Serçeşme İnanç ve Kültür Merkezi
FREA Mimarlık, projeyi anlatıyor:“Dili, Dini, Rengi Ne Olursa Olsun, İyiler İyidir.” - Hacı Bektaş-i Veli
Proje arazisi, planlanan konut dokusu ile sarılmıştır ve konum olarak Dedebağ Türbesi ve Hacı Bektaş-i Veli Müzesi aksı üzerinde bulunmaktadır. Konut dokusu seyrek, tek katlı ve müstakil binalardan oluşurken, araziyi çevreleyen yollardan ikisi yaya yolu olarak planlanmıştır. Bu yüzden yapılacak İnanç ve Kültür Merkezi projesi, çevresindeki dokuya saygılı bir biçimde yerleşmeli ve kentsel boşlukları ile kamusal ve yarı kamusal zeminler oluşturmalıdır.
Çevresel unsurların yanında Bektaşi kültürünün getirdiği hoşgörü ve yalınlık ilkelerinin mimari dile yansıması yapı kimliğinin oluşması için esastır.
İhtiyaç programı, cem evi işlevinin dışında toplumun bütün bireylerini bir araya getirecek toplanma (Cem) merkezi oluşturmaya yönelik işlevler içermektedir. Bu sebepten, yapının kamusal alanları içerdiği gibi mahremiyet gerektiren alanları da barındırması gerekmektedir. Dolayısıyla, bu işlevler kamusallık derecelerine göre kesit düzleminde ayrıştırılmıştır. Üst kotta Cem Evi, Yönetim, ,Kütüphane, Konukevi ve Cenaze Birimleri gibi mahremiyet gerektiren fonksiyonlar yer alırken, Kamusal düzlemle temas kuran alt kotta ise Çok Amaçlı Salon, Derslikler ve Aşevi bulunmaktadır. Fonksiyonların yanı sıra bu alanların arasında kalan açık ve yarı açık mekanlar da kütleler ile birlikte ele alınmıştır. Böylece, batın ve zahir arasındaki ilişki bütüncül bir biçimde sağlanmıştır. Bunun yanısıra yirmi metrelik çekme mesafesi peyzaj elemanları ile kamusal alt avlu ile birleştirilmiş, kentsel zemin ile yapı arasında ilişki kurulmuştur.
Mimari dilin yalınlığı ve sadeliği Bektaşi öğretileri ile ilişkiliyken, kullanılan malzeme ve yapı tipolojisi kent dokusuyla uyum sağlamaktadır. Sonuç olarak, Serçeşme İnanç ve Kültür Merkezi Projesi, bulunduğu yapısal çevrede fiziksel ve manevi bağlamda ahenk içerisinde yer bulmaktadır.