Platform Merter
DB Mimarlık İstanbul'da tasarladığı ve yapımı 2013 yılında biten Ofis/Konut/AVM karma projesini anlatıyor:'İnsan yaşadığı yere benzer,
Oranın suyuna, toprağına benzer.'
Urban Landinstitute çevreye eklenen her yapının teslim aldığı arsayı eski durumundan daha iyi durumda devretmesini öngörür. Bu aslında bir neslin kendi zamanıyla sınırlı olmayan ve gelecek nesillere dek uzanan toplumsal sorumluluğudur.
İyi kurgulanmış bir yaşam mekanının, kullanıcısına sunduğu konfor ve kalitenin yanı sıra, içinde yeraldığı çevre için de dönüşüm ve değişim dinamiklerini tetikleyecek gücü vardır.
İstanbul'un bu çok merkezi yerinde hayata geçirilecek olan proje işte bu hassasiyetlerle ve bulunduğu çevre için bir landmark oluşturma iddiasıyla tasarlanmıştır.
Merter'de Tem otoyoluna yönelen arsanın eğimi önemli bir tasarım girdisidir. Topoğrafyanın arsanın derinliği boyunca kademe kademe yapıya dönüşmesi ve arsanın iki ucunu birer kapı gibi tutan ,iki residans bloğu ile finallenmesi öngörülmüştür. Zemin arttırılarak, çarşı ve sosyal tesis gibi hacimler birer geçiş ve peyzaj alanı olan bazalar da çözümlenmiştir. Residans blokları, kent algısı için bir landmark oluştururken, diğer yandan kullanıcılarına geniş bir İstanbul panoraması sunmaktadırlar.