahçesi ve onu çevreleyen, yaşayan bir park alanı fikri tamamlanmış olacak.