Similiar Projects

Katılımcı, Taşınacak Olan Eskişehir Atatürk Stadyumu Alanında Yeni Fikirler Kentsel Tasarım Fikir Yarışması (B Kategorisi)

Proje Açıklama Menti

Plüralist Kent

Hareket, sürekliliği tetikler. Kent içi hareket (devinim), kentin sınai, tarımsal, bilimsel, kültürel, sportif vb. üretim potansiyellerini barındırmasında öncü etkendir. Bu bağlamda Eskişehir'in; spora, sanata, bilime, eğitime, sanayiye yaptığı sürekli katkıyı, hareketin devamlı olduğu bir şehir olmasına borçlu olduğu söylenebilir. Kentteki devinim hali, gece gündüz kullanılan sokakların, kentli katılımıyla tanımlanan kentsel boşlukların varlığının doğal sonucu olarak değerlendirilebilir.Kentin merkezi sayılabilecek bir noktada bulunan tasarım alanında, okul, hastane ve stadyum gibi tanımlı işlevlere sahip yapıların yer alması, bahsedilen kent içi devinimin bu noktada sekteye uğramasına sebep olmaktadır. Mevcut işlevlerin duvarlarla/ tel örgülerle çevrili oluşu, kentte sebep olduğu kopukluğun baş aktörü niteliğindedir. Tasarıma başlarken, alan için yapılacak önerinin, bu kopukluğa zıt, kente entegre olmuş kentteki yaşamsal hareketi organize eden ve kent yaşamındaki akıcılığı sağlayan bir boşluk olarak ele alınması öngörülmüştür. Bu boşluk, yoğun kent dokusu içerisinde kentlinin nefes alabileceği, farklı işlev ve etkinliklerle bireyin sosyal yaşantıya katılabileceği, gece ve gündüz yaşayan, bölgenin sosyo-kültürel hayatını canlandıran ve dolayısıyla kent hayatının önemli bir yapı taşına dönüşmesi amaçlanmıştır.Tasarım alanında yer alan duvarlarla/ tel örgülerle çevrili okul, hastane ve stadyum gibi sadece kentlinin belli bir kısmına hizmet edebilecek yapılar Eskişehir için kentsel bir boşluk tanımlamaktan çok transparan bir doluluk tanımlamaktadır. John Burton uluslararası ilişkiler alanındaki teori ve düşünceleri egemen ulus devletler arası ilişkiler ve kendi yaklaşımı alan Dünya Toplumu olarak iki gruba ayırmaktadır. Burton'un yaklaşımı geleneksel devlet merkezli ve bunun karşısında devlet merkezli olmayan iki paradigmaya karşılık gelmektedir. Bu iki yaklaşım Burton'a göre iki modele tekabül etmektedir. Bunlardan biri "bilardo topu" diğeri de "örümcek ağı" dır. Bilardo topu, gücü esas alan kapalı birer yapıdır. Örümcek ağı ise, devletler arası ilişkilerde içsel ve dışsal tüm öğelerin örümcek ağı gibi iç içe geçmiş kavramlar olduğu bir modeldir. Burton'un siyaset biliminde ortaya koyduğu bu iki yaklaşımı kent okumasında da rahatlıkla görebiliriz.Bilardo topu modeli, kentli için belirli sınırların oluştuğu bu sınırlar içinde ise belirli sosyal sınıflara ait bireylerin yaşamını sürdürebileceği bir kent tanımlarken örümcek ağı modeli ise kent içindeki sınırların belirsizleştiği tüm sosyal sınıflara ait kentlinin kentin her yerinde etkileşim halinde olduğu bireyin sınırlarını kendisinin belirlediği bir çok odak noktasından oluşan özgür bir kent tanımlar.Böylece Burton'un örümcek ağı modeli göz önüne alınarak kent ve alan ölçeğinde kentlinin mekansal belleğine saygılı şekilde yapılan müdahalelerle bir kent pluralizmi yaratmak hedeflendi.Kent pluralizmi(çoğulculuk), sistemdeki değişikliklerle beraber artan karşılıklı etkileşim dolayısıyla kentin içindeki sınırlarının giderek önemini yitirmeye başladığı tüm bireylerin kenti özgürce kullanabileceği bir model önermektedir.

Vaziyet Tasarım Kararları

Yarışma alanı sınırları içerisinde yer alan hastane, stadyum ve meslek lisesi alanlarının mevcut durumdaki işlevsel ve fiziksel anlamda kopukluğunu ortadan kaldırmak ve bu alanları yüklenen yeni işlevler ve fiziksel sınırları ortadan kaldırıp birbirine bağlayarak, kentliye kolayca ulaşabileceği ve kent belleğinde Atatürk Stadyumu ile yer etmiş alanda farklı amaçlarla olsa da aynı şekilde toplanmalara, karşılaşmalara, etkileşime, öğrenmeye, birlik olmaya imkan veren, kentteki yoğun doku içinde benzeri olmayan bir boşluk yaratmak amaçlandı.

Alanın batı yönündeki konut bölgesi ve doğu yönündeki kent merkezini alana ulaştıran yollar alan içinde de devam ettirilip birbirine bağlanarak süreklilik sağlandı.

Mevcut halde etrafı tel örgülerle çevrilmiş ve sahip olduğu yeşil doku da dahil olmak üzere kentli kullanımına imkan vermeyen askeri hastane alanı içinde yer alan ve tescillenme aşamasında olan bina, işlevi Halk Eğitim Merkezi'ne dönüştürülerek korunup, erişilebilirliği sağlanarak kentlinin kullanımına açıldı.

Meslek Lisesi'nin yer aldığı alandaki tescilli yapılar korunarak, sanat etkinliklerinin gerçekleşeceği, sergilerin, toplantı ve seminerlerin de yapılacağı bir Kent Müzesi'ne dönüştürüldü. Yapılar önünde oluşturulan ve kent merkezinden kesintisiz yaya ulaşımı sağlanan meydan 'Sanat Meydanı' olarak tanımlandı ve kent içinde buluşmalara toplanmalara ve yaratılan kentsel boşluğa dağılmalara olanak sağlaması hedeflendi.

Alanın konut bölgesiyle buluştuğu yüzünde, mevcut kapalı yüzme havuzu korundu ve spor alanlarıyla desteklenerek bir 'Spor Meydanı' oluşturuldu.

Kent dışına taşınması öngörülen Atatürk Stadyumu, kent ve kentli için kuvvetli bir iz, toplanma ve birliktelik simgesi olduğundan hafızalardaki yerinin kaybolmasını engellemek için stat izi aynı yerinde bir saçak olarak yükseldi. Meydanla buluştuğu yerde yere değdi ve ortasında oluşturulan 'Etkinlik Çayırı' ile 'Sanat Meydanı'nı birbirine bağladı. Yere değen noktadan üstüne çıkılan saçak etkinlik çayırına ve spor alanlarına göre deformasyona uğrayarak çevreye adapte oldu ve tüm alana hakim bir seyir terasına dönüştü. Saçak altında Halk Eğitim Merkezinde üretilen ürünlerinde satılabileceği bir pazar alanı bunun yanında kafe, kent bilgilendirme ofisi, satış birimleri gibi mekanlar oluşturularak saçak altı kullanımı efektifleştirildi. Ayrıca etkinlik çayırı kısmen bu mekanlarla sınırlandırılarak çayırın mekan olgusunun güçlendirilmesi öngörüldü. Hava Hastnesi'nin yer aldığı alandaki tescilli yapılar korunarak, Halk eğitim merkezi'ne dönüştürüldü. Yapılar çevresinde varolan yoğun yeşil doku korunarak piknik alanları, yürüyüş parkuru, çocuk oyun alanları gibi işlevlerle düzenlenerek kent için önemli bir rekreasyon alanına dönüşmesi öngörüldü.

Ulaşım

Kentin kentli için var olduğu gerçeğinden yola çıkarak, yaratılan boşluğa ve harekete yaya olarak ulaşım özgürlüğü ve kolaylığı sağlamak ana amaç oldu. Mevcut durumda yayalaştırılmış yolları alana bağlayan, İki Eylül Caddesi'nin devamı olan Reşadiye Caddesi ve Öğretmenler Caddesi'nin alan içinde kalan kısmı yayalaştırılarak, kent merkezinden alana kesintisiz yaya akışı sağlamak öngörüldü. Aks üzerinden geçen ve mevcut durumda alanda durağı bulunan tramvay hattının alan içine akışı devam ettirilerek yaya ulaşımına destek bir toplu ulaşım amaçlandı. Bu aks aynı zamanda Eskişehir'in önemli simgelerinden biri olan Porsuk Çayı üzerinde gezi ve ulaşım amaçlı kullanılan Esbot durağından, yaya olarak alana ulaşımı da sağlamakta. Bu sayede kentin Porsuk Çayı'na değen farklı noktalarından yine özgürce ve kolayca alana ulaşılması hedeflendi. Ayrıca yayalaştırılan caddenin trafiğinin Kıbrıs şehitler Caddesine aktarılması öngörüldü. Önerilen bisiklet rotası ile kent içindeki odak noktalarını birbirine bağlamak ve farklı noktalardan alana bisikletle ulaşımı kolaylaştırmak hedeflendi. Alan içine ve birçok farklı noktaya bisiklet park ve kiralama noktaları yerleştirildi. Alana teğet geçen M. Kemal Atatürk Caddesi'nde trafik akışı engellenmeden yapılan düzenlemelerle (bisiklet yolu ekleme, kaldırım genişletme) yaya ve bisiklet için ulaşım kolaylığı sağlamak amaçlandı.

Details
Project Location: Eskişehir
Proje Tipi Grubu: Katılımcı

Pin It
Architects

Sinan Tuncer

Oğuzhan Aydın

Burçak Sönmez

Birsel Saygılı

Semih Yeşilmen