Muş Havalimanı

Esas olarak iç hatlar terminali işlevi görecek olan binanın, özellikle hac dönemlerinde dış hatlar terminali olarak da işletilebilecek şekilde planlanması istenmiştir.

Zemin kat, tüm yolcu hareketlerini toplayacak, kolay ulaşılır ve yolcu alanları bina içinde bütün olarak algılanır şekilde planlanmıştır. Yolcu alanlarının birbirine akması ve tek bir büyük hol olarak algılanması sağlanmaya çalışılmıştır. Bu büyük hol; bir ucunda VIP salonuyla, diğer ucunda ise bir iç avluya bakan geniş cam yüzeyle sınırlandırılmaktadır.

Yolcu bekleme salonu gerektiğinde iç hat-dış hat bekleme salonu olarak bölünebilirken; bagaj alım salonu da gerektiğinde dış hat uçuşlarına hizmet verebilecek şekilde düzenlenmiştir.

Dar ve uzun bir bant olarak planlanan birinci katta ise ofisler yer almaktadır. Ortada bir koridor üzerinde planlanan ofislerin bir kanadı doğrudan aprona cephe verirken, diğer kanattaki ofisler ise yolcu alanlarına bakmaktadır.

Terminal binalarında, kütleyle ilgili en kritik konunun çatı formu olduğunu söylemek çok da yanlış olmaz. Genel eğilimin, duvar ya da cam yüzeylerin üzerine oturtulmuş çatı örtüsü planlamak olduğunu söyleyebiliriz. Bu projede, bu konu olabildiğince sade bir şekilde ele alınmış; sert kış koşullarını da dikkate alarak geleneksel eğimli çatıdan yola çıkılmıştır. Çatıda kullanılan kenetli alüminyum kaplamanın, eğik yüzeyler olarak planlanan dış duvarlarda da kullanılmasıyla çatının ‘yere akması’ sağlanmıştır. Tüm köşelerin yay formunda dönülmesiyle birlikte de, bütün işlevleri sarmalayan tek bir örtü düşüncesi desteklenmiştir. Binayı saran bu örtü ile yer düzlemi arasında, yer düzlemine dik ve cepheden geri çekilmiş geniş cam yüzeyler planlanmış, bu sayede binanın kontrollü bir güneş ışığı alması hedeflenmiştir.

İlk eskiz aşamasından detayların oluşturulmasına kadar tüm proje süreci boyunca; yeni terminal binasının hem sade, çevreci, kolay ulaşılabilir, işletme maliyetleri düşük; hem de özgün bir dile sahip olması amaçlanmıştır.