Modanisa Ofis
Udesign Mimarlık, projeyi anlatıyor:Modanisa ofisinin yer aldığı bina İstanbul Altunizade’de bir lojistik firmasının ofisi olarak inşa edilmiş, daha sonra üniversite kampüsü olarak hizmet vermiştir, toplamda 1.800 m² alandan oluşmaktadır. Sektörünün en iyi ve en hızlı büyüme eğiliminde firmalarından olan Modanisa’nın, 2019 yılında uzun süreçte büyüme planlarına da hitap edebilecek bu binaya taşınma kararı ile tasarım ve inşaat sürecimiz başlamıştır ve 2020 yılı başlarında tamamlanmıştır.
Tüm bina ofis alanı ve destek alanları ile yerleştirilerek kullanılmıştır. 2. kattaki girişin ana ofis girişi olarak kullanıldığı binada 1. kat, 2. kat, 3. kat ve 4. kat genel alanlar açık ofis ve ekip için toplantı alanları ile değerlendirilmiş. Departman istek ve gerekliliklerine göre yer yer hızlı toplantı köşeleri, atölye alanları ve kitchenette alanları eklenmiştir. Bina yapısında yer alan galeri boşlukları yer yer 2 katı birbirine bağlayan tribünler ile sosyal alan ve/veya etkinlik alanları olarak düzenlenmiştir. 1. ve 2. kat sonunda yer alan büyük galeri boşluğu iki kattan da giriş sağlanabilen büyük bir seminer salonu olarak düzenlenmiştir. 2. katta girişin bir kanadı tamamen ziyaretçi ağırlamak için düzenlenmiş toplantı odalarının yer aldığı bir toplantı bloğu olarak düzenlenmiş, bu sayede toplantı için gelen ziyaretçilerin ofis sirkülasyonuna karışmaları engellenmiştir. 3. katta toplantı bloğunun üzerindeki bölüm de bahçe bağlantısı olan büyük bir kafeterya alanı olarak planlanmıştır. Bu bölüme ziyaretçilerin de yine ofis sirkülasyonuna dahil olmadan ulaşmasına olanak sağlanmıştır. Zemin kat, çalışanlar için ek destek alanlarına ayrılmış ve yemekhane, mescit, spor salonu çözümleri bu katta konumlanmıştır. 5. kat ise yönetim katı olarak değerlendirilmiştir.
Tasarım aşamasında kararlarımızı etkileyen en önemli 2 unsur müşterimizin marka kimliği ve binanın mimari kimliği olmuştur. Bir yandan Modanisa’nın Türk kültüründen izler taşıyan şık ve modern çizgisini tasarıma aktarırken, binanın brüt beton ve kaset sistemden oluşan güzel mimari kimliğini de buna entegre ederek, kaybetmemeyi amaçladık. Markanın canlı turuncu rengi çalışma alanlarına da bu enerjiyi yansıtmak amacıyla, ahşap, metal ve beton öğelerle birlikte kullanıldı. Binanın bize sunduğu kaset tavan sistemini tasarımın bir parçasına dönüştürüp sergilerken aynı zamanda kat yüksekliklerinin de azalmamasını sağlamış olduk.
Tüm bunların yanında ise kafeterya bambaşka bir hikaye anlatmaktadır. Konseptin tamamen değiştiği ve ofis bölümlerinden farklılaştığı kafeteryada amacımız çalışanlara iş yerlerinde değil, dışarıda bir kafeteryada bulundukları hissini yaşatmak ve mesai zamanları dışında da vakit geçirmek isteyecekler bir bölge vermektir. Kafeterya bağlantısı bulunduğu büyük bahçe bölümü ile birlikte ve uyumlu olarak orman konseptini yansıtmaktadır.