Çayırköy Mağarası, Değirmen ve Çevresi Tasarımı
Kivi'nin, Zonguldak Valiliği için yürüttüğü, Zonguldak Turizm Kalkınma Planı ile bütünleşik geliştirilen, Zonguldak Doğa ve Kültür Turizmi (Proje 67) kapsamında üretilen projelerden biridir.Buda Mimarlık, projeyi anlatıyor:
Zonguldak, Çaycuma Belediyesi’ne bağlı Çayırköyü; ilk bakışta diğer çevre köylere benziyor gibi görünse de barındırdığı coğrafi, tarihi ve kültürel özellikleriyle ayrı bir konumda bulunmaktadır.
Bahsi geçen bu özellikler Çayır Deresi üzerinde bulunan iki “derme-çatma” köprü ile köyden ayrılmaktadır. Mevcutta bulunan köprülerin hemen yanında bulunan düzlük boş alandan başlayan, köprüleri geçerek ulaşılan patika sonunda tarihi roma köprüsü, hemen arkasındaki değirmen, değirmene suyu getiren tarihi kanal ve nihayet farklı türde yarasalara ev sahipliği yapan Çayırköy Mağarası. Bu tanımda geçen rota ve yapısal elemanlar, bu projenin kapsamını özetlemektedir.
Tekil bir yapı, işlev veya yer üzerinde olmayan bu projenin temel prensiplerinden en önemlisi yerel halk ve ziyaretçilere “farkındalık” yaratabilme çabasıdır. Mevcutta var olan coğrafi ve kültürel değerleri en az müdahale ile insanların algısına açmaktır.
Bu kabulle projeyi tariflemek gerekirse; ilk olarak “erişim” problemi bir altyapı sorunu olarak ele alınmış; otopark, köprüler ve patika yollar “iyileştirilerek”; bahsi geçen elemanlar (roma köprüsü, mağara…) bir “değerler ağı” oluşturarak bir araya toplanmıştır. Bu iyileştirme müdahalesi patika yolları işaretlemek, yükseklik farklarını her kesimden ziyaretçi için “yürünebilir” hale getirmek için ufak müdahaleleri ve mevcut köprülerin yeniden tasarlanmalarını kapsamaktadır.
Köye ulaşıldığında araçların park edeceği bir alan ve doğal ihtiyaçların karşılanacağı bir yapıda bu iyileştirmenin içerisindedir. Ziyaretçilerin farkındalıklarını arttırmayı amaçlayan bilgilendirme panoları da rota üzerinde gerekli yerlere konumlandırılacaktır.
Değerler ağı içerinde bahsi geçen elemanlardan birisi olan Roma Köprüsü mevcut haliyle bırakılmış, köprüyü en iyi izlenebilecek konuma bir seyir terası yerleştirilmiştir.
Köprünün hemen ardından gelen değirmen, incelemeler sonrası ortaya çıkacak tarihi değerleri korunmak suretiyle bir “referans” noktası ve değirmenler tarihinin anlatılacağı bir ziyaretçi merkezi olarak tasarlanmıştır. Araziyi saran araç yollarından görünebilecek “kulevari” yapısı; mevcutta yeterli debiye sahip akan su yardımıyla oluşturulacak “mini hidro santral” ‘den oluşacak elektrik yardımıyla aydınlanacaktır.
Mağara, bu “ağ” içerisinde en önemli pozisyonda sayılabilir. Mağaraya giden su kanalı ve patika iyileştirilerek erişim daha kolay hale gelecektir. Mağara içerisi sportif geziler için uygun halde bırakılacak, içerisine bir “yapısal” müdahale yapılmayacaktır. Mağaraya ev sahipliği yapan yarasaların mağarayı terk ediş ve tekrar giriş ritüelleri için, onlara hiçbir zarar vermemek ana hedefi ile mağara çevresine bir seyir terası eklenecektir.